Eren Keskin: Demirtaş ve Zana doğru söylüyor çünkü devleti temsil eden Erdoğan’dır

 İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, mevcut sürecin öngörülemez olduğunu belirterek, “Yarın bir barış süreci de başlayabilir ama her şey çok kötüye de gidebilir. Bunun öngörüsünü yapamayacağımız kadar bir hukuksuzluk ortamında yaşıyoruz. Kürt ulusal birliği sağlanırsa barışın önündeki ilk engel aşılmış olacaktır” dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi düzenlediği “Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı” iki gün sürdü.

Konferansın ilk gününde “Dünyada çatışma çözümü ve barış süreçleri deneyimleri”, “Orta Doğu’da barış ve Kürt meselesinde demokratik çözümü” ve “Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Türkiye’de yeni bir barış süreci mümkün mü?” başlıkları tartışıldı.

İkinci gün ise “Sivil toplumun barışın inşasındaki rolü”, “Kadınların barışın inşasındaki rolü” ve “Siyaset erki ve barış” konuları ele alındı.

Rûdaw TV’den Abdulselam Akıncı’ya konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, bu konferans ve son dönemde “yeni bir çözüm süreci başlayacak” şeklinde çıkan yorumları değerlendirdi.

“Konferans yeni bir çözüm sürecine başlangıç olsun diye yapılmadı”

Eren Keskin, “Aslında İHD bu konferansı düzenlerken yeni bir çözüm sürecine başlangıç olsun diye yapmadı. İHD kurulduğu zamandan bu yana Kürt sorunlu tartışan, hatta Kürdistan meselesini tartışan, ana dil ve barış hakkını savunan bir örgüt. Savaşın ve savaşçı politikaların bu kadar kendini dayattığı bir dönemde biz barışı konuşmak istedik. Amacımız buydu” dedi.

Yeni bir çözüm süreci ihtimali hakkında konuşan Keskin, “Gündemler çok farklı. Türkiye’nin büyük metropollerinde insanlara sorduğunuzda belki hiç gündemlerinde değil ama Kürdistan’a geldiğinizde insanların birinci gündemi böyle. Böyle bir fark var arada ve maalesef ki iki coğrafyayı birleştiren ve onları bir araya getirip konuşturacak barıştıracak bir devlet aklı aklı yok. Sorun burada” diye konuştu.

Uzun yıllardır insan hakları hareketi içerisinde yer aldığını ancak bu kadar öngörüsüz olduğu başka bir süreci hatırlamadığını vurgulayan Keskin, şöyle devam etti:

“Yarın bir barış süreci de başlayabilir ama her şey çok kötüye de gidebilir. Bunun öngörüsünü yapamayacağımız kadar bir hukuksuzluk ortamında yaşıyoruz. İHD olarak her zaman yeni barış süreçlerine ihtiyaç olduğunu zaten dile getiriyoruz. Bu konuda üzerimize düşen görevi insan hakları savunucuları olarak her zaman yaptık. Gerek barış sürecinde, gerek esir askerler döneminde İHD elini taşın altına koydu, ailelerle birlikte askerleri almaya gitti. Bunlar çok önemli ve çok etkili çalışmalardı.”

“Kürt meselesinde CHP’nin tavrı AKP’den daha iyi değil”

Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden yaptığı çağrı ve yine Leyla Zana ile Ahmet Türk’ün son dönemde yaptıkları açıklamalar ve çözüm konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret etmelerinin en anlama geldiğini ve yeni ittifak ihtimallerini yorumlayan Keskin, “Kürt siyasi hareketi, Kürt sivil siyaseti hiçbir parti ile ittifak yapmıyor diye düşünüyorum. Daha doğrusu zaten ittifak yapılabilecek bir ortam yok. Çünkü bu coğrafyada maalesef iktidar ve kendilerini muhalefet olarak tanımlayanlar aynı resmi ideolojiden besleniyorlar. Yani bugün Kürt meselesinde CHP’nin tavrı AKP’den daha iyidir diyebilir miyiz. Hayır diyemeyiz hatta belki daha da kötüdür. Yani Kemalizm’in belli kodları var. Şu anda  Kürtleri yok sayan ve büyük bir savaş politikası dayatan AKP-MHP ve derin devlet ittifakı var. Buna karşı tabii ki Kürtler biraz daha önlerinin açılması istiyorlar, böyle bir siyaset uyguluyorlar” ifadelerini kullandı.

Keskin, “Selahattin Demirtaş’ın ve Leyla Zana’nın söyledikleri de doğru çünkü devleti temsil eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dır. Kim kiminle savaşıyor? Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK’yle savaşıyor. Barışı savaşanlar yaparlar. Siyasetçiler tabii ki önerilerini söylerler ama bir savaş varsa o savaşın tarafları oturur görüşürler, bunu çok normal” yorumunu yaptı.

Umutsuz olmamak gerektiğini düşündüğünü kaydeden Keskin, “Çünkü Kürt meselesi sadece bu coğrafyanın sorunu değil, dört tane farklı ülkeyi ilgilendiriyor ve bu nedenle de uluslararası bir sorun. Uluslararası politikaların dayatmaları sonucunda her şey değişebilir” dedi.

“Leyla Zana’nın yeniden siyaset sahnesine çıkması önemli”

Eren Keskin, Leyla Zana’nın yıllar sonra Diyarbakır’daki Newroz’a katılacak olmasını, “Leyla Zana Kürt halkı için çok önemli bir figürdür, benim de çok sevdiğim bir insandır. Leyla Zana’nın yeniden siyasi bir figür olarak ortaya çıkması çok önemlidir. Bakın geçtiğimiz günlerde Karayılan’ın bir açıklaması oldu, ‘müjde vereceğiz’ dedi. Sorduğum her Türk aydını bu müjdeyi silah bırakma olarak istediğini söyledi, konuştuğum her Kürt aydını da Kürt ulusal birliği olduğunu belirtti. Kürt ulusal birliği benim için barışın temel eksenidir, bunun sağlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Keskin ”Kürt ulusal birliği sağlanırsa bence barışın önündeki ilk engel aşılmış olacaktır” diye ekledi.

İlginizi çekebilir