‘Sansür yasası’ Le Monde’da: Türkiye’de ifade özgürlüğüne son darbe

Akademisyen Mehmet Altan, yasayı “Yasa, resmi söylem üzerinde tekel kurmayı amaçlayan tekil bir çöküşün işareti” ifadeleriyle değerlendirdi.

Fransız Le Monde gazetesi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşan, kamuoyunda ‘Sansür Yasası’ olarak bilinen düzenlemeyi “Türkiye’de ifade özgürlüğüne son darbe” ifadesiyle haberleştirdi.

Le Monde gazetesinin hafta sonu sayısında, ‘Sansür Yasası’ olarak bilinen ‘Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni ele alındı.

29’uncu maddesiyle, “halkı yanıltıcı bilgi yayma suçu” nedeniyle gazeteciler ve sosyal medya kullanıcılarının 3 yıla kadar hapis cezası almasının önünü açan düzenlemenin içeriğinin yer aldığı haberde “son yılların en çok tartışılan teklifi” ifadeleri kullanıldı. 

Le Monde’un haberinde, “Özgürlük’ün boş bir sözcük olmadığı ülkede, anketlerde sert bir düşüş yaşayan Recep Tayyip Erdoğan için yüksek riskli seçime sekiz aydan kısa süre kala Ankara’da yapılan oylama, öfkeli tepkilere neden oldu” denildi. 

Haberde, “Muhalefetteki ortaklarından her zaman bir adım önde olan” diye belirtilerek İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in şu tepkisine yer verildi: “Mesela; Facebook gidecek, yerine dezenformasyondan arındırılmış, ‘AKbook’ mu gelecek? Twitter gidecek, yerine ‘Saray Kuşu’ mu gelecek? YouTube gidecek, yerine ‘ŞahsımTube’ mu gelecek?”

“Muhalefet sıralarında hayret duygusu yaygın” denilen haberde, HDP milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in “Elinizde hâlihazırda rahatsız eden her türlü bilginin yayılmasını durduracak bir cephanelik var ama yetmiyor. Seçime birkaç ay kala daha fazlasına ihtiyacınız var” tepkisi aktarıldı.

Mehmet Altan: Maalesef sürpriz değil

Le Monde için ‘sansür yasasına’ ilişkin görüşlerini aktaran akademisyen-yazar Mehmet Altan “Maalesef bu yasa bir sürpriz değil.” dedi.

 Altan, “Yasa, resmi söylem üzerinde tekel kurmayı amaçlayan tekil bir çöküşün işareti. Türkiye’de basın özgürlüğü hiçbir zaman bir gerçeklik olmadı, ancak en azından önceden, yetkililerin ya bir gerekçe ya da bir görünüş taahhüdü olarak bundan yararlanma isteği vardı. Bugün bu vitrin dahi paramparça oldu” dedi

Haberde, 2000’lerde Türkiye’de özellikle Avrupa Birliği’ne katılım amacı sebebiyle çeşitli özgürlük garantilerinin sağlandığı ancak son 10 yılda medyanın hareket alanının daraldığı belirtildi. 2016 yılındaki darbe girişiminden bu yana 189 medya kuruluşunun kapatıldığı aktarıldı.

/t24/

İlginizi çekebilir