Sanatçı Rewşan Çeliker: Kürtçe seçmeli ders küçük bir adım olsa da desteklemek gerekir

Sanatçı Rewşan Çeliker konser kayıtlarından oluşan yeni bir albüm yayınladığını söyledi. Albümü dijital platformlardan paylaştığı bilgisini de veren Çeliker, günlük hayatta anadilin ne kadar kullanıldığına bağlı olarak o dildeki sanat üretiminin de olumlu ya da olumsuz etkilenebildiğini söyledi.

Çeliker, öğrencilerin okullarda, seçmeli dersler arasından, Kürtçe’nin lehçelerinden birini tercih etmeleri hakkıyla ilgili de “Küçük de olsa bu adımı desteklemek gerekir” dedi.

Rûdaw İstanbul stüdyosunda, canlı yayında Rawîn Stêrk’in konuğu olan Rewşan Çeliker, “Kürtçe’nin yaygın olarak kullanılmamasının müzik eserleri üretiminde nasıl bir etkiye sahip olduğu” sorusuna, “Bir halkın müziğini kendi diliyle üretebilmesi için o halkın çocuklarının ana dillerini kolaylıkla kullanabilmeleri gerekir. Ne için, yaratacağı eserlerini rahatlıkla yazabilmeleri için ya da eski eserlerini yorumlamak, bunları icra etmek için… İnsan kendi anadilini ne kadar çok kullanırsa üreteceği eserler de ona göre zengin olur” cevabını verdi.

Bir albüm yapıldığında ya da bir konser icra ettiğinde dinleyicilerinin olması gerektiğini vurgulayan Çeliker, “O dili talep edenlerin olması gerekiyor ki sen de o dilde üretim yapabilesin, bu işi sürdürebilesin. Halkımız diliniz seviyor, diline, kültürüne, sanatına bağlı ancak müzik ve tiyatro alanında henüz istenilen seviyede değiliz. Ancak bunun da zamanla, yavaş yavaş oturacağını düşünüyorum” diye konuştu.

“Bir süre sonra herkes diğer dile dönüyor”

Özellikle yeni kuşakların Kürtçe’nin yoğun konuşulduğu bölgelerden uzakta, Türkiye metropollerinde yaşıyor olmasının, anadillerinin konuşulduğu günlük ortamdan uzak oluşunun sanatçılar için üretim esnasında ne tür sorunlar yarattığı sorusuna da cevap veren Rewşan Çeliker şöyle dedi:

“Elbette metropoller insanları birbirine benzeştiriyor. İnsan elbette kendi kültürü içinde, kendi dili içerisinde üretimini, sanatını ilerletebiliyor. Anadilini ne kadar aktif kullanırsan dilin o derece gelişir. Şarkıların daha güçlü olur, sözlerin daha etkili olur. Günlük olarak 100 kelime ile de konuşabilirsin. Ancak her gün dilini kullanırsan, her gün dilini ilerletirsen, okursan, dinlersen, anlarsan, felsefik, edebi alışverişini o dille yaparsan elbette üretimin de daha güçlü olacaktır. Büyük şehirlerde büyüyenlerin konuşmalarını dinlediğinizde birkaç kelimeden öteye geçemedikleri görülür. İnsan onlarla sohbet, muhabbet edemiyor. Bir süre sonra herkes diğer dile dönüyor maalesef. Elbette bu üretime de etkide bulunuyor.”

“Küçük de olsa bu adımı desteklemek gerekir”

Kürtçe seçmeli ders süreci geçen haftalarda başladı. Öğrenciler seçmeli dersler arasından, Kürtçe’nin lehçelerinden birini tercih edebiliyorlar. Kürt aydınlarının bazıları bunun bir “kandırmaca” olduğunu düşünüyor, bazıları ise bir fırsat olduğunu ve değerlendirilmesi gerektiği görüşünde. Rewşan Çeliker bu konudaki görüşünü “Küçük de olsa bu adımı desteklemek gerektiği” şeklinde paylaştı.

Çeliker şöyle devam etti:

“Şu an bu konu nedeniyle bizi izleyenlere teşekkür ediyorum. Bu çok çok önemli bir konu, size de teşekkür ediyorum bu kampanyayı önemsediğiniz için. Aslında bu biraz karmaşık bir mevzu. Elbette Kürtler kendi içlerinde bu tartışmayı yürütebilirler. Kandırmaca mı değil mi diye; ancak benim görüşüme göre büyük adımlar küçük adımlarla başlar. Elbette yetmez. Elbette bu bir seçim. Evet küçük bir tercih gibi geliyor bize ancak; biz bu küçük adımlara ne kadar sahip çıkabiliyoruz bunu da değerlendirmek lazım. Halkın kendi içinde bunu değerlendirmesi gerekiyor. Bu kampanyada Kürtçenin seçildiğini bütün dünyaya göstermeliyiz ki Kürtlerin dillerini ne kadar sevdiğini gösterebilelim. Eğer, her okulda, her ilde Kürtçe dil dersine büyük bir talep oluşursa bu daha büyük taleplerin ileri sürülmesine vesile olacaktır. Bunu göstermemiz lazım. Küçük bir hak da olsa Kürtler bu hakka ne kadar sahip çıkarsa daha büyük haklar talep etme hakkına da sahip olacaktır. Yani bakıyoruz diğer halklar uzaya gitti, bilimin, yeni keşiflerin peşinde ama biz hala kendi dilimizde öğrenmekten, anadil hakkından bahsediyoruz. Bu bütün dünya için hak da sadece Kürtler için mi kabahat? Artık bu sorunu aşmamız lazım.”

 

/rd/