Muhittin Beyaz: Ekolojik Belediyecilik

İnsanlık son zamanlarda etkisini artıran küresel ısınmaya ve salgınlara karşı hiç olmadığı kadar güçsüz ve çaresiz bir durumda. Bu şartlar altında geleceğin nasıl planlanacağı büyük bir merak konusu. Merkezi yönetimler bu sorunlar karşısında ciddi bir liderlik yapamadı. 

İnsanlığın gelecek için bu sorunlar karşısında yerel yönetimlere umut bağlamasından başka bir çareleri görünmüyor. Bu noktada belediyeciliğin toplumsal sorunlara liderlik yapabilmesi gelecek için büyük önem taşımaktadır. Küresel ısınmayla değişen iklim değişiklikleri, dünyanın her yerinde artan orman yangınları, kuraklık, kendini yenileyemeyen ekosisteme karşı canlıların adepte olmaları kısa bir sürede mümkün görülmüyor. 

İnsanlık dahi iklimlerin değişimine adaptasyon sağlayabildiği söylenilemez. Yağmurların ölçüsüz yağması, ısı dalgalarının artması, yangınlar, sel felaketleri, insanları yarı göçebe bir duruma getirmiştir.  Avustralya örneğinde olduğu gibi orman yangınlarının artması, şehirleri yutan sel felaketlerin artması, gelecekten gelen kısa mesajlardır. Belediyelerin bu koşullara uygun adaptasyonu ekolojik hassasiyetle planlanması tüm canlılar için önemlidir.

Koşullar sadece insan odaklı bir adaptasyon dışında birlikte yaşadığımız canlıların plan dahilinde olunması önemi ve değeri gelecek için büyüktür. Küresel ısınma ve salgınlar karşısında İnsanlığın sadece kendini izole ederek bir çözüm oluşturamadığını maalesef yaşananlarla tecrübe edilmiştir. 

Ekolojik Belediyeciliğin buradaki önemi pandemi sürecinde görüldüğü üzere evden çıkamayan ve temas korkusu içinde olan insanların sadece bu süreçten etkilenmediklerini bilakis şehirlerde insanlarla birlikte yaşayan sokak hayvanlarının aç ve susuz kalmaları sürecte göz ardı edilen en büyük eksiklikti. 

Bu noktada gelecek için olası bir planlama ekolojik bir belediyeciliği zorunlu kılmaktadır. Belediyeciliğin küresel ısınma ve pandemi hazırlıkları içerisinde sokak hayvanları için kaldırımlara uyarlanmış, parklara uyarlanmış özelde su alanlarının hazırlanması tecrübe edilmiş bir eksikliği giderir. Bu hizmetin tamamen belediye bünyesine bağlı olup pandemi örneğinde evden çıkmama, temas korkusu önlemleri için uzaktan bir hizmetle ihtiyaçlarının sağlanılması karşılana bilir. 

Küresel ısınmanın tetiklediği ısı dalgalarına karşı hayvanların korunması için parklara uyarlanmış sığınaklar, serinletici yağmurlama uygun projelerle hazırlana bilir. Keza üstgeçitlere uyarlanmış ekolojik köprüler geliştirilebilir. Buna benzer projelerin şehir canlılarına uyarlı bir şekilde geliştirilmesi gayet mümkün. 

Pandemi sürecinde şehirlere inen yaban hayatını göz önünde bulundurularak gelecekte küresel ısınmanın artan etkisine karşı yaban hayatına yaratacağı olumsuzluklarla şehre inecek canlılara karşı bir önlem yahut onların ihtiyaçlarını karşılayan doğaya uygun alanlar projelerde yer verilebilir. 

İnsanlık gelişiminin bugünlere gelmesinde toplumsal yaşam kadar canlılarla öğrenilmiş birlikte yaşama borçludur. Neticede insanlık bu günlere tek başına gelmedi evcilleştirme döneminin insanlık tarihine etkisi önemlidir. İnsanlığın gelecek planlamasında sadece insan odaklı yapılması bu doğrultuda eksik ve başarı şansı çok düşüktür. Geçmişte insanlık doğa canlılarına muhtaç olduğu gibi bugün ve gelecekte onlar insanlara muhtaç. 

Yerel mücadeleye indirgenen küresel mücadele tüm canlıları kapsayacağı gibi orman yangınlarına müdahalenin geliştirilmesi, ağaçlandırmaların artırılması, yaban hayatını koruma, afetlere karşı geliştirilmiş ekolojik şehir planlamaları, kıtlığı önleyecek depolamalar, temiz enerji üretimi, altyapının afetlere uygun hazırlanması, başlangıçta yerel yönetimlerin salgınlara ve küresel ısınmaya karşı elini güçlendirecektir. Ekolojik hizmet doğa canlılarının ihtiyacı olduğu kadar insanların da bir ihtiyacıdır.

 Pandemi sürecinde dört duvar arasına sıkışan insanlık ruhsal ve psikolojik açıdan temiz havaya, doğaya ihtiyaç duyuyordu. Bu ihtiyaç çoğu evde bitkileri yetiştirme ihtiyacını başlatmıştı. Bu noktada gelecek planlanmada yapılacak tüm hazırlıklar ekolojik bir yörüngeden uzak düşünülemiyor. 

Küresel ısınmanın yaratacağı sıcak hava dalgalarının fosil yakıtları insanlık yaşamı için Beyrut örneğinde potansiyel bir tehdit oluşturmaktadır. Doğal yollardan elde edilen temiz enerjiye geçilmesi yine ekolojik belediyeciliğin varlığını zorunlu kılmakta. Bu koşullar altında yerel bir mücadele tüm canlıların yaşayabileceği daha iyi ve temiz bir dünyayı mümkün kılıyor…

İlginizi çekebilir