Kardeşinin öldürdüğü Gülistan çocuk yaşta evlendirilmiş

Rosa Kadın Derneği tarafından yapılan açıklamada, Diyarbakır’da 15 Şubat’ta kardeşi tarafından öldürülen Gülistan Şaylemez’in, çocuk yaşta evlendirildiği, genç yaşta 4 çocuk annesi olduğu ve boşanmak istediği belirtildi.

Diyarbakır’da eşinden boşanmak isteyen Gülistan Şaylemez, 15 Şubat’ta sokak ortasında kardeşi Abdullah Şaylemez tarafından öldürülmüştü.

Abdullah Şaylemez’in, emniyetteki ilk ifadesinde ablasını “namus meselesi” yüzünden öldürdüğünü söylediği öğrenildi.

Rosa Kadın Derneği tarafından yapılan açıklamada, “Karakola gidip uzaklaştırma kararı aldı. Gülistan Şaylemez koruma kararına rağmen katledildi. Kades uygulaması kadınları koruyamıyor!” denildi.

Kanunlar ve sözleşmelerin kağıt üzerinde kalmaması gerektiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Ayrımcı ve kadınlara yaşam alanı bırakmayan bu sistem içerisinde, hiçbir kadın cinayeti münferit değildir. Bu bir kadın kırımıdır ve politiktir!

Kadınlar katledildikten sonra isimlerini ve hikayelerini öğrenmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.

Gülistan Şaylemez çocuk yaşta evlendirildi, genç yaşta 4 çocuk annesiydi, boşanmak istiyordu. Çocuk yaşta evlilikleri asla kabul etmiyoruz! Bizler çocuk yaşta evliliklerin ortadan kaldırılması için mücadele verirken, erkek sistem çocuk yaşta evliliklerin önünü açacak düzenlemeler yapmaktadır. Her defasında gerici zihniyetler tarafından iptal edilmesi gündeme getirilen Istanbul Sözleşmesinin kadın ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet, zorla ve erken yaşta evlendirilmesine karşı maddeleri midir karşı çıkılan?  Kadın kırımının ilk adımlarından biridir çocuk yaşta evlilik! İstanbul sözleşmesini uygulatarak bu kırımı durduracağız.

Gülistan Şaylemez, Diyarbakır’a gelip iş bularak yaşamını idame ettirmeye çalıştı.

Gülistan’ın katilleri, öldürmek için toplumsal cinsiyete dayalı bir dizi gerekçe ürettiler. Bizler erkek egemen sistemin kadınların katledilmesi için kendi gerekçelerini ürettiğini biliyoruz! Mahkemelerde failleri savunurken kullanılan dil de savunma kurgusu da aynı zehirli toplumsal cinsiyetten besleniyor. Sizleri tanıyoruz. Yaptığınız savunmaların aynılığından biliyoruz sizleri. Kadın katliamına karşı ürettiğiniz örgütlü erkek gerekçelerinizle de zihniyetinizle de mücadele etmekten asla geri durmayacağız.

Gülistan Şaylemez tehdit altında olduğunu biliyordu.

Karakola gidip uzaklaştırma kararı aldı. Gülistan Şaylemez koruma kararına rağmen katledildi. Kades uygulaması kadınları koruyamıyor! Karakola gidip tehdit altında olduğunu söyleyen kadınlar sokak ortasında katlediliyor. 6284 sayılı Kanun etkin uygulansaydı Gülistan Şaylemez yaşıyor olacaktı. Kadın kırımı sistematik biçimde devam ediyor!

Toplum ve devlet içerisindeki tüm mekanizmalar kadını yaşatmak için yeniden dizayn edilmelidir. Kanunlar ve sözleşmeler kağıt üzerinde kalmamalı gerçekten işletilmelidir. Her bir kadın cinayeti göz göre göre gerçekleşmektedir.

Öldürmek için organize olan erkek zihniyetinin dönüşümü için herkesi sorumluluğa davet ediyoruz.”