Minbic’te Erka Xweparastin (askerlik) üzerinden yaşanan gerilimin Türk devleti Şam hükümetinin iç provokasyonları sonucu geliştiğini söyleyen Suriye Demokratik Meclisi (MSD) Eş Başkanı Riyad Derar, herkesi bu tür provokasyonlara karşı duyarlı olmasını istedi.
Geçtiğimiz günlerde Minbic’te yaşanan gerilim, sivil ve askeri meclisin bölge ileri gelenleri ile Kuzey Ve Doğu Suriye Kanaat Önderleri Kurulu’yla yaptığı görüşmeler sonucu ortak çözüme kavuşturulmuş ve gerilimin tırmanması engellenmişti.
Ancak Özerk Yönetim’in ilanı ve Erka Xweparastin üzerinden bölgede provokasyon yaratma çabaları bugüne kadar durmadı. Kurulduğu günden bugüne değin, kendi içinde askerliği kutsal bir görev ve övünç kaynağı olarak propaganda eden bölge ulus devletleri, halkların kendi öz savunması niteliğinde gelişen Erka Xweparastin üzerinden halkı Özerk Yönetim’e karşı kışkırtarak, iç çatışma çıkarmaya çalışması da ironinin bir başka yönü.
MİNBİC HEDEF KENT
Erka Xweparastin’ın bölgenin özgür geleceği için bir gereklilik olduğunu söyleyen MSD Eş Başkanı Riyad Derar, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının, Suriye’inin diğer diğer bölgelerine kıyaslandığında daha huzurlu bir yaşam sürdürüyor olmalarının öz savunmalarını sağlamış olmaları olduğunu belirterek, karışıklık yaratılmaya çalışılan yerlerde kurulacak bir komiteyle durumun çözüme kavuşturlması gerektiğini söyledi.
Minbic’in uzun süredir Türk devletinin hedefinde olduğunu söyleyen Derar, bu durumun 2018’de Türk devleti ile Amerika arasındaki anlaşma sonrası, QSD’nin bölgeden çıkarılması ve kent savunmasının minbic askeri meclisi’ne verilmesiyle körüklenmeye çalışıldığını belirtti.
“Minbic barışın mevcut durumda barış ve huzurun hakim olduğu bir kenttir” diyen Derar, kentin savunması ve yeniden inşasından sorumlu olan kurumların ise kentin sivil meclisi ile askeri meclisi olduğunu kaydetti.
Derar, türk devletinin bölgeye yönelik saldırılarından kaynaklı Şam hükümet güçleri ile Rus güçlerin sınır hattına geçerek güvenliği sağlamaları gereği ortaya çıktığını belirterek, şöyle konuştu, “ Bu güçler halen oradalar. Bazen ortak devriyeler gerçekleştiriyorlar. Şimdi bu güçler zaman zaman kent içinde de üs inşa etmeye çalışıyorlar. Bu durumun kabul edilemez.”
Minbic’in halen tehlike altında olduğu uyarısı yapan Riyad Derar, en büyük tehlikenin ise Türk devleti olduğunu kaydetti. Derar, “Minbic halen türk devletinin hedefindedir. Son günlerde şam hükümetine bağlı güçler ile gizli hücrelerinin kimi faaliyetleri mevcuttur. Bunlar tıpkı Reqa, Derazor gibi minbic’te de iç karışıklık çıkarma peşindeler” dedi.
Minbic’in birinci elden hedefte olan kent oluşuna dikkat çekse de, özünde tüm Kuzey ve Doğu Suriye’nin halen tehdit altında olduğunu kaydeden Derar, ABD’nin bölgedeki varlığının ilerleyen süreçte Iran’a bağlı milis güçler tarafından hedef alınabileceği uyarısı yaparak şöyle dedi, “ABD güçleri ilerleyen dönmede Iran’a bağlı milis güçlerin yanı sıra Şam hükümeti güçleri tarafından hedef alınabilir. Bu tür girişimler halen yaşanmadı ancak böyle bir durum ilerleyen süreçte gelişmeyecek diye bir durum yoktur. Bunun yaşanması durumunda da ABD’nin kararında değişime gitmesine neden olabilir.”
MSD Eş Başkanı Riyad Derar, kimi güçlerin bölgede provokasyon çıkarmak için fırsat kolladığı tespitini yaparak, Özerk Yönetim de çıkardığı gerek toplumsal gerekse ekonomiye dair yasa ve kararlarında daha dikkatli davranarak bu tür kesimlerin eline iç huzuru bozacak gerekçe vermemesi gerektiğini kaydetti.
PROVOKATÖRLERE MALZEME VERİLMEMELİ
Kararların daha sağlıklı verilebilmesi için fizibilite çalışmalarının ve ilgili çevrelerle gerekli görüşme ve tartışmaların yapılması gerektiğine işaret eden Derar, “Verilen karar kimi kesimlerin Erka Xweparastin’ı tartışmaya koymasına neden oldu. Bu küçük bir grupla başladı ancak gerekli görüşme ve tartışmalar sonucunda çözüme bağlandı. Ancak Şam hükümetine bağlı güçler olayı körükledi. Yürüyüş yapanlara mermi sıkmak suretiyle bir kişiyi katlettiler. Bu da soruna neden oldu. Ancak askeri meclis ile sivil meclis devreye girerek sorun çözüme kavuşturuldu. Ancak bundan sonra herkesin daha duyarlı olması gerekir” şeklinde konuştu.
Türk devletinin Minbic’te yaşanan gerilimden sonuç devşirmeye çalıştığını söyleyen MSD Eş Başkanı Riyad Derar, sözde Suriye muhalefet sorumlularının hemen devreye girerek sorunu körüklemeye ve iç çatışma çıkarmak amaçlı halkı QSD’ye karşı tepki göstermeye yönlendirdiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı, “Halkın QSD’deden desteklerini çekmelerini dillendirmeleri bu olaydan medet umduklarını ortaya koyuyor. Oysa kendisine muhalefet diyen bu kesimler Suriye devrimini rayından çıkarmak dışında bugüne kadar hiçbir şey yapmadılar. Hergün Efrin ve Şehba saldırı altında. Insanlar kaçırılıyor, katlediliyor, tecavüz ediliyor, bölge talan ediliyor. Buna karşı şimdiye kadar tek bir söz söylediklerini duyan olmadı. Çünkü bunlar zaten suriye devrimine ihanet eden kesimlerdir.”
Derar, Özerk Yönetim’in alacağı kararlar kimi kesimler tarafından kullanılsa da kullanılmasa da, alınma sürecinde gerekli tartışma ve müzakerelerin yapılması kadar sebebinin de iyi kavratılmasının bir yöntem olarak benimsenmesi gerekiğini söyledi.
Derar’ın konuya dari görüşü şöyle, “Belli bir yaşın altında veya üstünde olanların yanı sıra ailesinin geçmini sağlamakla yükümlü olanlar açısından bir ortak yol bulunmalı. Bu şekilde alınan kararlar uygulanmalı ve gençler de bu konuda duyarlı davranarak savunma sorumluluklarını yerine getirmelidirler.”
HERKES PROVOKATÖRLERE KARŞI DUYARLI OLMALI
Derar, bölgede fitne ve provokasyonlara karşı herkese duyarlılık çağrısı yaparak, “ biz kuzye ve doğu suriye bölgesinde yaşıyoruz. Özerk yönetim de devrimin değerlerini korumaya ve geliştirmeye çalışıyor. Bölgenin çok renkliliğinin de bilincinde olarak çalışmalarını yürütüyor. O açıdan herkes de aynı duyarlılığı göstermelidir. Her türlü fitne, yolsuzluk, iç karışıklık çıkarma girişimi ve provokasyonlara yine bölgede başkalarının ajandalarını uygulamaya çalışan kesimlere karşı duyarlı olmalıdır.”
MSD Eş Başkanı Riyad Derar, bölge iç huzurunun korunması için de özellikle DAİŞ ile şam hükümetinin gizli hücre örgütlenmelerininin yanı sıra türk devletinin de benzer oluşumlarına ve faaliyetlerine karşı bilinçli hareket edilmesi gerektiğini belirterek, bu kesimlerin bölge iç huzurunu bozmak amaçlı çalıştıklarını kaydetti.
/ANHA/