Türkiye’nin ‘ilk iklim davasında’ karar çıktı

Manisa’da yüzde 98,18’i kuruyan Marmara Gölü’ndeki balıkçı kooperatifine çıkarılan kira, vergi ve SGK primi gibi 322 bin 800 TL’lik borcun 41 bin TL’lik kısmı için Manisa Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nce gönderilen ödeme emrinin iptaline yönelik açılan ve davacılar tarafından Türkiye’nin ilk iklim davası olarak anılan davada karar çıktı.

Kararla ilgili konuşan Avukat Cem Altıparmak, “S.S. Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi adına açtığımız iptal davası, Türkiye’nin ilk iklim davasıydı. Kuruyan göle rağmen bakanlık, balıkçılardan kira istemişti. İptali için açtığımız davada karar çıktı. Bakanlığın bu işleminin hukuka aykırı olduğu, kurumuş gölden dolayı kira talebinin olamayacağı yönünde mahkeme karar verdi” dedi.

Manisa 1’inci İdare Mahkemesi ödeme emrinin iptaline karar verdi. Bölge sakinleri ve ekoloji dernekleri bu kez de kuruyan gölün amacı dışında tarımsal amaçlı olarak kullanılmasını yargıya taşıdı.

S.S. Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi, Doğa Derneği, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği, Salihli Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği ve bazı bölge sakinleri avukatları aracılığıyla Tarım ve Orman Bakanlığı’na karşı Manisa İdare Mahkemesi’nde yeni bir dava açtı.

‘Göl 2010’lu yıllardan itibaren kamu idarelerinin hatalı su politikaları nedeniyle göz göre göre kurumuş, kurutulmuştur’

Marmara Gölü’ndeki tarımsal üretimin yargıya taşınması hakkında konuşan Avukat Cem Altıparmak, “Marmara Gölü ulusal sulak alan tescilli yani koruma altında bir göl. Uluslararası doğa koruma sözleşmeleriyle korunuyor. Yönetmelikte çok açık bir hüküm var. Bir sulak alan kurumuş olsa dahi bunun rehabilite edilmesi yani eski haline döndürülmesi gerekiyor. Gölü kurutmak yasak. Kurutulan gölün başka amaçla kullanılması da yasak. Yani sırf göl kurudu diye, tarımsal faaliyete başlayamazsınız. Biz bu hukuka aykırılıkları gündeme getirerek dava açtık” dedi.

“Gölün iklim değişikliğiyle ve insan müdahalesi olmadan kuruduğu iddiasını da tartışmaya açıyoruz” diyen Altıparmak şunları söyledi:

“Bu iş birliği protokolünün, protokole dayanılarak çıkartılan sulak alan komisyonu kararının, koruma sözleşmelerine aykırı olduğunu söylüyoruz. Aynı zamanda gölün insan müdahalesi olmadan, iklim değişikliğiyle ve insan müdahalesi olmadan kuruduğu iddiasını da tartışmaya açıyoruz.

“Göl 2010’lu yıllardan itibaren kamu idarelerinin hatalı su politikaları nedeniyle göz göre göre kurumuş, kurutulmuştur. Biz bu davada, kamu idarelerinin bu sorumluluğunu bir mahkeme kararına bağlamayı istiyoruz. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirerek gölün tam anlamıyla eski haline getirilmesini talep ediyoruz. Bu nedenle tarımsal faaliyetin iptalini, buna yol açan kararların iptalini istiyoruz.”

İlginizi çekebilir