Rohat Alakom: Diyarbakır’da Kurulan İlk Kürt Kadın Derneği

                               Diyarbakır’da Kurulan İlk Kürt Kadın Derneği
                                           (DDKAD-1977)

                                            Rohat Alakom

 

Fotoğraf 1977 yılında dernek lokalinde çekilmiştir. Bazı dernek yöneticileri ve üyeleri. Soldan sağa: dernek sekreteri Methiye Özhal, ikinci kişi dernek sekreteri Gül Dağdeviren ve dördüncü kişi dernek başkanı Sevinç İşcanlı. Diğerleri dernek üyeleri (1). 

 

 1919 yılında İstanbul’da kurulan ilk Kürt kadın derneği Kürd Kadınları Teali Cemiyeti’nin kuruluşundan uzun yıllar sonra 1977 yılında bu kez Diyarbakır’da Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği (DDKAD) adında başka bir Kürt kadın derneği daha kurulur(2). İki derneğin kuruluş tarihleri arasından tam 58 yıl geçmiştir(3). Bu durum Kürt kadınlarının Türkiye’de yarım asırdan fazla varolan  dernek deneyiminden uzak kaldıklarını gösteriyor. Bu durum ülkedeki yasaklamalar ve baskının sürekliliğini de gösterir.

DDKAD hem Türkiye Kürdistanı’nda hem de Diyarbakır’da kurulan ilk Kürt kadın derneği olarak tarihe geçer. Bu bakımdan önemi büyüktür. Devrimci, demokrat ve sol görüşlü bir kadın derneği olarak bilinen DDKAD’nin kuruluşu bazılarınca bir milat olarak kabul edilir: “Kürt kadınları için önemli bir milat olmuştur”(4). DDKAD’nin kuruluşu “Modern Kürt tarihinin ilk kadın örgütlenmesi” olarak da görülür(5). Kürt uyanışı uzun yıllar sonra da olsa kitlesel kadın çehresine kavuşmuş olur.  

Diyarbakır’da kadınların hareketliliği 

Dünyaki gençlik, öğrenci hareketleri ve sol görüşlerin etkisiyle 1970’li yılların ikinci yarısında hem Türkiye’de hem de Kürdistan’da kitlelerin hareketlendiği ve siyasi yaşama katıldıkları görülür.  3 Haziran 1975 tarihinde İstanbul’da kurulan İlerici Kadınlar Derneği (İKD) zamanla 15 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük kadın örgütlerinden birisi haline gelir. Kürt bölgelerinde de örgütlenen İlerici Kadınlar Derneği kuruluşundan iki yıl sonra da Diyarbakır şubesini kurar: “6 Kasım 1977 Pazar günü IKD’nin Diyarbakır şubesi kalabalık bir toplantıyla açıldı”(6). Bu derneğin saflarında yer alan bazı Kürt kadınları da olmuştur:

Yönetim kurulunda Kürt olmayıp Diyarbakır Üniversitesi’nde okuyan öğrenci genç kadınlar olduğu kadar, Kürt, Zaza kadınlar da vardı”(7). İKD, Türkiye Komünist Partisi’nin yan örgütü olarak tanınır. Dernekte çalışmış olan Emel Akal’ın daha sonraki yıllarda kaleme aldığı Kızıl Feministler adlı kitap çalışmasında bu kadın örgütü üzerine ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.  İKD’nin Diyarbakır şubesinin kuruluşundan birkaç hafta sonra 1977 yılında  Kürt kadınları tarafından bu kez Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği (DDKAD) adında bir başka dernek Diyarbakır’da kurulur.

Böylece Diyarbakır’da yaşayan kadınlar arasında hareketli ve örgütlü bir dönem başlar. Aralarında  görüş ayrılıkları olan İKD ve DDKAD’nin bazı etkinlikler sırasında bir araya geldikleri de görülür: “Tüm sosyalist, devrimci, demokrat örgütlerin katıldığı eylem birliği toplantılarına IKD  ve DDKAD’yi temsilen kadınlar da katılmaya başladı. Dolayısıyla Diyarbakır’da politik konularda kadınlar da söz sahibi oldular”(8). 28 Temmuz-5 Ağustos 1978 tarihleri arasında Küba’nın başkenti Havana’da düzenlenen XI. Dünya Gençlik ve Öğrenci Festivali’nde Türk ve Kürt kadın örgütleri temsilcileri birlikte yer almışlardır. Kürt kadın örgütü DDKAD’den Methiye Özhal festivale katılmıştır(9).

O zamana kadar erkeklerin tekelinde olan politikaya el atan kadınların şehirdeki varlığı ve görünürlüğü sosyal ilişkileri de etkiler. Diyarbakır’daki etkinliklerinin genel olarak arttığı, kadınların ilk kez meydanlara, sokaklara ve derneklere yöneldiği görülür. Kürt öğrencisi Leyla Kasım ve 4 arkadaşının Irakt’a 13 Mayıs 1974 günü asılması olayı da Kürtlerin yaşadığı geniş coğrafyada büyük bir yankı uyandırır. Kürtlerin hafızasında daha yeni yer alan Leyla Kasım olayı böylece Türkiye Kürdistanı’nda mücadeleci kadın tiplerinin ortaya çıkışını bu yıllarda çok etkiler. Tarihle kurulan bağlantılar Kürdistan’ın bu bölgesinde yenidir. Kadınlar böylece yavaş yavaş tarih yazdıklarının da farkına varırlar. 

 DDKAD’nin kuruluş hazırlıkları 

Bir yıllık hazırlık ve çalışmanın ardından 1977 yılının sonlarına doğru kurulan DDKAD kaynaklarda Kürdistan İşçi Partisi (KİP) ve Devrimci Demokrat Kültür Derneği (DDKD) gibi çatı örgütlerinin bir yan kuruluşu olarak tanıtılır. Dernek başkanı Sevinç İşcanlı kendilerine görev verildikten sonra Methiye Özhal ile birlikte yoğun bir çalışma yürüttüklerini söyler(10). Mahkeme kayıtlarında da Sevinç İşcanlı ve Methiye Özhal’ın KİP üyesi oldukları, bunlar aracılığıyla DDKAD’nin kurulduğu belirtilir.

Mahmut Çıkman bu derneği kısa bir süre kendisinin yönlendirdiğini, ancak esas yönlendirme ve yürütmeyi yapanın  Dr. Ahmet Beyik olduğunu belirtir(11). Ahmet Beyik de: “Mahmut Çıkman’ın hazırlamış olduğu program ve tüzük dahilinde parti üyeleri Sevinç İşcanlı ve Methiye Özhal eliyle DDKAD’yi kurduğu ve birinci olağan kongrede divan başkanlığını yaptığı”nı belirtir(12). Bu ifadelerden hareketin parti ve kadın kanadı arasındaki ilişkileri başlangıçta Mahmut Çıkman ve Ahmet Beyik’in yürüttüğü görülüyor.

Bu sıralarda değişik konularda Kürt ve Türk solunda ortaya çıkan görüş ayrılıkları zamanla Kürt kadınları arasında ayrı örgütlenme fikrini tetikler. Kürt kadınları artık kendi kimlikleriyle hareket eder. Yayla Bucak’ın aktarımı şöyledir: ”1978 yılında kurulan DDKAD kadın derneklerinin çalışmalarına, miting, gece vs. kadınların yığınsal katılımı, bence Kürt kadınının ayrı örgütlenmeye verdiği önemi göstermesi açısından önemlidr”(13). Dernek başkanı Sevinç İşcanlı’ya göre DDKAD bu yıllarda Diyarbakır’daki Kız Meslek Lisesi karşısında İstasyon caddesinde bulunan Funda Apartmanı’nın ikinci katındaki bir dairede çalışmalarını yürütür.

Bu dönemde yaşanılan bazı baskılar nedeniyle yerlerini değiştirmek zorunda kaldıklarını söyler: “Burada yaklaşık bir buçuk yıl kaldıktan sonra daha ucuz bir yere taşındık. Yerleşim yeri bulmakta zorluk çekiyorduk. Ev sahipleri politik yapısı olan kurumlara yer vermek istemiyordu”(14). Rahime Kesici de dernek lokalleri konusunda şöyle der: “Derneğimiz vilayet civarında merkez ve şube aynı daireydi”(15).  

 

Bir başka DDKAD mitinginden:  “Bijî DDKAD” (Yaşasın DDKAD) 

 

Derneğin adı  

Kaynaklarda Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’nin (DDKAD) Türkçe adının bazen değişik işaretlendiğini görüyoruz, örneğin Devrimci Demokrat Kürt Kadın Derneği gibi(16). Bu örnekte dernek adına Kürt sözcüğü eklenmiş, kadınlar sözcüğü de tekil biçimiyle kadın olarak kullanılmıştır. Bazı kaynaklarda da demokrat sözcüğü yerine demokratik sözcüğü geçer(17).Derneğin kendisi de zaman zaman adını bu biçimde eksik kullanır(18). Bu farklılıklar sadece derneğin Türkçe adında yaşanmıyor.

1977 yılında kurulan Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği (DDKAD) kuruluş aşamasında hep Türkçe adıyla anıldığı için dernek adının daha sonraki yıllarda yapılan Kürtçe çevirisinin de zaman zaman farklı olarak işaretlendiğine tanık oluyoruz. Derneğin Kürtçe adı kaynaklarda genellikle Komeleya Jinên Şoreşger-Demokrat olarak geçer. Devrimci sözcüğünün Kürtçe karşılığı bazen kullanılmaz:”Komeleya Jinên Demokrat” (Demokrat Kadınlar Derneği-19). Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’nin kısaltmış biçimi (DDKAD) yukarıda görüldüğü gibi çatı örgütü DDKD’nin adına çok benzemektedir:

 “O yıllarda kısa adı DDKD olan Devrimci Demokratik Kültür Derneği’nin kurduğu bir kadın örgütü olduğu için kısa adı sadece bir harf koyularak değiştirilmiş: DDKAD: Devrimci Demokratik Kadın Derneği”(20). Bu alıntıda da gerçek dernek adında geçen demokrat sözcüğü yerine yanlışlıkla demokratik sözcüğü kullanılmıştır. Bazı kaynaklarda DDKAD kısaltmasının karşılığı başka bir biçimde sunulur: “Devrimci Doğu Kadın Derneği”(21). Kısaltılmış biçimlerinin  D.D.KA.D. bazen de DDKaD olarak yazıldığı görülür.  

Dernek başkanı Sevinç İşcanlı (Özel arşivinden, 1981) 

 

Dernek kurucuları, yöneticileri ve başkanı 

Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği başkanı Sevinç İşcanlı kuruluş çalışmalarına on yedi kişiyle başladıklarını belirtir. Bunlardan üçü hariç diğerlerinin tümü Diyarbakır’da yüksek öğrenim gören genç kadınlardır. Rahime Kesici’ye göre DDKAD; Sevinç İşcanlı, Methiye Özhal, Sabiha Otlu, Türkan Beyik(22), Gül Dağdeviren, Neşe Timur, Bircan Tanrıkulu, Perihan Özgökçe tarafindan kurulur(23). Dernek yönetimi ise beş kişiden oluşur: Sevinç İşcanlı (başkan), Methiye Özhal (sayman-24), Gül Dağdeviren (sekreter), Sabiha Otlu ve Perihan Özgökçe. Derneğin tanınmış bazı aktivistleri de şunlardır: Ferzinaz  Gültekin, Fethiye Tekeş, Müzeyyen Kırkan, Selma Güzel. Kurucu ve yöneticilerinin büyük bir kısmı Diyarbakır, Urfa ve Van doğumludurlar.

Dernek kadrolarının çoğunluğu öğrencilerden oluşur, asıl kaleleri ise; Eğitim Fakültesi’dir. “O dönemin ilk örgütlü kadın hareketi olan Devrimci Demokratik Kadınlar Derneği (DDKAD)’nin Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde de on onbeș kișilik bir grubu vardı”(25). DDKAD Diyarbakır’da tıp eğitimi gören Sevinç İşcanlı başkanlığında kurulur(26). 1980 yılında tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan Sevinç İşcanlı yarıda kalan öğrenimini 1981 yılında tamamladıktan sonra birkaç ay Siverek’te doktor olarak çalışır.

1981 yılında yaptığı evlilik nedeniyle adı kaynaklarda zaman zaman Sevinç Parlak olarak da geçer. Artan baskılar sonucunda uzun bir zaman Türkiye’nin değişik yerlerinde kaçak yollarla yaşamak zorunda kalan Sevinç İşcanlı 1983 yılında yurt dışına çıkarak Yunanistan’a geçer.

Orada 6 ay kaldıktan sonra 1984 yılında Hollanda’ya yerleşir. Uzun yıllar orada psikiyatrist olarak çalışır. Bazı gazete ve sitelerde Dr. Işık İşcanlı imzasıyla yazılar yayımlar. Sevinç İşcanlı başta Methiye Özhal olmak üzere diğer arkadaşlarıyla birlikte gece gündüz çalışarak bu kadın derneğine yön vermek istediklerini belirtir(27). Kürt yazarı ve aynı siyasi hareket içinde çalışan Nezirê Cibo bir yazısında 25 yıl sonra 2007 yılında Diyarbakır’a gelen dernek başkanı Sevinç İşcanlı ile olan bir görüşmesine yer verir. Yazıda Sevinç İşcanlı’nın kısa bir portresi çizilir. Nezirê Cibo kesin bir tarih vermeden 1979 yılında baş gösteren siyasi ayrılıklar sonrasında Sevinç İşcanlı’nın 1980 yılında polis tarafından yakalandığını, üç ay hapishanede kaldığını ve büyük işkenceler gördüğünü belirtir:

“…Hatırlıyordum, uzun süre polis sorgusunda kalmıştı. Korkunç işkencelere maruz kaldığını işitiyor ve biliyorduk”(28). Sevinç İşcanlı uzun yıllar geçtikten sonra DDKAD konusunda değişik açıklamalarda bulunur. Nezirê Cibo aynı yazısında DDKAD’nin niçin daha fazla başarılı olamadığı konusunda Sevinç İşcanlı’nın bazı görüşlerine de yer verir: ”…Gençliğin ve kadınların demokratik platformda ayrı örgütlenme talebi tespiti doğruydu. Ama bu talebi karşılayacak modeli şartlar belirlemedi. Hazır olan modeller alınıp şartlara uyarlanmaya çalışıldı”(29).  

                                           

Rahime Kesici / DDKAD Diyarbakır şubesi yöneticisi /

 

Derneğin şube, komite ve temsilcilikleri  

DDKAD 1977 yılında kurulduktan sonra çalışmalarını geniş bir alana yaymak ister. DDKAD’nin  kuruluşundan yaklaşık bir yıl geçtikten sonra 26/9 1978 tarihinde Diyarbakır şubesi açılır. Bu şube bir ay sonra 151 üyenin katılımıyla 1. Olağan kongresini yapmıştır. Kongrede yapılan konuşmalarda Kürt kadınlarının durumu ve uluslararası kadın dayanışması konusu ele alınır. Kongreye ilişkin haber bu sırada yayımlanan Devrimci Demokrat Gençlik dergisinde geniş bir yer tutar, dergi kadınların mücadelesini kapağına taşır(30).

Aynı yazıda kongre sırasında çekilen bir fotoğraf da yer almaktadır. Salonda ayrıca “Yaşasın DDKAD“ve “Yaşasın Kadınların Uluslararası Dayanışması” gibi sloganların yazıldığı afişlerin asılı olduğunu görüyoruz. DDKAD’nin Diyarbakır şubesinin yönetimi şu kişilerden oluşur: Leyla Kahraman (başkan), Rahime Kesici (sekreter) ve Halide Dündar (sayman). 

Zaman zaman kaynaklarda bazı kişilerin DDKAD’nin yönetiminde yer aldıkları belirtilir, ama merkez yönetiminde mi yoksa Diyarbakır şube yönetiminde mi çalıştıkları her zaman açık bir biçimde belirtilmez. Bu durumun bazı karışıklıklara yol açtığını söyleyebiliriz. DDKAD’nin bir Siverek şubesinin olduğu belirtilir ama başka kaynaklarda bu şubenin varlığından pek söz edilmez(31).

Yukarıda gördüğümüz gibi Siverek’te yapılan yoğun çalışmalar resmi değilse de pratikte bu şubenin açıldığını gösteriyor: “Siverek şubesi hazırdı her anlamda”(32). Dernek kurucusu Methiye Özhal kaleme aldığı bir yazıda Kürdistan’ın birçok yerinde komiteler oluşturarak dernek şubeleri kurmak için çalıştıklarını ama ülkede giderek artan siyasi ve polisiye baskıların buna fırsat tanımadığını belirtir:

Hatırlayabildiklerim Siverek, Silvan, Siirt, Mardin, Kızıltepe, Bitlis Van, Tatvan ve Başkale. Buralarda üçer kişiyle kurmaya başladığımız bu komiteler daha sonra DDKAD şubelerini oluşturmak üzere çalışmalarına başlamıştı”(33).

DDKAD’nin Diyarbakır şubesi yönetiminde yer alan Rahime Kesici merkez şubesiyle birlikte diğer yerlerde derneğin şubelerini açmak için gece gündüz çalıştıklarını belirtir: “…Diyarbakır şubesi yönetiminde idim. Kulp, Siverek ve Kozluk’ta yeni şubeler kurmak için alt yapı hazırlıkları yapmak ve yönetimde görev alabilecek kadınları tespit etmek, onlarla örgütlenme ve eğitim çalışmaları yapmak için her hafta sonu bir ilçeye gidiyorduk…” Rahime Kesici bu sırada Batman’ın Kozluk ilçesinde tütün üretiminde çalışan işçi kadınlara seminerler verdiğini de belirtir.

1980 yılında Askeri Cunta’nın işbaşına gelmesi sonucunda tüm çalışmaların durduğunu veya yasaklandığını söyler(34). DDKAD’nin İstanbul’da da bir temsilciliği bulunuyordu. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Bölümü’nde okuyan Azize adındaki bir öğrenci buradaki çalışmaları yürütür. Türk kökenli kadınlar da İstanbul’daki etkinlikleri destekler.  

 Dernek çalışmaları 

Dernek tüzüğünü göremediğimiz için DDKAD’nın amaçları ve diğer konularda örneğin üyelik koşulları hakkında fazla bilgi sahibi değiliz. Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği sol/sosyalist görüşlere açık derneklerden biri sayılabilir. Dernek, miting ve yürüyüş gibi kitle etkinliklerini gerçekleştiren ilk Kürt kadın derneği kabul edilir. Dernek yöneticilerinden Sabiha Otlu dernek konusunda ele aldığı 1970’li Yıllarda Kürt Kadınlarının Durumu ve Derneksel Bir Tecrübe başlıklı Kürtçe yazısında ilk sıralarda Diyarbakır şubesinin üye sayısının 150’yi bulduğunu, 1978 yılında Siverek’te ağalığa karşı düzenlenen bir mitinge yaklaşık 1000 ve 10 Mart 1979 günü Diyarbakır’da bir salonda düzenledikleri 8 Mart Kadınlar Günü etkinliklerine 400 kadının katıldığını belirtir(35).

Böylece 8 Mart Uluslarası Kadınlar Günü’nün yığınsal olarak Kürdistan’da ilk kez Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği tarafından kutlandığını söyleyebiliriz. Dernek başkanı Sevinç İşcanlı kadınların katıldığı en görkemli yürüşlerden birisinin 1 Mayıs 1979 tarihinde Bitlis’te yapıldığını belirtir. Devrimci Demokrat Gençlik dergisinin örneğin 4. ve 10. sayılarının kapağında Kürt kadınlarının gerçekleştirdikleri büyük yürüyüşlerin fotoğrafları yer almaktadır. Bir kadın taşıdığı pankarta Kürtçe “Bijî DDKAD” (Yaşasın DDKAD) sözlerini görüyoruz. Bu görseller konusu mahkeme kayıtlarına da geçmiştir:

“…Kapak fotoğraflarını hemen tümüyle DDKD ve DDKAD faaliyetlerini konu alan büyük boy fotoğraflar süslemektedir”(36). Dernek etkinliklerine her kesimden kadınlar katılır. Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’nin en yaşlı üyelerinden Hazal, kendisi ile yapılan bir söyleşide özellikle derneğin açmış olduğu okuma yazma kurslarının çok yararlı olduğu belirtilir. Hazal söyleşinin bir yerinde “Derneklerin sayesinde kadınların gözü açıldı” der(37). Yaşlı kadın bu sözlerle bir bakıma kadınların hem kendi cinslerine yönelik baskılara hem de Kürt halkına karşı yürütülen zorbalıklara karşı uzun suskunluk yıllarından sonra artık kefenlerini yırtıklarını dile getirir.

Rahime Kesici’ye göre Hazal dernek üyesi Türkan Beyik’in annesidir(38). 8 Ocak 1979 tarihnde Dilan Sineması’da düzenlenen gecede kadın korosunun Kürtçe şarkılar söylediği bir sırada salonda bulunan kalabalık tarafından atılan “Kurdan re Azadi” (Kürtlere Özgürlük) sloganı mahkeme zabıtlarına da geçer(39). Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği kültürel çalışmalara büyük önem vermiştir. Kadınların yürüyüş ve mitingler sırasında tuttukları pankartlarda, atılan sloganların başında “Analar çocuklarınıza ana dili öğretiniz” gelmektedir(40). Sabiha Otlu derneğin Kürt dili ve kültürünü geliştirmek için komiteler kurduğu ve dil kursları açtığını belirtir(41). Kürtçe dil dersleri kadınların ilgiyle izledikleri etkinliklerden birisini oluşturur.

Kurs öğretmenliğini Ahmet Beyik yürütür. Mahkemelere sevk edilen kadınlarından bir kısmının tutukluluk nedenleri arasında söyledikleri Kürtçe şarkı ve türküler gelmektedir. Örneğin dernek üyesi Ferzinaz Gültekin’in “…muhtelif gecelere katılarak Kürtçe folklor ve müzik gösterileri yaptığı…” belirtilir(42). DDKAD Dava Dosyası’nda 10/3 1979 günü yapılan gecede ”Zelal’ın katıldığı bölümde Kürtçe türküler söylendiği” ve Aziz adında birisinin Kürtçe müzik eşliğinde tarlada çalışan kadınların yaşamını dile getiren bir pandomim sergilediği belirtilir(43). Kadınların etkin olduğu bir yöre de Siverek’tir. Burada Başlık Parası adlı bir oyun sahneye konulur:

Siverek Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği‘nin kendilerinin yazıp ve sahneye koydukları oyunun içeriği toplumumuzda kadınlarımızın bir meta olarak satılmasına karşı kadınların da demokratik haklarının olduğunu ifade eden Başlık Parası adlı bir oyun sergilendi. İkinci gece valilik kararı ile oynatılmasına izin verilmedi. Urfa’dan gelen emniyet takviye güçleri okulun çevresi ve içerisinde güvenlik önlemleri alarak halkın salona girmesini engellediler”(44).

DDKAD’nin Kürdistan’ın diğer parçalarındaki kadın hareketleriyle dayanışmasını dile getiren en önemli etkinlik Leyla Kasım’ı anma gecesidir: “13 Mayıs 1974‘te Leyla Kasım ve 4 arkadaşının Irak’ta ırkçı-faşist Baas yönetimi tarafından idam edilmesi üzerine, 13 Mayıs 1979’da Siverek DDKAD tarafından anma gecesi düzenlendi”(45). Kendisi Siverekli olan Paşa Uzun  DDKAD’nin bir kadın örgütü olarak Siverek’te çok büyüdüğünü hatta DDKD yerlerinde kadınlara ayrı bir oda ayırdıklarını da belirtir.

Paşa Uzun’un DDKD için sarfettiği “Siverek, DDKD’nin bir vitrini haline gelmişti” belirlemesi bir bakıma kadın derneği DDKAD için de geçerlidir diyebiliriz(46). DDKAD’nin merkez yönetiminde yer alan başkan Sevinç İşcanlı ve Sabiha Otlu, Diyarbakır şubesinde çalışan Rahime Kesici ve diğer birkaç dernek aktvistinin Siverekli olması ister-istemez buradaki çalışmaları etkilemiş olmalıdır. 

DDKAD her hangi bir yayın organı çıkarmamıştır. Özel olarak bu kadın derneği ve genel olarak dünya kadınları konusunda kaleme alınmış imzasız bazı yazılar daha ziyade çatı örgütü olan Devrimci Demokrat Kültür Derneği’nin (DDKD) çıkardığı Devrimci Demokrat Gençlik adlı derginin değişik sayılarında yer almıştır. Kadın örgütü DDKAD’nin en çok etkin olduğu ve sesini duyurduğu 1978 yılında 2. sayısının orta iki sayfasının tümünü DDKAD’nin yöneticileriyle yapılan bir söyleşiye ayırmıştır(47). Yazıyla birlikte yedi dernek yöneticisi ve üyesinin dernek lokalinde poz verdikleri ilginç bir fotoğraf da yayımlanmıştır.

Fotoğrafta duvara asılı olarak görülen bir afişte derneğin yürüttüğü etkinlikler dört başlık halinde sıralanmıştır: Okuma yazma kursları, folklor, biçki-dikiş kursları ve koro çalışmaları. Bu afişin hemen üstünde büyük harflerle bez üzerine yazılmış: “Analar çocuklarınıza ana dilini öğretiniz” sözlerini görüyoruz. Bu slogan derneğin diğer etkinliklerinde de karşımıza çıkar. Derneğin önemli çalışmalarından birisi olan anadil konusu derginin 4. sayısında da yer alır. Gelecek kuşakları yetiştiren anneler, kadınlar burada göreve çağrılır. Annelerin daha ilk yaşlarda çocuklarıyla Kürtçe konuşarak asimilasyon gibi tehlikelere karşı çıkmaları istenir.

Aynı yazıda “Çocuk bugünden yarına ulaşan bir kültür mirasçısı” belirlemesinde bulunulur(48). Diyarbakır şubesinin yıllık kongresi başka bir yazıda ele alınır(49). Derginin bir sayısında da başlık parası konusu işlenir(50). Kadınların alınıp satılmasının feodal sistemin bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirten yazıda başlık parası geleneği ayrıca toplumsal bir yara olarak tanımlanır. Gençlerin başlık parası yüzünden evlenemedikleri ve çok zor durumda kaldıkları belirtilen yazıda güç sahibi ağaların istediklerinde birden fazla kadınla evendikleri konusuna yer verilir.

DDKAD’nin değişik yürüşlerde taşıdıkları pankart ve dövizlerde “Kahrolsun Ağalık” ve benzeri sloganların ön plana çıkması bu bakımdan anlamlıdır. Yazıda Kürt kadınlarının ulusal, sınıfsal ve cinsel baskılara maruz kaldığı belirtilir. Derginin 1978 yılında çıkan son sayısında yayımlanan bir yazı ilgimizi çekmektedir. Burada feminizmin uluslararası kadın hareketi önünde büyük bir engel oluşturduğu, hedefleri şaşırttığı belirtilir(51). Derginin en uzun yazısında da marksist bir açıdan kadınların değişik toplum biçimlerindeki yeri üzerinde durulur(52). Dergide yer alan diğer iki yazı da uluslarası kadın hareketi(53) ve kadınların Havana’da düzenlenen XI. Gençlik ve Öğrenci Festivali’ne katılmaları konusuna ayrılmıştır(54). Derginin gördüğümüz bu 11 sayısının üç tanesinde kadınlar ve mücadelelerini kapağına taşıması bu konuya verdiği önemi gösterir.

Bu yazılardan başlık parası ve feminizm konusundaki bazı yazıları kendisinin yazdığını belirten dernek başkanı Sevinç İşcanlı özellikle Başlık Parası adlı yazının halk arasında belli bir yankı uyandırdığını belirtir. Başlık parasının yavaş yavaş ortadan kalktığını belirten Sevinç İşcanlı bu duruma en çok sevinen yoksul bazı gençlerin bu yıllada doğan kız çocuklarına “Sevinç” ismini koyduklarını duyduğunu söyler(55).  

 

Analar çocuklarınıza ana dilini öğretiniz” (Sağ üst taraftaki plakart). 

 

Baskılar artıyor 

DDKAD yasal bir dernek olarak kurulur ama daha sonra açılan davalarda dernek üyeleri yasa dışı bir örgütün elemanları olarak yargılanırlar. DDKAD’ye yönelik davaların ilki daha 1980 askeri darbesi yapılmadan önce 10 Mart 1979 tarihinde gerçekleştirilen Newroz gecesi nedeniyle açılır(56). Derneğe yönelik baskılar yurt dışında da protesto edilir. Örneğin ülkedeki baskılara ilişkin olarak İsveç Dışişleri Bakanlığı’na bir mektup sunan İsveç ve diğer Avrupa ülkelerindeki bir dizi Kürt derneği ve kuruluşu arasında “DDKAD ile Dayanışma Komitesi” nin adına da rastlıyoruz(57). 

Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği yaklaşık olarak iki yıl çalışmalarına devam ettikten sonra sağ-sol çatışmalarının ülkede doruk noktasına ulaştığı 1980 yılında askeri cuntanın gelmesiyle kapatılır. Yıllarca süren DDKAD Davası 21 Kasım 1986 tarihinde sonuçlanır(58). Dernek sekreteri Methiye Özhal ve Diyarbakır şubesi yönetici Rahime Kesici gibi kadınlar 1982 yılında tutuklanarak uzun bir dönem hapishanede kaldılar(59).

Dernek aktivistlerinden Rahime Kesici’nin gördüğü baskı ve işkenceler en sonunda bir kitabın konusu oldu(60). Rahime Kesici hapishanede sergilediği direnişin arkasında annesinin “İnat da bir murattır” gibi sözlerinin kendine büyük bir cesaret kazandırdığını belirtir(61). 12 Eylül 1980 Cuntası’nın ardından Diyarbakır’da kurulan 5 Nolu Hapishane’nin Kadınlar Koğuşu’nda tutuklu kalan Rahime Kesici’nin anılarını yazıya dökmesi hem kadın tarihi hem de Kürt tarihi yazımı açısından önemlidir.

1961 yılında Siverek’te doğan Rahime Kesici 1986 yılında Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce bölümünü bitirdikten sonra öğretmen olarak çalışır. Şimdi emekli olan Kesici Diyarbakır’da yaşamaktadır(62). Etnik kökeni ve ailesine verilen soyadı arasındaki paradoksal durum gözlerinden kaçmaz: “Babam Ermeni soykırımından kurtarılıp Mülümanlaştırılmış, onun ailesini yok ettikleriyle kalmamış bir de Kesici soyadını vermişler”(63). Rahime Kesici gibi DDKAD’nin Diyarbakır şubesi yönetiminde çalışan Halide Dündar 1980 yılında yakalandıktan sonra büyük işkencelere maruz kalır. Halide Dündar 2 yıl tutuklu kaldıktan sonra 1982 yılında serbest bırakılır.

İstanbul’da matematik öğretmeni olarak çalışır. Mahkeme kararıyla kapatılan, daha sonra hakkında dava açılan Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği, Kürdistan’daki Kürt kadın dernekleri arasında yönetici ve üyeleri tutuklanan, cezalandırılan ve işkence gören ilk dernek olarak bilinir.  

DDKAD Mahkeme Karşısında  

12 Eylül 1980 Askeri Cuntası’ndan sonra Devrimci Demokrat Kültür Derneği’ne (DDKD) yönelik olarak yürütülen dava 1982 yılında açılan Kürdistan İşçi Partisi (KİP) davası ile birleştirilir. Üç buçuk yıl süren KİP/DDKD Davası 17 Mayıs 1984 tarihinde sonuçlanmış, yüzlerce kişi değişik cezalara çarptırılmıştır. Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği (DDKAD) üyeleri ise; bu büyük davadan ayrı tutularak kendileri hakkında başka bir dava açılmış, bu dava da ancak 1986 yılında sonuçlanmıştır(64). Derneğin çalışmalarına etkin olarak katılan bazı kadınlara ağır hapis ve sürgün cezaları verilir.

Altı üye ve yöneticiye 8’şer yıl hapis cezası, 2’şer yıl 8 ay sürgün cezası ve ömürboyu kamu hizmetinden mahrumiyet cezası verilir(65). İlk kez tarihte bir Kürt kadın örgütü yargılanıp üyelerine ağır cezalar verildiği görülür. 1986 yılında cezalandırılan bu kadınlar şunlardır. Methiye Özhal (dernek sekreteri-66), Gül Dağdeviren (dernek saymanı), Sabiha Otlu (dernek yönetim kurulu üyesi), Ferzinaz Gültekin (dernek üyesi), Fethiye Tekeş (dernek üyesi), Müzeyyen Kırkan (dernek üyesi). Bu Kürt derneğine yönelik baskılar İsveç basınına da yansır(67). Bir İsveç gazetesi örneğin derneğin kurucu ve yöneticilerinden Sabiha Otlu’ya Uluslararası Kadınlar Günü 8 Mart münasebetiyle yaptığı bir konuşma yüzünden 8 yıl hapis cezasına çarptırıldığını başlığına da taşır:

Kadınlar gününde yaptığı konuşma 8 yıl hapis cezası getirdi”(68). Dernek kurucu ve yöneticelerinden Sabiha Otlu ve Gül Dağdeviren 1980 askeri cuntasından sonra siyasi mülteci olarak İsveç’e yerleştir. Stockholm’da yaşayan Gül Dağdeviren uzun bir dönem Kürt mutfağı üzerinde çalışır. Kürt yemeklerini bir kitap olarak İsveççe yayımlamayı düşünüyordu. Sabiha Otlu İsveç’e geldikten sonra Sosyal Demokratların Uppsala şubesindeki etkinliklere aktif olarak katılır. Uzun yıllar Uppsala ve Västerås gibi şehirlerde öğretmen olarak çalışır.  

 

Soldan sağa: Methiye Özhal, Cemile Büyükkaya ve Rahime Kesici 
                              (Hürriyet, 1/1 1982). 

 

Sonuç  

Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’nin (1977) kuruluş yılları ayrı bir çalışmayı gerektirir. Bu incelemede ayrıntılara fazla girilmeden konuya sadece dikkatler çekilmek istenmiştir. Dernek kurucularının daha yaşamda oldukları bir sırada derneğin örgütsel işleyişi ve görevlendirmeleri konusunda daha net ve kesin bilgilere ulaşabiliriz. Umarım derneğin “içinden” olan şahsiyetler bu konuda bildiklerini daha fazla zaman geçirmeden yazıya dökerek bizleri aydınlatırlar.

Dernek kurucuları veya yöneticilerinin bir sempozyum etkinliği biçiminde veya bir kitap projesi kapsamında bir araya gelip tecrübelerini, düşüncelerini daha doğrusu bildiklerini gelecek kuşaklara aktarmaları çok yararlı olacaktır. Diğer yandan dernek tüzüğünün bulunup ortaya çıkarılmasının bu kadın derneğinin tarih yazımına özellikle de derneğin kuruluş amaçları, kurucuları gibi daha birçok alanda araştırmacılara katkıda bulunacağı kesindir. Dernek tüzüğü hakkında şimdiye kadar herhangi bir bilgiye rastlanılmamıştır. Sadece bir örneğinin DDKAD Davası Dosyası’nda olduğu anlaşılıyor.(69)

Tüzüğü gibi derneğin hukuk mücadelesine ışık tutabilecek DDKAD Davası Dosyası’nın tıpkı basımının şimdiye kadar yapılmaması da bir eksikliktir. Diyarbakır’da kurulan bu ilk Kürt kadın derneği hakkındaki bilgiler ilerde kentin kapsamlı tarihi yazıldığında da önem kazanabilir. Kürdistanlı kadınların arkalarında belgelere dayalı bir tarih bırakacakları umuduyla burada sözlerimi noktalıyorum(70).   

DİPNOTLAR:

1- Rahime Kesici’ye göre fotoğraftaki yedi kişinin adları (5. hariç) şöyledir, soldan sağa: 1) Methiye Özhal, 2) Gül Dağdeviren, 3) Mehtap Özhal, 4) Sevinç İşcanlı, 5) bilinmiyor, 6) Nesrin Asgar, 7) Gürsel Timur.

2- Kaynaklarda derneğin 29/11 1977 tarihinde kurulduğu belirtilir. Ama Devrimci Demokrat Gençlik dergisinin 2.sayısında dernek yöneticileriyle yapılan bir söyleşide derneğin 29/12 1977 tarihinde kurulduğu bilgisi yer almaktadır. Bkz. DDKAD ile söyleşi, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 2/1978, s.8.

3- Bu yazı birkaç ay önce Kürt Tarihi dergisinde yayımlandı. Rohat Alakom, Diyarbakır’da Kurulan İlk Kürt Kadın Derneği: Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği, Kürt Tarihi, nr 39/2020, s.14-23. Metin üzerinde bazı düzeltmeler yaptıktan sonra yazıyı tekrar okuyucuya sunuyoruz. Kürt Tarihi dergisi editörü sayın Mesut Yeğen’in dergiyi sunuş yazsında İstanbul’da Kurulan ilk Kürt kadın derneği Kürd Kadınları Teali Cemiyeti (1919) ve Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’ni (1977) birlikte anması son derece isabetli olmuştur:
“Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği (DDKAD) hakkında. Kürt Tarihi’nin 37. sayısında 1919’da İstanbul’da kurulan ilk Kürt kadın cemiyeti Kürt Kadınları Teali Cemiyeti hakkındaki yazısını yayımladığımız Rohat Alakom, bir manada bir izleği takip ederek, şimdi de bir çoğumuzun bihaber olduğu, bazılarımızın da unuttuğu 1977’de Diyarbakır’da kurulan Devrimci Demokrat Kadınlar Derneği’ni yazdı. Alakom’un bu ‘hatırlatmaları’ Kürt
kadın hareketinin ve kadınların Kürt hareketine katkısının farklı biçim ve safhalarına dair bütünlüklü bir resim oluşturabilmek için çok kıymetli”. Mesut Yeğen (Editörden), Kürt Tarihi, nr 39/2020, s.1.

4-Devrim Çakır, Berivan Kum, Kadın Hareketinde Mücadele Deneyimleri: Özgürlüğü Ararken, Amargi Yayınevi, 2005, s.222.

5- Modern Kürt Tarihinin İlk Kadın Örgütlenmesi, BasNews, sayı 11, 13-19 Mart 2017.

6-İlerici Kadınlar Derneği’nden Haberler, Diyarbakır Şubesi, Kadınların Sesi, Aralık-1977.

7-Emel Akal, Kızıl Feministler: Bir Sözlü Tarih Çalışması, Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı Yayınları, 2004, s.154.

8- Emel Akal, Kızıl Feministler, s.15.

9- KİP/DDKD Davası-Kesinleşmiş Karar, 2007, Jîna Nû, s.122.

10- DDKAD’nin başkanlığını yapmış olan Sevinç İşcanlı ile yapılan 31/10 2019 tarihli telefon görüşmesi notlarından.

11- KİP/DDKD Davası-Kesinleşmiş Karar, s.61.

12- KİP/DDKD Davası-Kesinleşmiş Karar, s.537-538.

13- Ümidim Kadınlarda, Yayla Bucak ile yapılan söyleşi, Roza, nr 15/1999, s.37.

14- Sevinç İşcanlı’nın 3/11 2019 tarihli elektronik posta mesajından.

15- Rahime Kesici’nin 30/10 219 tarihli elektronik posta mesajından.

16- Devrim Çakır, Berivan Kum, Kadın Hareketinde Mücadele Deneyimleri: Özgürlüğü Ararken, s.222.

17- Emel Akal, Kızıl Feministler, s.130.

18- Devrimci Demokratik Kadınlar Derneği, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 9/1978.

19 -Sabiha Otlu, Rewşa Jinên Kurd a Salên 1970yî û Serpêhatiyeke Rêxistinî, Zend, Bihar-Havîn 2011.

20- Emel Akal, Kızıl Feministler, s.130.

21- Serdar Kurt, Serap Alp, Sedat Çapar (Editörler), 21. Yüzyılın Eşiğinde Kadınlar: Değişim ve Güçlenme, 2010, Dokuz Eylül Üniversitesi, cilt 5, s.254.

22- Türkan Beyik DDKAD Diyarbakır şubesinin başkanlığını yapan Leyla Kahraman’ın kardeşidir.

23- Rahime Kesici Karakaş, 5 Noluda Kadın Olmak, Nas Yayınları, 2017, s.73.

24- M. Şefik Öncü derneğin genel sekreterinin Methiye Özhal olduğunu belirtir. M.Şefik Öncü, Nameyên ji ciwanek Demokratê Şoreşger re: http://www.kurdinfo.com/nuce_bixwine.asp?id=2033 (8/7 2009).

25- Yakup Karademir, 5 Noluda Kadın ya da Rahime Kesici Karakaș olmak,
http://www.rupelanu.org/5-noluda-kadin-ya-da-rahime-kesici-karakas-olmak-1896h.htm (14/1 2018).

26- Dernek başkanı Sevinç İşcanlı ile yapılan bir söyleşi bkz. 1970-1980 Arası Kadın Grupları (I): DDKAD. Jujîn, İki Aylık Kürt Kadın Dergisi, nr 2/1997.

27- DDKAD’nin başkanlığını yapmış olan Sevinç İşcanlı ile yapılan 31/10 2019 tarihli telefon görüşmesi notlarından.

28- Nezirê Cibo, 25 Yıl Önce -25 Yıl Sonra http://nezrcibo.blogspot.com/2011/04/25-yil-once25-yil-sonra-ivnezire-cibo.html

29- Nezirê Cibo, 25 Yıl Önce -25 Yıl Sonra http://nezrcibo.blogspot.com/2011/04/25-yil-once25-yil-sonra-ivnezire-cibo.html

30- DDKAD Diyarbakır Şubesi 1. Olağan Kongresi, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 10/1978.

31- Adnan Özbingöl, Siverek Devrimci Demokratik Kültür Derneği’nin (DDKD) kısa tarihçesi
http://www.kurdinfo.com/nuce_bixwine.asp?id=3962 (24/4 2012).

32- Rahime Kesici’nin 30/10 219 tarihli elektronik posta mesajından.

33- 1970-1980 Arası Kadın Grupları (I): DDKAD, Jujîn-İki Aylık Kürt Kadın Dergisi, sayı: 2/1997.

34- Rahime Kesici’nin 30/10 219 tarihli elektronik posta mesajından.

35- Sabiha Otlu, Rewşa Jinên Kurd a Salên 1970yî û Serpêhatiyeke Rêxistinî, Zend, Bihar-Havîn 2011.

36- KİP/DDKD Davası, s.156.

37- 1970-1980 Arası Kürt Kadın Grupları (III): DDKAD. Roza-İki Aylık Kürt Kadın Dergisi, nr 4/1996. Daha sonra çıkan Jujîn adlı kadın dergisinde de benzer bir ana başlık altında bir DDKAD dizisi başlatılır. 1996-2000 yılları arasında iki ayda bir yayımlanan Roza Dergisi Kuzey Kürdistan’da çıkan ilk kadın dergisi sayılır. Toplam olarak 17 sayısı yayımlanan Roza Dergisi feminist görüşleriyle tanınmıştır.

38- Rahime Kesici Karakaş, 5 Noluda Kadın Olmak, s.24.

39- DDKAD Davası: Esas No: 1984/156. Karar No:1986/467 (20.11.1986). Diyarbakır 12’nolu Sıkıyönetim Mahkemesi, s.22.

40- Medeni Marşil, Devrimci Demokrat Gençlik, www.kurdinfo.com/nuce_bixwine.asp?id=4383 (20/2 2013).

41- Sabiha Otlu, Rewşa Jinên Kurd a Salên 1970yî û Serpêhatiyeke Rêxistinî, Zend, Bihar-Havîn 2011.

42- KİP/DDKD Davası, s.193.

43- DDKAD Davası: Esas No: 1984/156. Karar No:1986/467 (20.11.1986). Diyarbakır 12’nolu Sıkıyönetim Mahkemesi, s.22.

44- Adnan Özbingöl, Siverek Devrimci Demokratik Kültür Derneği’nin (DDKD) kısa tarihçesi
http://www.kurdinfo.com/nuce_bixwine.asp?id=3962 (24/4 2012).

45- Adnan Özbingöl, Siverek Devrimci Demokratik Kültür Derneği’nin (DDKD) kısa tarihçesi
http://www.kurdinfo.com/nuce_bixwine.asp?id=3962 (24/4 2012).

46- Paşa Uzun ile Stockholm’de yapılan 21/10 2019 tarihli görüşme notlarından.

47- D.D.KA.D ile söyleşi, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 2/1978.

48- Analar çocuklarınıza ana dilini öğretiniz, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 4/1978.

49- D.D.KA.D Diyarbakır Şubesi olağan kongresi, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 10/1978

50- Toplumsal yara: Başlık parası, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 5-6/1978.

51- Uluslararası kadın hareketinin düşmanı: Feminizm, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 11/1978.

52- Toplumda kadının yeri, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 5-6/1978.

53- 33. yılında U.D.K.F. Devrimci Demokrat Gençlik, nr 11/1978.

54- XI. Dünya gençlik ve öğrenci festivalinde kadınlar, Devrimci Demokrat Gençlik, nr 7-8/ 1978.

55- DDKAD’nin başkanlığını yapmış olan Sevinç İşcanlı ile yapılan 31/10 2019 tarihli telefon görüşmesi notlarından.

56- DDKAD Davasının Sonucu: Tarihi Bir Barbarlık Örneği: Pêşeng, hejmar: 49/1986.

57- Ola Ullsten’a Sunduğumuz Mektup, Roja Nû, hejmar: 11/1980, s.5.

58- DDKAD Davası: Esas No: 1984/156. Karar No:1986/467 (20.11.1986). Diyarbakır 12’nolu Sıkıyönetim Mahkemesi.

59- Kürdistan İşçi Partisi’nin 44 yöneticisi tutuklandı, Hürriyet, 1/1 1982.

60- Rahime Kesici Karakaş, 5 Noluda Kadın Olmak, Nas Yayınları, 2017.

61- Rahime Kesici Karakaş, s.38.

62- Rahime Kesici evlendikten sonra Karakaş soyadnı alır.

63- Rahime Kesici’nin 31/10 219 tarihli elektronik posta mesajından.

64- KİP/DDKD Davası-Kesinleşmiş Karar, s.550. Örneğin Methiye Özhal ve diğer kadın sanıklar hakkında bilgi sunulurken davalarının ana davadan ayrıldığı belirtilir: “DDKAD ilgili soruşturmanın askeri savcılıkta sürmesi ve delillerin birlikte bir bütün olarak daha isabetli değerlendirileceği nedenleriyle askeri savcılıktaki DDKAD ile ilgili 1983/139 T.İ. evrak sayılı soruşturma sonucunun beklemek üzere sanık hakkındaki davanın tefrikine karar verilmesi uygun görülmüştür”. Davaları ana davadan ayrılan bazı kadınların toplu bir liste için 583.
sayfaya bakılabilir.

65- Ji 6 jinên kurd re 48 sal ceza hat dayîn, Armanc, nr 67/1986. kend

66- Bu yazı Kürt Tarihi dergisinde yayımlandıktan sonra telefonla görüştüğüm Methiye Özhal dernek sekreterliğini kendisinin yaptığını ve Gül Dağdeviren’in sayman olduğunu belirmiştir.

67- Tal på kvinnodagen gav åtta års fängelse, Uppsala Nya Tidning, 9/12 1986. Hon dömdes till fängelse för ett tal på kvinnodagen, Aftonbladet, 9/12 1986. Turkisk militärdomstol dömde svenska kurder, Dagens Nyheter, 10/12 1986. Kurdiskor dömda till fängelse i Turkiet, Svenska Dagbladet, 10/12 1986.

68- Tal på kvinnodagen gav åtta års fängelse, Uppsala Nya Tidning, 9/12 1986.

69- DDKAD Davası: Esas No: 1984/156. Karar No:1986/467 (20.11.1986). Diyarbakır 12’nolu Sıkıyönetim Mahkemesi, s.21.

70- Bu incelemem sırasında bilgilerinden ve kişisel arşivlerinden yararlandığım dernek DDKAK yöneticilerinden sayın Sevinç İşcanlı, Sabiha Otlu ve Diyarbakır şubesi yöneticisi Rahime Kesici’ye çok teşekkür ederim…

 

İlginizi çekebilir