Ali Bayramoğlu: Barış koşullarının sadece bir hayal olduğunu düşünüyorum

Gazeteci yazar Ali Bayramoğlu, mevcut durumda yeni bir çözüm sürecinin mümkün görünmediğini söyledi. Bayramoğlu, Diyarbakır’daki konferansı, son dönemde yapılan çağrı ve açıklamaları ise “Kürtler barış arıyor” diye tanımladı.

Diyarbakır’da 16-17 Mart tarihlerinde İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Diyarbakır Şubesi tarafından düzenlenen “Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı”na katılan gazeteci yazar Ali Bayramoğlu, Rûdaw TV’den Abdulselam Akıncı’ya konuştu.

Türkiye’de yaklaşan 31 Mart seçimleri öncesinde büyük bir sıkışıklığın yaşandığını vurgulayan Bayramoğlu, bir önceki seçimlerde Kürt hareketi ve HDP’nin Türk demokrasisine ve Türkiye’deki demokratik değişim ihtimaline yatırım yaptığı bir dönem olduğunu söyledi.

“Kürt kesimi büyük bir hayal kırıklığı yaşadı”

Bayramoğlu, “Kılıçdaroğlu’nun kazanması, demokratik bir ittifakın Erdoğan’ın yerine gelmesinin Kürt sorununda çözüm ışığını göstereceği düşünülüyordu. Türkiye önce demokratikleşsin sonra Kürt sorunu çözülür diye ama maalesef Türk muhalefeti ve Kürt kesimi büyük bir hayal kırıklığı yaşadı, tekrar Erdoğan kazandı. Kürt hareketi önce iktidarla çabaladığı sonra muhalefete yönelik yaptığı yatırımın karşılıklarını alamadı. Bu bir stratejiydi” diye konuştu.

Bu stratejinin hatalı olmadığını belirten Bayramoğlu, “Kürt arkadaşlar kendi işlerinde bunu tartışıyorlar ama ben hatalı görmüyorum. Türk siyasetinde yer almak, Türk siyasetinde oyun kurucu olmak Kürt sorunun siyasi yollarla çözümün etkili mekanizmalarından bir tanesidir. Tekil olarak doğru veya yanlış yapılmıştır o başka bir tartışma ama bence hatalı bir strateji değildi” yorumunu yaptı.

Bayramoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“HDP oyun kurucu olmak istedi, Türk muhalefetinin içinde aktör olmak istedi ve kendi siyasi alanını genişletmeye çalıştı. Bugün yaşanan başarısızlığın, yani Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesinin ya da bölgede HDP’nin oy kaybının faturasını bu yaklaşıma çıkarmak doğru değil. Daha sonra DEM kurulurken bir dizi  özeleştiri yapıldı ve muhalefette fazla yaklaşmanın, yeteri kadar dengeli ittifaklar mekanizması üretememenin özeleştirisini yaptı. Bunun çok somut bir karşılığı yok aslında, karşı taraf zaten ittifaka açık değildi ama daha çok Kandil’in, siyaset yerine merkezi aklın ön plana çıktığı bir siyasi iklim oluştu. DEM’in bugün ifade ettiği anlam budur. Daha sertliğe, silaha, ana aktörlere yakın siyasete kapıları kapamayan ama Türkiye içerisinde siyaseti çok temsil etmeyen bir istikamet bu. Dolayısıyla bu bir sallantı, oturacaktır yerine diye düşünüyorum.”

“Bir çatışma iklimi var bunun içerisinde barış ihtimalini görmüyorum”

Ali Bayramoğlu, mevcut durumda bir arayış olduğuna ve DEM Parti’nin de böyle bir arayış içerisinde göründüğüne dikkati çekerek, “Diğer taraftan Kandil özellikle bu yılı yeniden Öcalan’ın yılı ve Nevruz’u ilan etti. Daha 2 gün önce Türk heyeti Bağdat’taydı. Dışişleri ve Savunma Bakanı, MİTve Genelkurmay Başkanı görüşmeler yaptılar ve bir bildiri açıkladılar. Barzani’de katıldı bu bildiriye  PKK’nin Irak’tan atılması fikri üstüne basına yansıdı. Bir çatışma  iklimi var ve bu iklim içerisinde bir barış ihtimalini açıkçası görmüyorum. Yeniden Erdoğan üstünden masaya oturma ihtimalini görmüyorum” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de şu anda başka tarihsel bir ittifak var” diyen Bayramoğlu, şu sözleri sarf etti:

“Asker, MHP, muhafazakarlar birlikte iktidardalar, Erdoğan da bunun başında. Bu ekibin pazarlık konumunda olduğunu çok düşünmüyorum. Erdoğan’ın eski gücü var da niyeti yok ve yanındaki arkadaşları da kendisi gibi düşünüyorlar. Yani kimse Kürt meselesinde bir siyasi çözüme doğru ilerleyelim gibi bir fikre sahip değil. Bu burada düşünülen, umut edilen belki bir temenni ama bu temenninin karşılığı olduğunu bugün itibariyle düşünmüyorum. Dolayısıyla Leyla Zana’nın açıklaması, Erdoğan-Öcalan vurgusu, Demirtaş’ın aynı minvalde buradaki toplantıda okunan açıklaması, ki Mızraklı da tabii imzalamıştı o metni, bunlar politik bir tarif ve bir politik olanın ipuçları olarak değerlendirilmemeli. Böyle bir çözüm sürecine ihtiyaç olduğunu, çözüm fikrinin gündemde tutulması gerektiğini ima ediyorlar ve Öcalan’ı yeniden merkeze yerleştiren açıklamalar. ”

“Barış koşullarının sadece bir hayal olduğunu düşünüyorum”

Murat Karayılan’ın ‘müjde’ açıklamasını da değerlendiren Bayramoğlu, ”bu müjdenin, mücadeleyi yükseltmek veya “Kürt birliğine doğru adımlar” olabileceğini belirterek, “Ateşkes bir müjde tabiriyle herhalde Kandil tarafından izah edilmeyecektir,  ‘silah bırakıyorum’ da demeyecektir. Derse bile bunu müjde adına vermeyecektir. Yani ben burada bir mücadele yükseltme mesajının geleceğini tahmin ediyorum. Şu anda barış koşullarının bizim zihinlerimizdeki zorlanmanın gerçekte var olmadığını ve bunun sadece bir hayal olduğunu düşünüyorum. Bunun karşılığı yok gibi gözüküyor” değerlendirmesinde bulundu.

 

/rd/

İlginizi çekebilir