Pazarcık’ta yıkım ekipleri iş başında, aileler eşyalarını kurtarmaya çalışıyor

Pazarcık  ilçesinde hasarlı binalar yıkılırken, halk ağır hasarlı olmasına rağmen evlerine girerek eşyalarını kurtarmaya çalışıyor. İlçede hala çadıra ulaşamamış çok sayıda aile var. 

Mezopotamya Ajansı’ndan Abdurrahman Gök ve Azad Altay’ın izlenimleri:

 Depremin 11’inci gününde merkez üssü Mereş’in Bazarcix ilçesinde tek tek mahalleleri geziyoruz. İlk olarak Fatih Mahallesi’ne gidiyoruz. AFAD’ın yan yana kurduğu çadırlara insanların yerleştiğini görüyoruz. Çadırların etrafında ise henüz çadıra erişemedikleri için hala kendi imkanlarıyla kurdukları barakalarda yaşamaya devam eden depremzedeler var. Bu mahallede KESK ve Eğitim Sen’in Çadır Koordinasyonları ile Silopiya Belediyesi’nin aşevi olarak kullandığı çadırlar depremzedelere hizmet veriyor. KESK’liler insanların çadır kurmasına yardımcı olmaya çalıştıklarını belirterek, okul öğrencilerine özel ders vereceklerini, sağlık hizmeti sunacaklarını ve çocuklar için atölyeler açacaklarını belirtti. Depremin ikinci gününde bir TIR dolusu yardımla Bazarcix’a ulaşan Silopi Belediyesi de, hemen ardından kurduğu ve hala kurulu olan çadırda depremzedelere her gün üç öğün yemek dağıtıyor. İnsanlar seyyar tuvaletlere ihtiyaç olduğunu belirterek, aksi takdirde salgın hastalıkların baş gösterebileceğini söylüyor. Henüz çadıra ulaşamayan yurttaşlar da bir an önce başlarını sokabilecek bir çadıra kavuşmak istiyor.

 

CENGİZ TOPEL MAHALLESİ

 Daha sonra Fatih Mahallesi’nin yanı başındaki Cengiz Topel Mahallesi’ne geçiyoruz. Burada yıkım ekipleri aralıksız ağır hasarlı yapıları yıkıyor. Evlerinin başında bekleyen yurttaşlar ise o enkazdan zarar görmemiş eşyalarını arıyor. Bir yurttaş sazını enkazdan çıkarırken, başka bir yurttaş ise mutlulukla kardeşinin lise diplomasını ve birkaç kitabını çıkarıp kardeşine veriyor. Ağır hasarlı olup da henüz yıkılmayan binalara giren yurttaşlar ise, tehlikeye rağmen eşyalarını çıkarıyor. Dışarıdan sağlam gibi görünen ancak içi enkazı andıran 3 katlı bir binanın kapısını açan bir yurttaş, “Biz bu yıkımın içinden burnumuz bile kanamadan çıkmayı başardık. Görüyorsunuz merdivenleri bile çöktü. Şükrediyoruz, kurtulduk, ancak bütün malımız varımız olan evlerimiz gitti. Bu köşede gördüğünüz binanın enkazından üç kişinin cenazesini çıkardık maalesef. İki cenazeyi ilk gün çıkardık, üçüncü cenazeyi de üç gün sonra çıkarabildik” diyor. Evlerinin karşısına brandalardan yapılmış barakalarda kalan Kurtyolu ailesi, 10 gün sonra banyo yapabilmek için ateşin üzerinde su ısıtmaya çalışıyor. Büyük bir kazanda su ısıtan Meryem Kurtyolu, duvarın dibine barakadan banyoda aile fertlerinin banyo yapacağını söyledi. Kurtyolu, “Biz kadınlar daha çok zorluk çekiyoruz. Tuvalet ihtiyacımız için ağır hasarlı binaları kullanmak zorunda kalıyoruz. Birçok şeye ihtiyaç var ama acil ihtiyaçlardan biri de seyyar tuvalet ve banyo. Hijyen ürünleri, şampuan, tursil gibi ihtiyaçlar var. Yine battaniyelerin üzerinde yatıyoruz. Hava çok soğuk olduğu için sağlam döşeklere ihtiyacımız var” dedi. Öte yandan yıkanan elbiseler, açık alanda tellere asılıyor.

 

ÇAMLITEPE, AHMET BOZDAĞ MAHALLELERİ

 

Ağır hasarlı binalar bulunmasına rağmen yıkımın az olduğu Çamlıtepe Mahallesi’nde ise çadır kent kurulmuş. Hemen hemen tüm evler hasarlı olduğu ve yapı denetimleri tamamlanıp net sonuçlar ailelere henüz bildirilmediği için, tüm yurttaşlar sokakta kalıyor. Birçok noktada çadır kentler kurulmasına rağmen, çadır sıkıntısı devam ediyor. Hala birçok aile çadıra ulaşmış değil. Oradan Ahmet Bozdağ Mahallesi’ne geçiyoruz. Bilali Habeş Camisi’nin yakınındaki 3 bina ve ana caddeye yakın birkaç yapı dışında neredeyse yıkılan binanın olmadığı bu mahallede stadyuma çadır kent kurulmuş ve bu çadır kente depremzedeler yerleştirilmiş. İlk günlere oranla daha sakin bir günü geçiren depremzedeler, yardımların daha adil dağıtılmasını ve bürokratik nedenlerden dolayı yaşanan aksaklıkların giderilmesini istiyor.

 

MENDERES VE İSTASYON

 

Menderes ve İstasyon olarak bilinen Nurettin Aydın mahallelerinde de yurttaşlar yıkılan ve ağır hasarlı olan evlerinin yanı başında kurdukları çadırlarda yaşıyor. Menderes Mahallesi’nde daha önce röportaj yaptığımız ve Mereş merkezde Ebrar Sitesinde kardeşi, eniştesi ve iki yeğeninin enkaz altında kaldığını söyleyen aileyi ziyaret ediyoruz. Komşuları ailenin Mereş’e gittiğini, eniştelerinin cansız bedeninin çıkarıldığını ancak kardeşlerinin ve yeğenlerinin hala enkaz altında olduğunu söyledi.

 

KÖYLER

 

Bazarcix merkezde olduğu gibi köylerin durumu da farksız. Hala birçok köye çadır gitmiş değil ve insanlar dondurucu soğukta gecelerini dışarıda geçiriyor. Kimi köylüler ise evleri hasarlı olmasına rağmen, “donmaktansa enkazın altında kalmayı” yeğlediklerini ve geceyi hasarlı evlerinde geçirdiklerini belirtiyor.

 

KAYYIM

 

11 gündür aralıksız Bazarcix ve onlarca köyüne yardım ulaştıran HDP ve meslek odaları, STÖ’ler, köy, yöre ve mahalle derneklerinin öncülüğünde Hasankoca Köy Evi’nde kurulan yardım merkezine kayyım atanması sonrası birçok kentten Bazarcix’a gelen gönüllüler, ilçeyi terk etmek zorunda kaldı. Gönüllüler, nerede olursa olsun halklarla dayanışmalarını sürdüreceklerini ama kayyım zihniyetine boyun eğmeyeceklerini vurguladı. Hasankoca Köy Evi’nde kalan depremzedeler de duruma tepki göstererek, “Bu gençler ilk günden beri bizimle dayanışma içerisinde. Gecelerini gündüzlerine kattılar ve her bir aileye yardım ulaştırmaya çalıştılar. Şimdi gelip onların emeğine konmayı kabul etmiyoruz” diyerek kaymakam ve beraberindeki yetkililere tepki gösterdi.

İlginizi çekebilir