Kemal Okutan: Erken seçim ve HDP’nin tavrı üzerine

Erken seçimin ayak sesleri duyuluyor. Ayak seslerinin duyulmasını sağlayan iktidar ve muhalefetin dilinin hırçın, keskin ve rijit olmasıdır.

Seçimin olup olmıyacağını parti liderlerinin diliden anlıyoruz.

Bu seçime çoğu insan çok büyük önem atfediyor. Özellikle Kemalist-ulusalcılar bütün yaşam alanlarının daraltılmasından endeşe ediyor ve gelecek seçimle bu alanları yeniden kazanmanin şansını yakalamak istiyor.

AKP’den kopan Davutoğlu ile Babacan da kurulacak iktidardan pay alma peşinde. Akşener ise MHP’deyken yapamadıklarını bu sayede gerçekleştirmek istiyor.

Bunlardan hiçbirinin derdi halk değil, koltuk kapma yarışı ve rant kapma kavgası.

En keskin ideolojik mücadele ise HDP ile bunların tümü arasında geçecek. Çünkü aralarında toplumsal düşünen ve derdi halk olan tek parti HDP’dir.

Peki bu seçim Kemalistler, İP, Babacan, Davutoğlu’nun dertlerine çare olabilir mi? Olabilir ve iktidar olamazlarsa bile hukümet olabilir ve amaçlarını gerçekleştirebilirler.

Bu beni/bizi ilgilendirmiyor. Beni/bizi ilgilendiren HDP ve amaçlarını ne kadar gerçekleştireceğimizdir.

Burada önemli olan HDP ‘nin ideali olan demokratik hak ve özgürlükleri kazanmak için sonuç alıcı zengin taktik ve hamleler yapmasıdır.

En önemlisi tekçi-ulusalcılarla yine tekçi siyasal islamcılar arasındaki yüz yılı aşkın çekişmenin tarafı olmamaktır. Geleneğine ve ilk çıkışındaki ilkesel duruşla ters düşecek yanlışlara düşmemektir.

HDP’siz tarafların hiçbirinin seçimi kazanmayacağı ortadadır ve bunu herkes kabul ediyor. Bu durum önemli bir avantajdır; bu avantaj iyi değerlendirilmeli ve sonuç alıcı taktik zenginlik geliştirilmelidir.

Yine bu seçim sonucunda sanki Kürtlerin tüm hakları verilecek ve demokrasi gelecekmiş gibi hava propaganda edilmemelidir. Çünkü bu seçim sonucunda demokrasi gelmeyecek ve bu durum halkta moralsizliğe neden olacaktır.

2015 seçimlerinde böyle bir hava pompalanmış ve sonuçları halkın demoralize olmasına neden olmuştur.

1991 seçimlerinden sonra rejim SHP listelerinden seçilen HEP milletvekillerini sonrasında kurulan Çiller-SHP iktidarında gerçekleştirilen anti-demokratik uygulamalara ortak etmek istedi. Eğer HEP vekilleri erken istifa edip HEP’e dönmeselerdi rejimin bu amacı gerçekleşecekti.

Benzer bir tuzağa düşülmeyeceği konusunda umudumu koruyorum.

Özellikle CHP ile konuşulurken bir dakika bile CHP’nin kirli tarihi, Dersim, Koçgiri, Zilan, Şex Sait katliamları unutulmamalıdır.

Resmi olarak kabul edilmeyen hiç bir ittfak desteklenmemelidir. HDP’nin resmi ve belgeye dayandırılmış, seçim beyennamesine ismi eklenmiş biçimde ittifak içinde yer almalıdır.

Resmi olarak desteklenecek olan ittifakın seçim beyyennamesine aşağıdaki taleplerin konması sağlanmalıdır.

1)Çatışmalı ortamdan etkilenen ve sosyal problem yaşıyanlarınların problemleri çözülecektir.

2)1980 askeri darbesi sonrasında kabul edilen bu tekçi anayasa lağvedilecek ve yeni çağdaş, demokratik bir anayasa yapılacaktır. Bu anayasada hiçbir etnik isme vurgu yapılmayacaktır.

3)Tarım ve toprak reformu yapılacaktır.

4)İsmi değiştirilen köy, şehir, bölge isimleri değiştirilerek eski isimleri yeniden verilecektir.

5)Çatışmaları sona erdirecek kapsamlı bir proğram hazırlanacaktır.

Ayrımsız, fakat’sız, ama’sız genel bir af çıkarılacaktır.

6)Yerel demokrasi getirilecektir.vs.

Bu talepleri kabul etmeyen hiçbir ittifakın içinde bulunulmamalı ve desteklenmemelidir.

Bu taleplerin kabul edilmemesi durumunda bağımsız politikasını sürdürmeli ve 3.yol tercihi hayata geçirilmelidir

İlginizi çekebilir