CHP’li Salıcı: Kürt sorunu, tüm Türkiye’nin sorunudur

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Van’da gazetecilerle yaptığı toplantıda; “Kürt sorunu belli bir kesimin dert edeceği bir konu değil. Tüm Türkiye’nin sorunu… Kürt sorununun nasıl çözüleceğine dair tarifte bulunuyoruz, üniter yapı içinde, Türkiye’nin birlik bütünlüğü içinde, parlamento zemininde, şeffaf şekilde ve demokratik usulle. Biz Kürt sorununu bu çerçeve içinde çözebiliriz” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Van’da gazetecilerle bir araya geldi.

Van, Hakkari ve Erzurum’u kapsayan 4 günlük program kapsamında bölgeyi ziyaret ettiklerini belirten Salıcı, partilerinin oyunu artırmak istediklerini kaydetti.

Gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtlayan Salıcı, “Doğu Masasının” amacını şöyle açıkladı:

“Doğu ve Güneydoğu’da 2018 seçimlerine göre belirlediğimiz 24 ilimiz vardı. Bu 24 ilin toplamında bizim sekiz milletvekilimiz var. Oyumuzun düşük olduğu, düşük olmasından mutlu olmadığımız iller. CHP’nin oyunu artırmak istediği, vatandaşla buluşmak istediği iller. Aynı zamanda milletvekili çıkarmak istediğimiz iller.

Sosyal demokrat bir partiyiz. Türkiye’nin aydınlık geleceğine inanan insanlarız. Van’da bizim MHP’den sonra dördüncü parti olmamızı sorgulamamız lazım. Bu sorgulamanın sonucunda da vatandaşla olacak buluşmayı sağlamamız lazım. Ağrı, Van gibi MHP’den sonra dördüncü olduğumuz iller de var, milletvekili çıkardığımız Antep de var.

 “Van’dan vekil çıkaracağız”

Yıllarca Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verip, bu seçimde CHP’ye oy verecek insanlar var Van’da. Bu değişim duygusunu ve CHP’nin bu değişime öncülük yapmasını bizim sağlamamız gerekiyor. Biz Van’dan vekil çıkaracağız. Tereddüdümüz yok. Bu seçimde CHP’nin tek başına milletvekili çıkarabileceği bir noktada olacağız Van’da.”

ANKA’nın aktardığına göre Salıcı, CHP’nin Kürt sorununa ilişkin çözüm perspektifiyle ilgili soru üzerine şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye’nin genelinde, Hakkari’de de İstanbul’da da vatandaşa sorduğumuz zaman birinci öncelik ekonomi. Ekonomi başlığı altında vatandaş ‘enflasyon, hayat pahalığı’ diyor. ‘Faturalarımı ödeyemiyorum’ diyor. ‘Kış geliyor, kömür alacağım fiyatlar uçmuş, gitmiş’ diyor. Bunların hepsini ekonomi başlığı altında topladığımız zaman vatandaşımızın temel sıkıntısının ekonomi olduğu ortaya çıkıyor. CHP’ye oy verecek vatandaş ekonomiyi de dert ediyor ama tek derdi ekonomi değil. Adalet de eğitim de var.

“Kürt sorunu belli bir kesimin dert edeceği bir konu değil”

Kürt sorununu da dert eden yurttaşlarımız var. Kürt sorunu belli bir kesimin dert edeceği bir konu değil.

Tüm Türkiye’nin sorunu. Biz meseleyi Van’da yaşayan yurttaşlarımızın sorunu olarak görmüyoruz, tüm Türkiye’nin sorunu olarak görüyoruz. Edirne’de yaşayan vatandaşımızın da Van’da yaşayan vatandaşımızın da sorunu.

Bizim siyasi geleneğimiz Kürt meselesini ilk dile getiren, bunu konuşan, kendi içinde tartışan ve rapora dönüştüren, yetkili kurullarında konuşturan siyasi gelenek. AKP yoktur diyor, biz Kürt sorunu olduğu kanaatindeyiz. Daha önce de yazdığımız, çizdiğimiz, söylediğimiz şeyler birbiri ile tutarlı.

Kürt sorununun nasıl çözüleceğine dair tarifte bulunuyoruz, üniter yapı içinde, Türkiye’nin birlik bütünlüğü içinde, parlamento zemininde, şeffaf şekilde ve demokratik usulle. Biz Kürt sorununu bu çerçeve içinde çözebiliriz. Çözeriz ama bütün bu meseleyi gündemimize almadan önce yapılması gereken şey Türkiye’deki ağır baskı rejimini ortadan kaldırmaktır, demokratikleştirmek, ifade özgürlüğünün önündeki engelleri ortadan kaldırmaktır. Kayyum sisteminden kurtulmaktır, vatandaşın sözünü söyleyebileceği bir hale getirmektir. Van’daki vatandaşımız rahat tweet atamıyor, İstanbul’daki vatandaşımız rahat tweet mi atıyor?”

“Kürt meselesini bölgesel bir mesele olarak görmüyoruz”

Salıcı, Kürt sorununun ne olduğuna ilişkin soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“Biz meseleye talep tarafından bakıyor değiliz. Şuradan bakıyoruz, ‘Ben Kürt’üm ve Kürt olmamdan kaynaklı sorunlar yaşıyorum’ diyen vatandaşlarımız ya da ‘Kimliğimden kaynaklı, inancımdan dolayı sorunlar yaşıyorum’ diyen vatandaşlarımızı aynı çerçevede görüyoruz. Doğuştan gelen bir özelliğim var, bu özelliğimden kaynaklı sorunlar yaşıyorum. Biz diyoruz ki, Türkiye’de kanunlar herkese eşit şekilde uygulansın. Demokratik hak ve özgürlüklerin alanı genişlesin. Genişledikten sonra insanların farklılıkları ile alakalı sorun yaşama durumları minimum seviyeye insin.

Biz Kürt meselesinin bölgesel, sınırlara dair bir mesele olarak görmüyoruz. Temel insan hakları hakkı olarak görüyoruz. Demokratikleşme çerçevesinde çözebileceğimizi görüyoruz.”

 

/ rd /

İlginizi çekebilir