Kemal Okutan: Terörizm ve Cenevre Sözleşmesine göre durum nedir?

Türkiye’de herşey sulandırıldığı, amacı dışında kullanıldığı, hatta tersyüz edildiği gibi, “terörizm” kavramı da aynı şekilde kullanılmaktadır.Ama hiçbir dönemde AKP-MHP hükümetinin kullandığı kadar “terörizm” sözcüğü karşıtları suçlamak amacıyla böylesine sık ve sürekli kullanılmadı.“Terörizm” sözcüğü kapitalist sistem tarafından sosyalist örgüt, parti ve akımları halkların, emekçilerin gözünden düşürmek, sosyalist ideolojiyi destekten yoksun kılmak için kullanılmaya başlandı.Özellikle emperyalist, sömürgeci devletler tarafından “terörizm” yaftası baskı altına aldıkları halkların ulusal kurtuluş mücadelelerini kötülemek için daha da sıkça başvurulan bir “sözcük” durumuna getirildi.Gelinen noktada ise “terörizm” sözcüğü devletten devlete, partiden partiye, güçten güce göre izafi bir durumu da ifade eder oldu.Öyle ki; kim kimin çıkarına dokunuyorsa, kim kimi sevmiyorsa, kim kimden nefret ediyorsa, kim kime muhalefet ediyorsa birbirlerine “terörist” veya “terör” sıfatlarını yapıştırıyor.Amerika’ya göre Kaddafi “terörist” idi. Kaddafi’ye göre Amerika “terörist” idi. Saddam’a göre ABD “terorist”, ABD’ye göre de Saddam “terörist” idi. Osmanlı’ya göre bağımsızlık için mücadele eden halklar “terörist” idi. Bağımsızlık isteyenlere göre Osmanlı “terörist” idi.Şimdi bunlardan hangisi “terörist”?Gerçek şudur; egemenliğini haklara, sınıflara, ezilenlere, sömürülenlere zorla kabul ettirmeye çalışanlar, halkların ve ezilenlerin hak taleplerini zorla bastırmak için her türlü uygulamayı hayata geçirenler “terörist”, baskıdan, zulümden kurtulmak için direnenler, mücadele edenler ise devrimcidir.Olay bu kadar net, bu kadar berraktır.Bir de “terörizm” tanımının başarı ve başarısızlıkla da ilgisi vardır.Bir mücadele, bir savaş sonucu başarılı olan “kahraman” başarısız olan, yenilen “terörist” damgası yer.M.Kemal yenilseydi “terörist” sayılırdı. Yenilmediği için “kahraman” oldu. Saddam ABD’yİ yenseydi bugün “kahraman”dı. Ama yenildiği için bugün “terörist”tir. Aynı şey Kaddafi için de geçerlidir.AKP-MHP hükümeti de işi o kadar cıvıttı ki, kendi suçlarını başkasına yüklemek için herkese, uluorta “teŕörist” demeye başladı. Sol,s osyalist, yurtsever, muhalif kesimlerin tümüne “terörist” demeye başladı.Erdoğan ve yandaşları tarafından patates, domates, patlıcan, soğan “teröristleri” bile icat edildi.Kürtlere karşı bugün Cenevre Savaş Sözleşmesine göre her türlü savaş suçu işlenmesine rağmen bütün dünya devletlerinin sessiz kalmasının bir nedeni de PKK’nin ”terör listelerinde” olmasıdır. Süren savaşın adına savaş denilmemesinin nedeni de budur. Eğer süren savaşı savaş olarak kabul etmiş olsalardı, kullanılan yasaklı silahların kullanılmasına, sivillerin katledilmesine, sivil yerleşim yerlerinin bombalanmasina, kadınların, çocukların öldürülmesine karşı 1949 tarihli Cenevre Savaş Sözleşmesi devreye girer ve sorumlular Lahey Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanırdı.Mesele bu kadar açık ve nettir…

 

İlginizi çekebilir