Fırat Yavuz: diriler SUSAR, ölüler KONUŞUR…

Bir ülkenin dirileri, bir ülkenin ölülerini neden rahat bırakmaz? Diriye koca bir dünya mı yetmiyor ki, ölüye bir mezar çok görülüyor?

Yoksa diri, ölüden mi korkuyor? Kemiklerini uzaklara, bilinmez yerlere alıp götürünce ölü, dirinin peşini bırakır mı sanılır?

Çünkü bizim ölülerimizdir onlar.

Diri olduğunu sanan mezalim! Mezarların, yorgun düşenlerin sessizce dinlendikleri bir sonsuzluk mekanı olduğunu nereden bileceksiniz ki?!

Zor zamanlarımızda sessizliklerini bozup dirinin diriden duyamayacağı nasihatları ölülerin edebildiğini, gafletle kapanmış varlığınız anlayamaz. O ölüler ki, çeneleri bağlanarak gömülmemişlerdir çünkü.

Bizim ölülerimizdir onlar.

Ölülere kötü laf söylemeyin, yaşayan yakınlarını incitmiş olursunuz, diyen kendi hadis-i şeriflerinizin varlığından habersizsiniz.

Ölüsünü çaldığınız toprağı çocuksuz, toprağını çaldığınız çocuğu yurtsuz bırakmaktan utanmıyorsunuz.

Siz sanıyorsunuz ki, ölüler, ölü olduğunu unutacaklar, onlara verdiğiniz azabın şiddetinden. Ölüler, ölü olduğunu unutmazlar, siz ölümlü olduğunuzu unutsanız da.

Bizim ölülerimiz.

Siz, ölü yaşayanlar! Yaşayan ölülerimizden korkuyorsunuz. Yokluklarındaki varlığı çekemiyorsunuz. Binlerce yıllık tozlu raflardaki kitaplarda kalmış, ölüye hürmet dualarınız, ibadetleriniz.

Ancak ve sadece ölülerini sahiplenenler bilir, ölü olanın ölmüşlüğünden utanmayı. Hangi yolda öldüklerini, onlarla yaşamış olanlar anlar, küllerinin bile toprakta bereket olduğunu. Kendilerinden bile esirgedikleri değeri, ölülerine verebilen ruhdaşlar…

Bizim.

Siz mezalim! Siz dirilerinizi bile özlemezken ruhdaşları, ölülerini özlerler. Bilirler ki, zor zamanlarda herkes sussa da, ölüleri yeraltından onlara seslenirler.

Ölülerimiz ve biz,

Biz

İlginizi çekebilir