Rapor: ABD, AB’nin en büyük LNG kaynağı olacak

Köln Üniversitesi’nin yürüttüğü bir çalışma, Avrupa’nın gelecekteki en önemli sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarikçisinin ABD olacağını ortaya koydu.

Köln Üniversitesi Enerji Ekonomisi Enstitüsü’nün, Zukunft Gas sanayi birliği adına yürütttüğü çalışma, Avrupa’nın gelecekte büyük olasılıkla en önemli sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarikçisinin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olacağını ortaya koydu.

Yakın gelecekte Rusya’dan doğal gaz alımının tamamen durması ya da kısıtlanması olasılığına işaret eden rapor, bu nedenle mevcut doğal gaz fiyatlarının 2018 seviyelerine gerilemesinin 2030 yılını bulacağını, ancak bunun için talepte önemli bir gerileme gerçekleşmesi gerektiğine yer verdi.

“2030 yılına kadar küresel gaz piyasalarındaki gelişmeler“ isimli çalışmada, araştırmacılar, Rusya’nın Ukrayna saldırısını takiben değişen gaz tedariğinin yeniden düzenlenmesini konu alıyor.

Rusya’dan ithal edilen ve boru hatları yoluyla taşınan doğal gaz, Almanya’da 2021 yılında hala pazar payının yüzde 55’ini oluşturuyordu. ABD ise LNG’nin tanker gemileriyle taşınması nedeniyle sevkiyat anlamında daha büyük bir potansiyele sahip.

„Kaynakların çeşitlendirilmesi gözardı edilmemeli“

Ancak, ABD’ye çok fazla odaklanılmasının bazı yeni sınamaları da beraberinde getirdiğini belirten Zukunft Gas Birliği Başkanı Timm Kehler, “Yakın geleceğe baktığımızda, Almanya’nın tedarik kaynaklarını çeşitlendirme konusunu gözden kaçırmaması gerekiyor. Ancak bu şekilde Avrupa’nın gaz tedariği daha sürdürülebilir ve güvenli olur. Çeşitlendirilmiş LNG tedariğini güçlendiren bir uzun dönem stratejisi, yeni süreçte gerekli” ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra, ABD’nin de uzun vadeli sinyaller beklediğini söyleyen Kehler,”ABD’deki ticaret partnerlerimizin kafasında gelecekteki görünüme dair net bir tablo olduğunda, sıvılaştırma kapasitelerini genişletecek gerekli yatırımı da yapabileceklerdir” dedi.

LNG’ye talep artıyor

Çalışma ayrıca Avrupa’nın LNG talebinin önemli ölçüde artacağını ortaya koydu. Rusya’dan ithal edilen gazın kalıcı olarak sonlanması durumunda, Norveç, Azebaycan ve  Cezayir boru hattı imkanlarının büyük ölçüde değerlendirileceği belirtildi.

Ancak bu ülkelerin arz hacmindeki artış ancak bir noktaya kadar mümkün. Mevcut tahminlere göre, Norveç üretimini 2028 yılına kadar artırabilir, sonrasında üretimin düşmesi bekleniyor. Kuzey Afrika ülkelerinden gerçekleşmesi tahmin edilen ekonomik büyümenin de gaza olan iç talebi artıracağı, bu yüzden bu ülkelerden yapılacak ithalatın da düşeceği tahmin ediliyor.

„AB’nin ithalatının yüzde 40’ını karşılayacak“

Bütün senaryolar değerlendirildiğinde, 2021 yılıyla karşılaştırıldığında ABD’den gerçekleştirilen gaz ithalatının büyük ölçüde arttığı görünüyor. Çalışma, Rusya ve AB arasında hiçbir gaz ticareti gerçekleşmediği durumda, ABD’nin, AB’nin bütün ithalatının yüzde 40’ını karşılayacağını gösteriyor. Bu da Avrupa’yı Asya’nın yanında ABD’nin en önemli doğal gaz pazalarından biri durumuna getiriyor.

Katar’dan alınacak gazın hacminin ise sınırlı kalacağı öngörülüyor. Avustralya ve Kanada’nın öncelikle Asya pazarıyla çalışacakları göz önünde bulundurulduğunda, bu ülkelerden alınacak gazın da Avrupa için önemli olmayacağı belirtiliyor. İlave hacmin dünya pazarındaki eksikliği gidereceği belirtilirken, az talebin de fiyatları düşürebileceği belirtiliyor. Bu da, örneğin elektrikleme, verimlilik kazancı ve biometanın doğal gaz ikamesi olarak kullanılmasıyla mümkün.

Mevcut fiyat durumuna bakıldığında, Timm Kehler durumun 2024’te rahatlamasını bekliyor. Kehler, “LNG terminallerinin Avrupa’da hızla genişlemesi ithalat darboğazını ortadan kaldıracak ve Avrupa ile Asya fiyatlarını aynı seviyeye getirecek” ifadelerini kullandı.

/ DW- Klaus Ulrich /

 

İlginizi çekebilir