Reuters: Sadr’ı Sistani durdurdu

Reuters, Şii taklit mercii Ali es-Sistani’nin Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’a gönderdiği mesajla Irak’ın başkenti Bağdat’ta yaşanan gerilimin azaldığını aktardı.

Haberde, “Geçtiğimiz hafta İran’da bir din âlimi (Kazım el-Hairi) tarafından yapılan açıklama Irak’ı iç savaşın eşiğine getirdiğinde, bunu durdurabilecek tek bir adam vardı: 92 yaşındaki Iraklı Şii din adamı ülkesinde en güçlü adam olduğunu bir kez daha kanıtladı” denildi.

“Ali es-Sistani, Irak sokaklarında patlak veren huzursuzluk hakkında kamuoyuna hiçbir açıklama yapmadı. Ancak hükümet yetkilileri ve içerdeki Şii şahsiyetler, bir erimeyi durduranın yalnızca Sistani’nin perde arkasındaki tutumu olduğunu söylüyor” denilen haberde, “Irak’ın yaklaşık üç yıldaki en kanlı haftasının hikayesi, savaşları başlatma ve durdurma gücünün din adamlarına ait olduğu bir ülkede geleneksel siyasetin sınırlarını gösteriyor” ifadelerine yer verildi.

Yeşil Bölge’de başlayan çatışmalarda 30 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedilirken, ardından Sadr’ın sükunet çağrısı yaptığı ve Sadr’ın silahlı destekçileri ve silahsız yandaşlarının sokakları terk etmeye başladığının kaydedildiği haberde, “Ordu bir gecede sokağa çıkma yasağını kaldırdı ve başkente kırılgan bir sükunet çöktü” denildi.

Reuters’ın gerilimin nasıl patlak verdiğini ve nasıl bastırıldığını anlamak için Irak hükümeti, Sadr hareketi ve İran yanlısı olarak görülen rakip Şii gruplardan yaklaşık 20 yetkiliyle görüştüğü belirtilirken, bu röportajların tümünün Irak’ta hiçbir zaman resmi bir siyasi görevde bulunmamış, ancak Şii dini merkezi Necef’te en etkili bilgin olarak bilinen Sistani’nin perde arkasına belirleyici bir müdahalesine işaret ettiği ifade edildi.

Haberde, görüşleri alınan Iraklı yetkililerin, Sistani’nin ofisinin, Sadr’ın takipçilerinin şiddeti durdurmaması halinde Sistani’nin huzursuzluğu kınayacağını açıklayacağını ilettiği aktarıldı.

Iraklı bir hükümet yetkilisinin, “Sistani, Sadr’a, şiddeti durdurmazsa Sistani’nin savaşın durdurulması çağrısında bulunan bir açıklama yapmak zorunda kalacağı mesajını gönderdi. Bu Sadr’ı zayıf gösterirdi ve sanki Irak’ta kan dökülmesine neden olmuş gibi olurdu” ifadelerine yer verilen haberde, “Necef merkezli ve Sistani’ye yakın üç isim, Sistani’nin ofisinin Sadr’a açık bir mesaj gönderdiğini doğrulamadı. Ancak Sadr’ın huzursuzluğu durdurmadığı sürece Sistani’nin yakında konuşacağının Sadr’a açık olacağını söylediler” denildi.

Haberde, “Bölgedeki İran bağlantılı bir yetkili, Sistani’nin ofisi olmasaydı, Mukteda es-Sadr, savaşı durduran basın toplantısını düzenleyemezdi” ifadelerine yer verildi.

‘HAİRİ, SADR’IN MANEVİ REHBERİYDİ’

“Sistani’nin müdahalesi şimdilik daha fazla kan dökülmesini önlemiş olabilir. Ancak bu, İran’la yakın bağları olan din adamları da dahil olmak üzere Şii din adamlarında siyasi sistemin dışında çok fazla gücün bulunduğu bir ülkede sakinliği koruma sorununu çözmüyor” denilen haberde, “Saddam Hüseyin’i deviren ABD müdahalesinden bu yana Irak tarihinin önemli anlarına kararlı bir şekilde müdahale eden Sistani’nin belirgin bir halefi yok. Yaşına rağmen, sağlığının durumu hakkında kamuoyunda çok az şey biliniyor” denildi.

Haberde şu bilgilere yer verildi:

“Geçen haftaki şiddet olayları, onlarca yıldır İran’da yaşayan Irak doğumlu üst düzey bir Şii din adamı olan Ayetullah Kazım el-Hairi’nin taklid merciliğini bıraktığını ve ileri yaşı nedeniyle ofisini kapattığını açıklamasının ardından başladı. Böyle bir hareket, üst düzey din adamlarının tipik olarak ölümüne kadar saygı gördüğü Şii İslam’ın 1300 yıllık tarihinde pratik olarak bilinmiyor.

Hairi, Sadr’ın 1999’da Saddam rejimi tarafından öldürülen ve saygın bir din adamı olan babası tarafından Sadr hareketinin manevi danışmanı olarak atanmıştı.

Sadr, Hairi’nin istifasında örtülü olarak Tahran’ı suçlayarak, “Bunu kendi iradesiyle yaptığına inanmıyorum” demişti.

Sadr hareketinin Bağdat merkezli üst düzey bir üyesi, Sadr’ın öfkeli olduğunu söyledi. Söz konusu yetkili, ‘Hairi, Sadr’ın manevi rehberiydi. Sadr, İran destekli gruplarla iktidar için savaştığı bir dönemde, bu adımı, onun Şii bir lider olarak dini meşruiyetini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir ihanet olarak gördü’ dedi.

Bağdat’ın merkezinde silahlı çatışmalar sürerken, Sadr yaklaşık 24 saat sessiz kaldı.

Bu süre zarfında Irak’taki Şii dini şahsiyetler Sadr’ı şiddeti durdurması için ikna etmeye çalıştı.

Sadr üzerindeki baskının Sistani’nin Necef’teki ofisi aracılığıyla kanalize edildiğini söyleyen yetkililere göre, İran ve Lübnan’daki Şii figürler de sürece katıldı.”

 

/ K24/

İlginizi çekebilir