Kanserli hücrelerin zayıf noktalarını bulup bunu kullanarak onları yok edebilen yeni bir molekül geliştirildi
Bugüne kadar ‘Kanserin tedavisi bulundu’ başlığı altında belki de yüzlerce haber okudunuz. Ancak kanser, günümüzde hala en büyük tehditlerden biri ve maalesef henüz hala kesin bir tedavisi bulunamadığı için araştırmacılar bu konuda çalışmalara devam ediyor. Tedavi bulmaya en yaklaştığımız anlardan biri de geçtiğimiz gün Aziz Sancar tarafından yapılan keşifle gerçekleşti.
Sancar’ın keşfi beyinde oluşan kanser çeşidini kapsıyor olsa da bugün vereceğimiz haberimiz de yapılan araştırma, pek çok kanser türünü ortadan kaldırmayı hedefliyor. Texas Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen çalışmada en zorlu kanser türlerini bile tedavi eden bir molekül geliştirildi. Detaylarından aşağıda bahsedeceğimiz bu yeni molekül, meme kanseri de dahil olmak üzere zorlu kanser türlerini tedavi edebilme yetisine sahip.
Yeni molekül, kanser hücrelerinin zayıf noktasını buluyor
ERX-41 isimli bu yeni molekül, daha önce kanser için üretilen ilaçların yapamadığı bir şeyi yapıyor. ERX-41’in lizozomal asit lipaz A (LIPA) adı verilen hücresel bir proteine bağlandığını keşfeden araştırmacılar, molekülün bu özelliğini tedavi amaçlı kullanabileceklerini fark ettiler.
ERX-41, önceki ilaçların aksine kanser hücrelerinin bir zayıf noktasını bulup onları yok edebiliyor. Araştırmacılar, hem östrojen reseptörleri içeren hem de içermeyen meme kanseri hücrelerine karşı etkileri için ERX-41 adlı sentezlediği yeni bir bileşiği test etti ve olumlu sonuçlar aldılar. Gelin ERX-41’in çalışma prensibini araştırmacıların ağzından okuyalım:
„Bir tümör hücresinin hızla büyümesi için çok fazla protein üretmesi gerekir ve bu, endoplazmik retikulum üzerinde stres yaratır. Kanser hücreleri, sağlıklı hücrelerden çok daha fazla LIPA’yı önemli ölçüde fazla üretir. ERX-41 LIPA’ya bağlanarak, endoplazmik retikulumda protein işlemeyi sıkıştırır, bu da şişkinleşir ve hücre ölümüne yol açar.“
Ayrıca ERX-41’in tedavisi zor pankreas ve yumurtalık kanserleri ve en agresif ve ölümcül birincil beyin kanseri olan glioblastoma dahil olmak üzere yüksek endoplazmik retikulum stresi olan diğer kanser türlerine karşı etkili olduğu da keşfedildi. Daha fazla detay isterseniz araştırmanın kaynağına göz atabilirsiniz.
/webtekno/