M.Emin Aktar: Kürt siyaseti, kendini yeniden gözden geçirmelidi

Seçim gündemini Peyama Kurd’a değerlendiren Yeşil Sol Parti Diyarbakır milletvekili adayı Avukat Mehmet Emin Aktar, “Bir aday çıkarmış olsaydık seçim ikinci tura kaldığında Ata İttifakı yerine aslında Kürt seçmenin rolü daha önemli olacaktı. Anahtar rolümüz olurdu.” dedi.

Türkiye’de 14 Mayıs 2023 seçimleri geride kalırken, seçimlerden galip bir cumhurbaşkanı adayı çıkmadı. Seçimde en fazla oy alan Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan, ikinci turda (28 Mayıs 2023) yeniden kozlarını paylaşacaklar.

Muhalefetin seçimlerde bekleneni verememesi, Erdoğan’ın beklenenden fazla oy alması, HDP ve Yeşil Sol Parti’nin (YSP) kaybı, Ata İttifakı gibi ultra milliyetçi kanadıyla görüşmelerin yapılması, Kılıçdaroğlu’nun ikinci tur için milliyetçi tavır takınması, Kürtlerin HDP/YSP’den özeleştiri istemesi gibi konular 14 Mayıstan bu yana gündemde.

Seçim gündemini PeyamaKurd’e değerlendiren Yeşil Sol Parti Diyarbakır milletvekili adayı Avukat Mehmet Emin Aktar, “Bir aday çıkarmış olsaydık seçim ikinci tura kaldığında Ata İttifakı yerine aslında Kürt seçmenin rolü daha önemli olacaktı. Anahtar rolümüz olurdu. Her iki kesimle de görüşülür belki Kürtlere yönelik söylemlerde bir farklılık oluşurdu. Ama şu an gelinen noktada muhalefete destek konusunda mahkûm hale geldik, başka seçeneğimiz de kalmadı. Maalesef biz bu pozisyonumuzu, vazgeçilmezliğimizi yitirdik” ifadelerine yer verdi.

Aktar ile yapılan söyleşide öne çıkanlar şunlar:

Türkiye’de yapılan 14 Mayıs seçimleri, geride kaldı. 28 Mayıs tarihi yaklaşırken yeni görüşmeler, yeni yakınlaşmalar göze çarpıyor. 14 Mayıs gözlemleriniz nelerdir?

14 Mayıs’ta şunu gördüm Kürt siyasetinin aday çıkarmamış olmasını büyük eksiklik ve hata olarak gözlemledik. Bu açıdan da bunun, seçimlere, katılma oranlarına ve milletvekilliğine doğrudan etki etmiş olduğunu gördük. Buradaki temel mesele mevcut diktatoryal rejimden kurtulmak için, ilk turda seçimi bitirmekti. Bir de şu vardı. Kürtler yaygın olarak bir hataya düşüyorlar bana göre: Başkası bizim için ne der? Kürtler çok fedakârlık yapıyor ve bunun da bize ağır maliyetleri oluyor.

14 mayısta alınan sonuç bizi parlamentoda anahtar bir role getirmediği gibi, işin doğuruşunu söylemek gerekirse 28 Mayıs seçimleri içinde anahtar rolüne getirmedi.

İlk turda Kılıçdaroğlu’nu mecburen destekledik ama şimdi buna mahkûm olduk. İkinci tur için destek açıklamasını yapmak zorunda kaldık. Bizim açımızdan durum bu. Diğer görüşmelerin bizim açımızdan çok bir etkisi ve anlamı yok zaten.


Muhalefet bekleneni verdi mi? Millet İttifakı, seçimlerden bekleneni alamadı gibi görünüyor. Erdoğan ise seçimleri kazanacağından emin hareket ediyor. Sizce ikinci tur nasıl olacak?

“Muhalefet bekleneni alamadı sonuçta kazanmayı planlıyordu. Altılı Masanın kendi içindeki bir grubun (İYİ Parti seçmeni) Sinan Oğan’a önemli derecede oy vermiş görünüyor. Bu da seçimin sonucunu doğrudan doğruya etkileyen bir durum.

Erdoğan’a bakarsak, aslında rahat gözükmüyor, eğer sonuçlar doğru ise alabileceği oyun azını alabildi bence. Ki muhtemelen herkes gibi seçim sonuçlarında bir oynama var diye düşünüyorum ama bunu elimizdeki veriler ile kanıtlama şansına sahip değiliz ama buna rağmen kazanamamış durumda.

İkinci turda ne olur dersek, motivasyon eksikliği var. Eğer motivasyon bir hafta içinde giderilir seçmen sandık başına götürülürse özellikle Kuzey Kürdistan’da seçmenlerin önemli bir kısmı sandığa gitmedi. Sandığa katılım yüksek olursa, Kılıçdaroğlu’nun kazanma şansı da yükselir.”

içinde kentte en çok tanınan kişi olduğum için bazı tepkiler geldi bu da son derece doğal idi. Seçilmeme nedenim sıralama değil çok fazla yanlış kullanılan oy var onlar etkiledi.”


Seçimlerden sonra ortaya çıkan sonuçlardan ötürü taban özeleştiri istiyor. Kürt seçmen demoralize durumda. Bu kadar oy kaybı neden oldu? Bu konu merak ediliyor. Neler söylemek istersiniz?

Siyasetin gerçekliği gereği bazı ittifaklar yapmasında zorunluluk ve haklılıkta var buna bir diyeceğimiz yok ama TİP ile ittifakımız son derece sorunlu oldu ve süreç tamamlanmadan YSK’ya başvurular yapılmadan bu ittifakın sonlandırılmasının Kürtlerin ve partimizin lehine olacağını düşünenlerdenim. Toplumun da tepkisi aslında buna yönelik.

Son olarak ne eklemek istersiniz?

“Aslında Kürtler legal siyasetlerini, demokratik siyaset açısından ne için mücadele ettiklerini daha netleştirmeliler. Sonuçta bu toplum için bir statüye sahip olma mücadelesi yürütüyoruz.Parlamentoya yönelik çalışmalar da bir guruba konforlu alan sağlamak değil aslında, orada da mücadele etmek olmalı. Bu nedenle liyakatli biçimde parlamento da daha etkili, toplum tarafından benimsenen isimlerin yer alması ve buna göre bir siyasetin yürütülmesi zorunludur görüşündeyim. Kürt siyaseti kendini hem aktörler hem de program yönünden yeniden gözden geçirmeli.

 

İlginizi çekebilir