İsmailağa ‘Cübbeli’yi kovdu

İsmailağa Cemaati, “Cübbeli Ahmet” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’yle bir bağlarının kalmadığını ve açıklamalarının kendileri için bağlayıcı olmadığını açıkladı.

Benzer haberler

İsmailağa Cemaati, “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü hakkında yazılı açıklama yaptı.

Cemaatin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun (Mahmud Efendi), 2022 yılında vefatının ardından Hasan Kılıç’ın (Hasan Efendi) cemaat lideri olduğu hatırlatılan açıklamada, Kılıç’ın Ahmet Mahmut Ünlü’nün görüşme teklifini reddetmesinin ardından Ünlü’nün görüşme çeşitli kayıtlar paylaştığı belirtildi.

Açıklamada, “Tarîkatımızın mahrem konularını kürsülere hatta televizyon programlarına taşıyarak yüce dinimiz İslâmiyet’e ve Müslümanlara düşmanlıkla bilinen kişilerin alay dolu yorumlarına malzeme etmiştir. Cübbeli Ahmet Hoca’nın özellikle Mahmud Efendi Hazretlerimizin oğlu, gelini ve torunlarıyla ilgili söyledikleri, kendisinin yönettiği sosyal medya hesaplarının paylaşımları ve sesini bugüne kadar namahrem kimselerin duymadığı hanımların ses kayıtlarının yayılması, Mahmud Efendi Hazretlerimize muhabbetinin olmadığının delilidir” denildi.

Ünlü’nün İsmailağa Cemaati’yle bir bağı kalmadığı kaydedilen açıklamada, “Kendisinin tekkemiz ve cemaatimizle hiçbir ünsiyetinin (yakınlık) kalmadığını, görüş ve açıklamalarının cemaatimiz açısından hiçbir bağlayıcılığının bulunmadığını ihvânımıza ve tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın bir bölümü şu şekilde:

‘CEVAP VERMEMEMİZİN SEBEBİ, MAHREM MESELELERİN KAMUOYUNDA TARTIŞMA KONUSU OLMAMASI İÇİNDİ’

“Mahmud Efendi Hazretlerimizin âhirete irtihâliyle başlatılan ve özellikle son altı aydır Cübbeli Ahmet Hoca tarafından yayınlanan telefon görüşmeleri, gizli ses kayıtları, zuhûrât ve rüya yığınlarıyla kirli bir yola bürünen propaganda doğrultusunda kamuoyuna da yansıdığı üzere, Cübbeli Ahmet Hoca, Hasan Efendi Hazretlerimizle görüşmek istemiştir. Konu Hasan Efendi Hazretlerimize arz edildiğinde -videoda da görüldüğü gibi- görüşmek istemediğini açıkça beyân etmiştir.

Bu teklifin kabul edilmemesinin, tarîkat-ı aliyyenin edep sınırlarını aşmasının yanında muhakkak birçok sebebi vardır ve bu sebeplerin bir kısmını açıklama zarureti ortaya çıkmıştır. Bizim bugüne kadar Cübbeli Ahmet Hoca’nın yalan ve iftiralarına cevap vermememizin sebebi, tarikatımızla ilgili mahrem meselelerin kamuoyunda tartışma konusu olmaması ve şeyhimiz Hasan Efendi Hazretlerimizin, ‘Susun!’ emri gereğincedir.”

Cübbeli Ahmet Hoca, yolumuzun medyaya bakışı açıkça belli olduğu hâlde, defaatle uyarılmasına ve her seferinde söz vermesine rağmen, tarîkatımızın mahrem konularını kürsülere hatta televizyon programlarına taşıyarak yüce dinimiz İslâmiyet’e ve Müslümanlara düşmanlıkla bilinen kişilerin alay dolu yorumlarına malzeme etmiştir.

Cübbeli Ahmet Hoca, bugün cemaatimizin büyüklerini dinlemediği gibi aslında Mahmud Efendi Hazretlerimizi de birçok noktada dinlememiştir. Bunu kendisi, çıktığı televizyon kanallarında açıkça söylemiştir. Bir taraftan, ‘Şeyhlik benim neyime, mürîd olsam yeter’ diyerek söze başladığı hâlde, ‘Bu cemaatin yüzde 95’ini ben getirdim’ diyerek, Mahmud Efendi Hazretlerimizin ve yetiştirmiş olduğu güzide hocaların çalışmalarını kendisine mâl etmiştir.”

‘MAHMUD EFENDİ’NİN AİLESİNİ HEDEF ALDI’

“Cübbeli Ahmet Hoca’nın özellikle Mahmud Efendi Hazretlerimizin oğlu, gelini ve torunlarıyla ilgili söyledikleri, kendisinin yönettiği sosyal medya hesaplarının paylaşımları ve sesini bugüne kadar namahrem kimselerin duymadığı hanımların ses kayıtlarının yayılması, Mahmud Efendi Hazretlerimize muhabbetinin olmadığının delilidir. Zira hiç kimse, sevdiği birinin evlâtlarına, torunlarına ve yakınlarına iftira edilmesine, hatta canları tehlikeye düşecek derecede hedef gösterilmelerine râzı olmaz.”

‘CEMAATİ DAĞITMAK İÇİN ÇALIŞIYOR’

“Mahmud Efendi Hazretlerimiz, Cübbeli Ahmet Hoca’ya tarîkatla ilgili herhangi bir vazife vermemiştir. Buna rağmen, Mahmud Efendi Hazretlerimizin âhirete irtihâlinden sonra bu konularda söz sahibiymiş gibi açıklamalar yapmakta ve ihvânı yönlendirmeye çalışmaktadır.”

Cübbeli Ahmet Hoca, cemaatin dağılmasına yönelik plân doğrultusunda, râbıta konusu üzerinden hareket etmektedir. Mahmud Efendi Hazretlerimizin hayatında tarîkat konusunda herhangi bir vazifesi olmadığı hâlde, râbıta üzerinden kurguladığı bir süreç yürütmektedir. Kesinlik içermeyen ve şahidi bulunmayan bir konuşmadan hareketle ‘Râbıtanın Hazreti Mehdî’ye (Aleyhi’r-Rıdvân) kadar…’ kaydı geçmediği hâlde kendi iddiasına herkesi kabule zorlayarak tarîkatımızın geleceğiyle oynamaktadır

Cübbeli Ahmet Hoca, Mahmud Efendi (Kuddise Sirruhû) Hazretlerimizin manevî tasarrufunun devam ettiğini savunur gözükerek, tarîkatımızı bir daha şeyh gelmeyerek zamanla kapanacak, nispeti kesilmiş bir yol hâline getirmeye çalışmaktadır.”

‘TARİKATIMIZI BÖLÜYOR’

“Cübbeli Ahmet Hoca, râbıtayı bozdukları söylemiyle bazı vekillerin sohbetine gidilmemesini ve kendilerinden tarîkat dersi değiştirilmemesini söylerken, kendisi gibi düşündüğünü iddia ettiği vekillerden ders değiştirilebileceğini söyleyerek onları adres göstermektedir. Ders değiştirme konusundan hareketle, vekilleri Mahmud Efendi Hazretlerimizin döneminde tayin edilen vekiller ve sonradan İstişare Heyeti tarafından tayin edilen vekiller olarak ikiye ayırmak suretiyle tarîkatımızı bölmektedir.

“Bir süredir kendisiyle yapılan istişarelere rağmen tavrını değiştirmemekte ısrar eden, ihvânımızı ve kamuoyunu yanlış biçimde yönlendirmeyi sürdüren Cübbeli Ahmet Hoca, söz ve davranışlarıyla tarîkatımıza ve hizmetlerimize zarar veren biri hâline gelmiş ve Hasan Efendi Hazretlerimizin şeyhliğini kabul etmemiştir. Bu gerçeğe binaen kendisinin tekkemiz ve cemaatimizle hiçbir ünsiyetinin kalmadığını, görüş ve açıklamalarının cemaatimiz açısından hiçbir bağlayıcılığının bulunmadığını ihvânımıza ve tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Kaynak: Duvar

İlginizi çekebilir