Oktay Candemir: DEM Parti neyi başardı?

Türkiye siyasi tarihinin en başarılı partileri DEM ve evveliyatında kapatılan partilerdir. Bir siyasi parti düşünün 30 yılda tam 6 defa kapatıldı. 17.500 çalışanı ve seçmeni faili meçhul cinayetlerde katledildi. En ağır işkence tezgâhlarından geçtiler, çoğu o işkencelerden sağ çıkamadı.

Tam sayıyı tespit etmek mümkün değil ama belki 100 bin defa cezaevine düştüler. İzmir’de İstanbul’da parti binaları basıldı, Deniz Poyraz ve niceleri katledildi.

Parti binaları kuşatma altına alındı, 8 yıldır basın açıklaması yapmalarına bile izin verilmiyor.

Bir siyasi parti düşünün, kendi seçmeni ile bir araya bile gelmesi engelleniyor. Her siyasi parti gibi miting, açıklama yapmak istediğinde karşısına tank, top ve binlerce kişilik güvenlik gücü yığıyorlar.

2014, 2019 seçimlerinde seçtikleri 170 belediyeye kayyum atandı. Parlamentoya gönderdikleri milletvekillerinin büyük çoğunluğu tutuklandı.

HDP’ye kapatılma davası açılmış, AKP ve MHP yandaş medyasıyla her türlü psikolojik savaşı yürütüyor.

Yukarıda söz ettiğim bu parti tüm bu engelleri aştı ve son seçimde 75 belediye kazandı. Sadece 75 belediye kazanmakla yetinmedi, İstanbul, Mersin, Ankara gibi şehirlerdeki duruşuyla Türkiye’nin siyasi haritasını değiştirdi ve diğer halklara da nefes aldırdı, umudu yeniden yarattı.

Dünyada bunun başka bir örneği var mı bilmiyorum. Van’da bir siyasi partinin en meşru faaliyeti olan basın açıklaması bile 8 yıldır yasaklanmış. Bu koşullarda dahi DEM Parti Van’daki tüm belediyeleri kazanarak AKP’yi tabela partisine çevirdi.

Kayyum politikası ile uzun süre çökertme planı uyguladılar. Toplumu kayyuma alıştırıp DEM Parti’den uzaklaştırma stratejisi 31 Mart itibariyle çökmüştür.

Aslında 31 Mart’ta çöken çökertme planı olmuştur.

Köyleri boşaltılınca, faili meçhullerde katledilince, işkencelerden geçirilince hakkından hukukundan vazgeçmeyen Kürt halkı, kayyumla, yasaklamayla vazgeçecek sandılar ama yine olmadı.

Yanlış hesap; Amed’in Yanık Çarşısından, Kızıltepe tarlalarından, Dicle’nin yatağından, Van Gölü’nden, Bitlis’te Beş minareden, Malazgirt ovasından, Özalp’ın bir kahvesinden döndü.

Demek ki neymiş; Kürtleri görmezden gelen her siyaset kaybetmeye mahkûmdur, bu bazen 5 yılda olur, bazen 22 yılda ama nihayetinde Kürt karşıtı siyaset herkese kaybettirir.

2019 ve 2024 seçimlerinde Kürtler bunu ispatlamıştır.

Kürtler bu ülkenin siyasetinde artık bir öznedir. Bundan sonraki dönemde yine en önemli değişim gücü olacaktır.

Yeni anayasa yapmak isteyenlere duyurulur.

 

İlginizi çekebilir