Sarıyıldız: Cizre’de sokağa çıkma yasakları döneminde insanlığa karşı suçlar işlendi

Türkiye’de, yaşanan hak ihlallerine ilişkin, Belçika merkezli Van Steenbrugee Advocaten (VSA) Hukuk firması öncülüğünde Cenevre’de kurulan “Türkiye Mahkemesi” dördüncü gününde tanık anlatımları ve raporların sunulmasıyla devam ediyor. Eski HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız da Cizre’de tanıklık ettiği olayları anlattı.

 

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre mahkeme, Luca Perilli’nin “Türkiye’de Yargı Bağımsızlığı ve Adalete Erişim” raporunu sunmasıyla başladı. Kendisinin hakim olarak görev yaptığını ve daha önce de Türkiye ile ilgili Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin hazırlamış olduğu raporlarda uzman kişi olarak görüş de bildirdiğini ifade eden Perilli daha önce bir koç kez Türkiye’ye de gittiğini söyledi. En son olarak 2015’de Diyarbakır’a gittiğini ifade eden Perilli, sokakların zırhlı araçlarla dolu olduğunu ve militarize bir durumun olduğunu söyledi. Türkiye ile ilgili gerek STÖ ve gerekse de Türkiye’yi izleyen uluslararası kurum ve kuruluşların raporlarına bakıldığında Kürtlerin durumuna sık sık gönderme yapıldığının görüleceğini kaydeden Perilli, Kürtlere yönelik devasa bir tutuklama furyasının hep devam ettiğini ve 2016’dan beri de buna Gülen Cemaati mensuplarının da eklendiğini söyledi. 

 

Türkiye Mahkemesi kapsamında şu ana kadar sunulan bütün raporların ortak noktasının “Adalet” olduğunu belirten Perilli, Türkiye’de adalet ve adalete erişim noktasında çok büyük sorunların olduğunu ifade etti. Yıllardır Kürtlere karşı uygulanan TMK’nın çok sorunlu olduğunu dile getiren Perilli, 2016’dan sonra bunun akademisyenlerden, hukukçulara kadar geniş bir kesime karşı kullanıldığını söyledi. Perilli, Türkiye’nin AB müzakereleri kapsamında 2000’li yılların başında olumlu adımlar atsa da 2013 gezi olayları sonrası bunun tersine döndüğünü ve ilk kez bir ülkenin izleme statüsüne alındığına dikkat çekti. 

 

‘MAĞDUR HAKİMLER GEÇMİŞTE KÜRTLERİ MAĞDUR ETMİŞTİ’

 

Türkiye’nin adalete erişim ve yargının bağımsızlığı konusunda birçok kez mahkûm edildiğini hatırlatan Perilli, “Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davalarında da görüldüğü gibi AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları da uygulanmamaktadır. İçişleri Bakanı kalkıp Demirtaş’ın terörist olduğunu ve AİHM kararlarının kendilerini bağlamadığını söyleyebiliyor. Bu durum Türkiye yarısının durumunu açıklamaktadır” dedi. Çok sayıda hâkim ve savcının tutuklu olduğu ya da mülteci olduğuna vurgu yapan Perilli, “Türkiye, Avrupa ülkelerine en çok mülteci başvurusu yapan ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Bu da Türkiye’deki adalet sisteminin durumuna dair bir fikir vermektedir” diye konuştu.  Türkiye hukukunda birey yerine devletin korunduğunu ifade eden Perilli, “Kürt meselesine bakarsanız bunu görürsünüz. Bugün yerinden edilmiş veya görevden alınmış, mağdur edilmiş birçok hâkim ve savcı da Kürtleri mağdur etmiştir” diye konuştu. 

 SARIYILDIZ CİZRE’Yİ ANLATTI

 Mahkemede tanık olarak dinlenen Şırnak HDP eski milletvekili Faysal Sarıyıldız, 2015-2016 tarihleri arasında Cizre’de yaşanan 79 gün kesintisiz sokağa çıkma yasakları döneminde yaşananları anlattı. Bu süreçte insanlığa karşı suçlar kapsamına girecek çok sayıda suçların işlendiğine tanıklık ettiğini söyleyen Sarıyıldız, bu süreçte insanların yakıldığını öldürüldüğünü ve kentin yerle bir edildiğini ifade etti. Cizre’de yaşananların BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri tarafından “Kıyamet” olarak tarif edildiğini hatırlatan Sarıyıldız, BM’nin olay yerine gidip inceleme yapmasına da izin verilmediğini söyledi. Sarıyıldız’ın ardından savcılık yapmış Hasan Dursun’un tanıklığı dinlendi. Türkiye’de bağımsız bir yargının olmadığını ifade eden Dursun, 2014 görevden alındığını ama 2016 yılında yaşananlara baktığında aslında kendisinin şanslı bile sayılabileceğini söyledi. Daha sonra Süleyman Bozoğlu’nun konuyla ilgili tanıklığı dinlendi. 

 

‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR KAPSAMINA GİRER’

 

Verilen kısa bir aradan sonra mahkeme Prof. Em. Dr. Johan Vande Lanotte insanlığa karşı suçlar ile ilgili bir sunum yaptı. Türkiye’de işkence ve insan hakları ihlali yaygın ve etkisinin çok büyük olduğunu belirten Lanotte, mağdur yakınlarının psikolojik, hatta bazen fiziksel olarak etkilendiğini söyledi. Türkiye’de kaçırmalar, işkenceler ve diğer bütün uygulamaların uluslararası ceza mahkemesine götürülebileceğini söyleyen Lanotte, bu mahkemede sunular birçok suçun insanlığa karşı suçlar kapsamına girdiğini söyledi. Lanotte’nin konuşmasında sonra mahkemeye karar için ara verildi. Mahkeme kararını yarın açıklayacak.

/MA/

İlginizi çekebilir