Müzisyen Aymaz’ın katledilmesine tepki gösterdikleri için polisin gözaltına alıp işkence ettiği gençler: Can güvenliğimiz yok

İstanbul Kadıköy Rıhtım’da Kürtçe şarkı söyleyen sokak müzisyeni 30 yaşındaki Cihan Aymaz, 2 Mayıs akşamı “Ölürüm Türkiyem” şarkısını söylemesini isteyen ırkçı saldırgan Mehmet Caymaz’ın saldırısında katledildi.
Ertesi gün Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) Aymaz’ın katledildiği yerde gerçekleştirdiği eyleme katılan gençler Aydın Koçuk ve Mehmet İkto, eylem sonrası ara sokakta darp edilerek gözaltına alındı. Polisler Ercan Bulut ve Kemal Aslan tarafından takip edilen gençlerin, daha sonra sokağa giren polis aracına zorla bindirildiği, daha sonra hem araçta hem de götürüldükleri karakolda işkenceye uğradıkları ortaya çıktı.
Kadıköy İskele Polis Karakolu’nda saatlerce işkence gören gençler, “Polise mukavemet etmek” iddiasıyla sevk edildikleri savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Gençlerin şikayeti üzerine polisler hakkında soruşturma başlatıldı.
Gençler İkto ve Koçuk, gözaltında yaşadıkları işkenceyi  Mezopotamya Ajansı‘na anlattı.
TÜRK’ÜN GÜCÜ: İŞKENCE
Kendilerini takip eden polisler tarafından ara sokakta Genel Bilgi Taraması (GBT) gerekçesiyle durdurulduktan sonra küfür ve hakaretlere maruz kaldıklarını belirten İkto, ardından polisin çağırdığı araca bindirildiklerini ve burada darp edildiklerini söyledi. Gözaltına alındıktan sonra ilk önce hastaneye götürülmeleri gerekirken, İskele Polis Karakolu’na götürüldüklerini söyleyen İkto, “Karakolun arka bölümünde bulunan açık bir alana götürdüler. Hemen yan tarafta müdür odası vardı. O açık alanda ters kelepçeli bir şekilde bizi yatırıp, ‘Türkün gücünü göreceksiniz’ diyerek, tehdit, küfür ve hakaretlerde bulundular. Ailemize sürekli küfrettiler. İşkence edenlerden birkaçını gördük. Diğerlerini görmek için başımızı kaldırdığımızda başımıza ve yüzümüze tekme atıyorlardı. Yoğun bir işkence gördük” dedi.
İŞKENCE VE TACİZ 
Polislerin işkence sırasında aynı zamanda “Kurdistan diye bir yer yok” ve “Türk polisi böyle yapar işte” şeklinde söylemlerde bulunduğunu aktaran İkto, fiziki şiddetin yanı sıra psikolojik şiddet ve tacize de maruz kaldıklarını aktardı. İki saatlik işkencenin ardından Göztepe’de bulunan bir hastaneye götürüldüklerini kaydeden İkto, ters kelepçeli bir şekilde götürüldükleri hastanede bir doktorun detaylı muayene yapmadığını anlattı. Bu esnada detaylı muayene talebinde bulunduğunu belirten İkto, bu talep nedeniyle ise karakola geri götürüldükleri esnasında polislerin hakaret ve küfürlerine maruz kaldığını söyledi. İkto, “Doktorun işkenceye dair rapor verip vermediğini bilmiyoruz. Ayrıca polisin emrinde çalışan doktorların verdiği raporda ne olabilir ki” diye sordu.
ATK’DE MAUYENE EDİLMEDİLER
Hastaneden sonra tekrar karakola getirildikleri esnada avukatlarının geldiğini ve polisin ters kelepçe işkencesine son verip “iyi polis” rolü oynamaya başladığına dikkat çeken İkto, sonrasında çıkarıldıkları savcılıkta serbest bırakıldıklarını kaydetti. İkto, polisin kendisine arabada tekme attığını ve bu esnada koltuk arasına sıkışan ayağını çıkarmaya çalışırken burktuğunu belirtti.
Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gidip dosyalarını teslim ettiklerini ancak muayene edilmediklerini aktaran İkto, can güvenliklerinin olmadığını dile getirdi. İkto, “Halkın içinde bu alçakça saldırıyı yapmaktan çekinmeyenlerden başkaca saldırı da bekliyoruz. Böyle bir kaygımız var. Hem bizim hem de ailemizin can güvenliği yok. Her şeyi yapabilecek zihniyete sahipler” diye belirtti.
‘ASLA BOYUN EĞDİREMEZLER’
Polisin toplumu korkutmak ve sindirmek amacıyla işkenceye başvurduğunu belirten İkto, “Her ne kadar böyle düşünüp ve işkence yapsalar da biz güçleneceğiz. Sadece dış görünüşümüzü bozdunuz, içimizdeki görünüşümüzü asla bozamazsınız. Asla boyun eğdiremezsiniz” ifadelerini kullandı.
‘HESABINI VERECEKLER’
İşkenceye maruz kalan Aydın Koçuk da şunları söyledi: “Amaçları bir bütün olarak muhalif kesimleri ortadan kaldırmaktır. Bunun için işkence ediyorlar. İşkence yapanları tanıyoruz ve onlar da bizi çok iyi tanıyor. Kürt ve muhalif gençlere akıllarınca korku vermeye çalışıyorlar. Bu amaçla saldırdılar. Halkımıza şu sözü de verebiliriz; hiçbir şekilde polis görünümlü çetelere, devlet içine sinmiş bu kliklere asla ama asla boyun eğmeyeceğiz. Bunun hesabını da demokratik yollarla, mahkemelerde soracağız. Yargılanacaklar. Hesabına er ya da geç verecekler.”
Mezopotamya Ajansı / Mehmet Aslan
İlginizi çekebilir