Mehmet Lütfü Özdemir: Diren insanlık

Tam üç yıl dört ay oldu Almanya’ya geleli. Tam üç yıl dört ay boyunca karşılaştığım ırkçılığın sayısını unuttum.

*

Sayılarla aram iyidir, yeni bir dil öğrenirken önce sayılardan başlarım. Sonra günler, aylar ve mevsimler ile devam eder öğrenme sürecim.

*

Şahsıma yönelik gerçekleşen ırkçı eylemler ile birlikte hemen yanı başımda bir başkasına karşı yapılan ırkçılığı da hayatım boyunca şahit oldum.

*

Kimler ırkçıdır? Bana göre nereden geldiğini unutup eline güç, iktidar, servet ve bilgi geçirip bununla ne yapacağını bilmeyen herkes!

*

Irkçılık yapanlar genelde kraldan çok kralcı olan tipolojiye sahipler.

*

Örneğin, burada, Almanya’da, yüz kişi ile tanıştım diyelim, bu yüz kişiden on kişi Alman olsun, diğer doksan kişi de göçmen kökenli olsun. O on Almandan sadece iki tanesi ırkçı olurken, doksan kişiden de sekseninin tamamı ırkçı olabiliyor.

*

Hayatım boyunca ne zalimin ne de mazlumun ırkına, diline, dinine, rengine, servetine vb. bakmadım ve bakmam da.

*

Irklara inanmıyorum. Irk diye bir şey yoktur! Açıp okuyun biraz lütfen! Lütfen!

*

Geçtiğimiz hafta Stuttgart’ta başıma bir olay geldi. Irkçı tavırlarla karşılaştım. Çok kırıldım. Çok incindim fakat incitmedim kimseleri.

*

İlk defa karşılaşmadım ırkçılıkla. Türkiye’de yaşarken tabiri caiz ise ırkçılığın ‘Allahını’ yaşamış biriyim.

*

Burada, yani Almanya’daki ırkçılık çok nadirde olsa kendisini cinayetler ile ortaya çıkarabiliyor. Lakin toplumun tüm katmanlarında, çok ince ve kibar yüzüyle de her an karşılaşmanız mümkün.

*

Var olarak veriyorum herkese en güzel cevaplarımı.

*

Üzerime çöp atanı, şiddet göstermek ile tehdit edeni gördüğüm gibi, yüzüme gülüp alt metninde çokça okuduğum ırkçılık ile de defalarca yüz yüze geldim.

*

Kendini tanımayan, bilmeyen ve sevmeyen insanlardan oluşan büyük bir toplumuz dünyada.

*

Bu dünya sadece ırkçıların, kötülerin, ruhsuzların, kalpsizlerin ve sevmeyi bilmeyenlerin dünyası değil!

*

Unutulmamalı ki, bu dünya aynı zamanda merhametli, sevgi dolu, incitmeyen, diğerkam olabilen, saygı nedir bilen ve kendini bilen insanlarında dünyası.

*

Hepimiz iç içe yaşıyoruz.

Bir tek kural hepimiz için geçerli.

Yaşa ve Yaşat..

Bu kuralı basit anlamayın, basite indirgemeyin lütfen.

*

Misal, öldürmeyeceksin, denildiğinde siz bunu sadece fiziksel alana indirgerseniz hiçbir şey anlamamışsınız demektir.

*

İnsanı iki boyutlu veya üç boyutlu olarak görüyorsanız da hayatı ve insanı anlamanız da mümkün değil demektir.

*

Bizler çok boyutlu varlıklarız. Bizler görünmez ağlarla birbirine bağlı varlıklarız. Adına insan diyoruz ama insan nedir sorusunu hiç sormuyoruz!

*

Öldürmeyeceksin! Hiçbir canlıyı fiziksel olarak, ruhsal olarak, sosyal olarak, politik olarak, ekonomik olarak, kültürel ve toplumsal olarak öldürmeyeceksin! Bunu da bu şekilde çok boyutlu okumanız, bilmeniz, anlamanız, idrak etmeniz ve görmeniz gerekiyor.

*

Bir ırkçıya verilecek en güzel cevap onu görmezden gelmek değil, onunla yanlış yaptığını tartışmaktır. Onu eşit göz hizasına getirip ne mal olduğunu ortaya çıkarmaktır.

*

İnsan iyi ile tanışmadığı için kötüdür! Bir ırkçıya verilecek en güzel cevap ise hayatı sevmek ve inadına yaşamaktır.

*

Evet yavrum, hayat direnmektir, bunu unutma..

Yeryüzünde şuursuzca dolaşan yaratıklardan olma!

İlginizi çekebilir