240 gündür ölüm oruçunda olan Gökhan Yıldırım 41 kiloya, Sibel Balaç ise 45 kiloya düştü

Sibel Balaç 240, Gökhan Yıldırım 234 gündür ölüm oruçlarını sürdürüyor. Sibel Balaç 45, Gökhan Yıldırım ise 41 kiloya düştü. Gökhan Yıldırım’ın bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini belirten Yıldırım’ın avukatı Seda Şaraldı, “Sağlık kurulunun hastanede kalması risk teşkil eder raporuna rağmen bir gün boyunca hastanenin mahkûm koğuşunda tutuldu, bir an önce tahliye edilmesi gerekir” dedi. 

Sibel Balaç 240, Gökhan Yıldırım 234 gündür ölüm oruçlarını sürdürüyor. Sibel Balaç 45, Gökhan Yıldırım ise 41 kiloya düştü.

Ankara’da, Sincan Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan KHK ile görevinden ihraç edilen öğretmen Sibel Balaç ve 6 yılı aşkın süredir tutuklu olan Gökhan Yıldırım ölüm orucunu sürdürüyor. Sibel Balaç açlık grevinin 240’ıncı gününde, Gökhan Yıldırım ise 234. Yıldırım ve Balaç’ın sağlık durumları gün geçtikçe kötüye gidiyor.

Tekirdağ Şehir Hastanesi’nde tedavi gören Gökhan’a, hastane tarafından, “İnfazını resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde yerine getirilmesi hayati tehlike arz eder. Ceza İnfaz Kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremez. İnfazın üç ay süre ile ertelenmesi uygundur” raporunu verdi. Ancak buna rağmen Yıldırım tahliye edilmedi ve çarşamba gününden beri Tekirdağ Şehir Hastanesi’nde tecrit altında rehin tutuluyor.

“TELEFONLARIIN BOZUK OLDUĞU GEREKÇESİYLE AİLESİYLE GÖRÜŞMESİNE İZİN VERMEDİLER”

Gökhan Yıldırım için Tekirdağ Şehir Hastanesi’nin sağlık kuruluna götürüldü ve hazırlanan raporda hapishanelerde ve resmi sağlık kuruluşların mahkûmlar için ayrılan bölümlerinde kalması hayati risk teşkil eder kararı alındığını söyleyen Avukat Seda Şaraldı, “Bu raporun hazırlanmasının ardından kendisinin Adli Tıp Kurumu’na götürüleceği söylenerek cezaevinden Tekirdağ Şehir Hastanesi’ne götürüldü. Sağlık kurulunun hastanede kalması risk teşkil eder raporuna rağmen bir gün boyunca hastanenin mahkûm koğuşunda tutuldu. Kendisiyle görüştüğümüzde mahkûm koğuşunda tutulmak istemediğini söyledi, çünkü mahkum koğuşu güneşsiz, havalandırmasız ve herhangi bir eşyanın konulmadığı bir yer. Hastane yönetimi kendince çözüm bularak Gökhan’ı refakatçinin kabul edilmediği yoğun bakım servisine aldılar. Böylece abisinin ziyaret etmesini engellediler. Pazar günü kendisinin telefon görüşme hakkı vardı ancak telefonların bozuk olduğu gerekçesiyle ailesiyle görüşmesine izin vermediler” dedi.

“GÖKHAN VE SİBEL’İN TALEPLERİ KABUL EDİLSİN”

Bir an önce Gökhan Yıldırım ve Sibel Balaç’ın taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirten Şaraldı, şöyle devam etti:

“Gökhan ve Sibel gizli tanık, itirafçı sanık ve sahte dijital materyallerle yapılan yargılamaların son bulmasını, Ali Osman Köse ve tüm hasta tutsakların tahliyesini, hapishanelerdeki kitap yasaklarını ve keyfi disiplin cezalarının son bulmasını istiyorlar. Bu talepler Adalet Bakanlığı’nın kolayca yerine getirebileceği talepler. Ancak 240 gündür bu talepler yerine getirilmediği gibi Gökhan bugün isteği dışında şehir hastanesinin yoğun bakım ünitesinde tutuluyor.”

Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın talepleri şöyle:

– Dijital delillerle gizli tanık ve itirafçı tanıklarla yürütülen yargılamalara son verilsin.

– Keyfi disiplin cezalarına son verilsin.

– Hasta mahpuslar serbest bırakılsın.

– Hapishanedeki kitap, dergi kısıtlamalarına son verilsin.

– Hapishanedeki sohbet hakkının eksiksiz uygulanması.

– Yozlaştırmaya karşı mücadele edenlere verilen cezalar iptal edilmeli.

– Tarafımıza verilen hapis cezaları iptal edilmeli.

– Halkımızın hak ve özgürlükler adalet mücadelesi engellenmemeli.

– Ağırlaştırılmış müebbet infaz yasası tutsaklar lehine değiştirilmeli.

 

Kaynak: Cihan BERK/PİRHA

İlginizi çekebilir