Uluslararası Kürt Dayanışma Kolektifi: Bugün Kürtlerle dayanışma içinde olmak, herkes için demokratik bir geleceği savunmaktır

Uluslararası Kürt Dayanışma Kolektifi,  ”imha ve işgal saldırılarına karşı demokrasi ve insan haklarından yana olan herkesi Kürt halkını desteklemeye” çağırdı.

Uluslararası Kürt Dayanışma Kolektifi eş sözcüsü Güney Afrikalı aktivist ve kadın hakları savunucusu Fazela Mahomed, “Bu eylemle Kürtlere destek olmak istiyoruz ve NATO’nun Erdoğan rejiminin işgal ve imha politikasına verdiği desteğe karşı Kürtlerin yanındayız. Her şeyden önce, Türkiye’nin Irak’ta uluslararası hukuka aykırı ve canice yürüttüğü ve 2014’te kimse yardım çağrılarına yanıt vermezken dünyayı DAİŞ’e karşı savunanların öldürülmesini hedefleyen operasyonları kınıyoruz” şeklinde konuştu.

Açıklamada eleştirilen bir diğer nokta ise İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım müzakereleri bağlamında Kürtler konusunda NATO üyesi Türkiye’nin taleplerine boyun eğmiş olmaları. Grubun eş sözcüsü Almanya eski milletvekili Jürgen Klute, “Bu nedenle İsveç ve Finlandiya’dan Erdoğan’ın anti-demokratik politikalarına boyun eğmemelerini ve Kürt kökenli vatandaşların iadesine yönelik gayrimeşru talepleri reddetmelerini talep ediyoruz. Temel kaygımız demokratik ilkeleri savunmaktır-demokrasimiz önemlidir!” dedi.

Öte yandan Mahomed ve Klute, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un Türkiye’ye yaptığı son ziyaret sırasında Türkiye’nin Kürtlere yönelik uluslararası hukuka aykırı eylemlerini sert bir şekilde eleştirmesini olumlu karşıladı. Eş sözcüler “Sayın Baerbock’u bu dış politika çizgisine sadık kalmaya ve askeri güçlerini Güney Kürdistan ve Rojava’dan çekmesi için Türkiye’ye baskı yapmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘NATO ERDOĞAN’A İZİN VERDİ’

Uluslararası Kürt Dayanışma Kolektifi tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye’nin diktatör Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rejimi, NATO’nun da desteğiyle, Kürt halkına ve müttefiklerine karşı yürüttüğü savaşı sadece Türkiye sınırları içinde sürdürmekle kalmamakta, Suriye ve Irak’a, hatta İsveç ve Finlandiya’ya kadar genişletmektedir. Kürtlerin gerçek demokrasi, toplumsal cinsiyet özgürlüğü ve ekoloji için verdiği mücadelenin, dünya genelinde otoriter rejimlerin yükseldiği bir dönemde hepimizi ilgilendiren bir mücadele olduğunun bilincindeyiz. Bugün Kürtlerle dayanışma içinde olmak, herkes için demokratik bir geleceği savunmak anlamına gelmektedir” denildi.

Açıklamada şunlar da ifade edildi:

“Uluslararası güçlerin Kürt halkına yönelik saldırılara verdiği destek kalıcı hale gelmiş durumdadır. Son olarak, NATO’nun Madrid Zirvesi’nde İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım başvurusu sürecinde, Erdoğan Kürtlere yönelik katliam politikalarının onaylanmasını talep ederek bu ülkelerin katılımını engelledi. NATO, Türkiye’nin vetosunu kaldırmak için Kürtler etrafında dönen kirli bir anlaşma yaparak Erdoğan’a etnik temizlik yapma izni verdi. Erdoğan böylece durumu istismar etmeyi başardı ve Kürt halkının özgürlük ve demokrasi mücadelesi bir kez daha ekonomik, askeri ve diplomatik çıkarlar uğruna feda edildi.

Sadece birkaç yıl önce durum çok daha farklıydı: DAİŞ’e karşı savaşta Küresel Koalisyon, Kürt halkını ve müttefiklerini anavatanlarının en etkili savunma güçleri olarak tanımak ve desteklemek zorunda kaldı. Bu savaşta on binlerce Kürt kadın ve erkeğin yanısıra diğer halklardan çok sayıda savaşçı da hayatını kaybetti. Tüm dünya onların cesaret ve kahramanlıklarını tanıdı. Erdoğan’ın bu savaş sürecinde DAİŞ’e destek verdiği açıktır ve Erdoğan rejimi bugün Rojava’nın (Kuzey Suriye) bazı kısımlarını işgal etmeye devam ediyor ve bunun sonucunda bölge sakinlerinin zorla sürgün edildiği, işkence gördüğü ve öldürüldüğü yönünde haberler geliyor.

Ancak şimdi, Türk Cumhurbaşkanı Kürtlerin en temel insan haklarını elde etme çabalarını bile şantaja tabi tutup suç sayarken, uluslararası sistem Kürt halkını onun insafına terk etmiş durumda. NATO zirvesi Türkiye’ye Kürtlere saldırması için yeşil ışık yaktı. Bu Kürtlerin sırtlarından hançerlemesi demek. NATO’nun bu hamlesi Türkiye’de, Kürdistan’da ve ötesinde Kürtlerin insan haklarının ihlali anlamına geliyor.

‘KÜRTLER DEMOKRATİK MÜCADELELER İÇİN UMUT IŞIĞI OLDU’

Günümüzde Türk devleti milliyetçi, asimilasyoncu ve otoriter bir yapıdadır. Türk ya da  Kürt binlerce siyasetçi, gazeteci, akademisyen ve aktivist hapsedilmiş durumdadır. Uluslararası sistem Türkiye’nin kendi sınırları içindeki Kürtlere karşı yürüttüğü savaşı onaylamakta ve bu da Erdoğan’ın ilhak hırsını daha da perçinlemektedir.

1980’lerden bu yana Türk devletine verilen uluslararası destek, Kürt sorununa şiddet içeren politikalar konusunda cesaretlendirdi ve bu şiddet son dönemde Suriye ve Irak’a da sıçradı.

Tek barışçıl çözüm her iki tarafın da müzakere masasına oturmasıyla mümkündür.

Kürt mücadelesi, yirmi birinci yüzyılda tüm dünyada önemli ölçüde tehdit altında olan demokrasi, toplumsal cinsiyet özgürlüğü ve ekoloji için verilen bir mücadeledir. Milliyetçilik, kadın düşmanlığı ve ırkçılığa dayalı sağcı siyasetin yükselen dalgasının aksine, Kürtler ve Rojava’daki (Kuzey Suriye) ve Suriye genelindeki müttefikleri ‘demokratik konfederalizm’ olarak bilinen kapsayıcı bir yönetim modeli kurmuş ve böylece dünya genelindeki demokratik mücadeleler için bir umut ışığı haline gelmiştir.

‘İMHA VE İŞGALE KARŞI KÜRTLERİN YANINDAYIZ’

NATO’nun Erdoğan rejiminin işgal ve imha politikasını desteklemesine karşı Kürtlerin yanındayız. Kimse yardım çağrılarına yanıt vermezken dünyayı DAİŞ’e karşı savunanların öldürülmesini amaçlayan Irak’taki cani Türk operasyonlarına karşı çıkıyoruz.

İsveç ve Finlandiya’dan, Erdoğan’ın Kürt kökenli vatandaşlarının iadesine yönelik antidemokratik ve gayrimeşru taleplerini yerine getirmemelerini talep ediyoruz; ne biz ne de bu ülkelerin halkları buna müsamaha göstermeyecektir. Özgürlük, demokrasi ve kendi kaderidni tayin hakkı için mücadele eden bizler, haklılığımızı dünya halklarının vicdanından alıyoruz ve diktatörlüklerden çok daha güçlüyüz.

Türkiye’nin Kürt halkının meşru temsilcilerini ve müttefiklerini terörize eden ikiyüzlü eylemlerine karşı birleşeceğiz.

Bizler demokrasi ve insan haklarından yanayız ve savaşa, yayılmacılığa, soykırıma, kadın cinayetlerine ve ekokırıma karşıyız. Bu görüşü paylaşan herkesi Uluslararası Kürt Dayanışma Kolektifi’ni desteklemeye çağırıyoruz. Birlikte sonsuz savaş politikalarını yenebilir ve bugün Kürtlerin başına gelenlerin devam etmemesini ve şimdi ya da gelecekte dünyanın dört bir yanındaki diğer savunmasız grupların başına gelmemesini sağlayabiliriz.

Tıpkı kendi ülkelerimizdeki baskıcı siyaset ve yapılara karşı mücadele ettiğimiz gibi, bugün de DAİŞ’i yenilgiye uğratan ancak şu anda Erdoğan’ın yeni etnik temizlik tehditleriyle karşı karşıya olan Kürt halkını desteklemek için bir araya geliyoruz. Şimdi herkesten bu kritik dönemde Kürt hareketini desteklemelerini, Kürtler ve tüm halklar için özgürlük, demokrasi ve barışı desteklemek üzere bizimle birlikte durmalarını istiyoruz.”

İMZACILARIN LİSTESİ

İmzacıların listesi ise şöyle:
“1. Shirin Ebadi, İnsan Hakları Avukatı, 2003 Nobel Barış Ödülü Sahibi, İran
2. Jody Williams, 1997 Nobel Barış Ödülü Sahibi, ABD
3. Elfriede Jelinek, 2004 Nobel Edebiyat Ödülü, Avusturya
4. Yanis Varoufakis, ekonomi profesörü, Yunan Parlamentosu üyesi ve MeRA25 lideri, DiEM25 kurucu ortağı
5. David Adler, Genel Koordinatör, Progressive International, ABD
6. Jeremy Corbyn, Kuzey Islington Milletvekili, İngiliz İşçi Partisi Eski Lideri, İngiltere
7. Srecko Horvat, Filozof, DiEM25 kurucu ortağı, Hırvatistan
8. Massimo D’Alema, İtalya Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi Eski Başkanı, İtalya
9. Gregor Gysi, Almanya Milletvekili, Die Linke eski Eş Başkanı ve Avrupa Solu eski Başkanı, Almanya
10. Zingiswa Losi, Güney Afrika Sendikalar Kongresi (COSATU) Başkanı, S-Afrika
11. Otmar Steinbicker, Aachener Friedensmagazin Editörü, Almanya
12. Amineh Kakabaveh, İsveç Parlamentosu Üyesi, İsveç
13. Ögmundur Jónasson, Eski Adalet Bakanı, İzlanda
14. Pierre Laurent, Senato Başkan Yardımcısı, PCF Ulusal Konsey Başkanı, Fransa
15. Jonas Staal, Sanatçı, Kurucu New World Summit, Hollanda
16. Daniel Riazat, İsveç Parlamentosu Üyesi, İsveç
17. Kariane Westrheim, AB Türkiye Sivil Komisyonu (EUTCC) Başkanı, Norveç
18. Jürgen Klute, AP Eski Milletvekili ve Avrupa Parlamentosu Kürt Dostluk Grubu Eski Başkanı, Sol Grup
19. Ken Loach, Film Yönetmeni ve Senarist, İngiltere
20. Gabi Zimmer, Eski AP Milletvekili ve AP’deki GUE/NGL’nin (şimdiki adıyla Sol) eski başkanı, Almanya
21. Elisabeth Decrey, Cenevre Cumhuriyeti ve Kantonu Parlamentosu Eski Başkanı, İsviçre
22. Stefanie Prezioso, Ulusal Konsey Üyesi (Milletvekili), Together on the Left-Cenevre, İsviçre
23. Laurence Fehlmann Rielle, Ulusal Konsey Üyesi PS/Geneva veya İsviçre Parlamentosu (Ulusal Konsey) üyesi, Fransa
24. Franco Cavalli, Uluslararası kanser karşıtı ve Sosyalist grubun eski başkanı İsviçre Federal Parlamenteri, İsviçre
25. Raúl Prada Alcoreza, Filozof ve Sosyolog, Universidad Mayor de San Andrés, Bolivya’da docent-araştırmacı
26. Cristian Delgado, Etnik, Köylü ve Halk Zirvesi Temsilcisi Kolombiya
27. Leonor Yonda, Etnik, Köylü ve Halk Zirvesi Temsilcisi Kolombiya
28. Jose Santos, Etnik, Köylü ve Halk Zirvesi Temsilcisi Kolombiya
29. Robert Daza, Kolombiya Cumhuriyeti Senatörü
30. Milena Ochoa, CEDINS Direktörü, PI Konseyi Üyesi, Halklar Kongresi, Colobmia
31. Radha D’Souza, Yazar, Akademisyen, Westminister Üniversitesi’nde Profesör, İngiltere
32. Kim Johnson, Milletvekili, İngiliz İşçi Partisi, İngiltere
33. Mick Whitley, Milletvekili, İngiliz İşçi Partisi, İngiltere
34. John McDonnell, Milletvekili, İngiliz İşçi Partisi, İngiltere
35. Zarah Sultana, Milletvekili, İngiliz İşçi Partisi, İngiltere
36. Uffe Elbæk, Danimarka Parlamentosu Üyesi ve Danimarka Eski Kültür Bakanı
37. Eva Flyvholm, Danimarka Parlamentosu Üyesi, Danimarka
38. Pernille Frahm, Avrupa Parlamentosu Eski Üyesi, Danimarka
39. Christian Juhl, Danimarka Parlamentosu Üyesi, Danimarka
40. Søren Søndergaard, Avrupa Parlamentosu Eski Üyesi ve Danimarka Milletvekili
41. Villo Sigurdsson, Kopenhag Eski Belediye Başkanı, Danimarka
42. Bjørnar Moxnes, Rødt Partisi Lideri ve Norveç Parlamentosu Üyesi, Norveç
43. Anton Gomez-Reino, MP Podemos, Galicia en Comun, Congreso Diputados, İspanya
44. Vincenç Vidal, İspanya Senatosu Üyesi
45. Anna Miranda, PE-BNG, İspanya
46. Rebekka Timmer, BIJ1 Parti Başkanı, Hollanda
47. Fatima Faïd Haagse, Staats Parti Başkanı, Hollanda
48. Håkan Svenneling, Sol Parti Milletvekili, Dış İlişkiler Sözcüsü, İsveç
49. Leo Gabriel, Antropolog ve DSF Uluslararası Konsey Üyesi, Avusturya
50. Stellan Vinthagen, Massachusetts Amherst Üniversitesi, ABD
51. Karl-Heinz Lambertz, Belçika’nın Almanca Konuşan Topluluğu Parlamentosu Başkanı
52. Antonios Antoniadis, Belçika’nın Almanca Konuşan Topluluğu Başkan Yardımcısı
53. Matthias Zimmermann, SP Ostbelgien Başkanı, Belçika
54. Paolo Ferrero, Eski Bakan, Avrupa Sol Partisi Başkan Yardımcısı, İtalya
55. Massimiliano Smeriglio, Avrupa Parlamentosu Üyesi, S&D, İtalya
56. Zerrin Baratay, Yeşiller, Bölge Meclis Üyesi, Auvergne-Rhone Alpes, Fransa
57. Benjamin Joyeux, Yeşiller, Bölge Meclis Üyesi, Auvergne-Rhone Alpes, Fransa
58. François ALFONSI, AP Milletvekili, Yeşiller Grubu/Avrupa Özgür İttifakı (EELV). Fransa
59. Benoît Biteau, MEP, EELV, Fransa
60. Damien CARÊME ,MEP, EELV, Fransa
61. David Cormand, MEP, EELV, Fransa
62. Gwendoline Delbos-Corfield, Avrupa Parlamentosu Milletvekili, ELLV, Fransa
63. Claude Gruffat, Avrupa Parlamentosu Milletvekili, EELV
64. Caroline Rosse, Avrupa Parlamentosu Milletvekili, EELV, Fransa
65. Mounir Satouri, Avrupa Parlamentosu Milletvekili, EELV, Fransa
66. Gary Diderich, Déi Lénk (Sol) Eş Başkanı, Lüksemburg
67. Carole Thoma, Déi Lénk (Sol) Eş Başkanı, Lüksemburg
68. Debbie Bookchin, Gazeteci ve Yazar, ABD
69. Matt Meyer, Genel Sekreter, Uluslararası Barış Araştırmaları Derneği
70. Gökay Akbulut, Die Linke Milletvekili, Almanya.”

 

/ANF/

İlginizi çekebilir