HDP’li Günay: Bağış kampanyası başlattık; halkın gücüyle görkemli seçim çalışmasını yürüteceğiz

HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay, HDP Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

AYM’nin partimiz hakkında verdiği kararı değerlendiren ve bloke kararına karşı başlattığımız kampanyayı duyuran Günay şunları söyledi:

 

Bugün Regaip Kandili başlarken herkesin Regaip Kandili’ni kutluyorum. Barış ve özgürlüğe vesile olması dileğiyle tüm İslam aleminin Regaip Kandili’ni kutluyorum.

 

Türkiye kamuoyu bu davanın Saray’da hazırlandığını biliyor

 

Bugünkü basın toplantımızın tek konusu var. Partimiz hakkında yürütülen kapatma davası, partimizle ilgili hukuksuzca yürütülen saldırılar ve bu konuda aldığımız bazı kararlar var, onları açıklayacağız. Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi bu davanın bütün aşamaları iktidar ve ortakları tarafından partimiz hakkında yürütülen siyasi kampanya sonucu açılmış ısmarlama bir intikam davasıdır. Hukuksuzdur, siyasidir. Bunun için davanın açıldığı, iddianamenin sunulduğu ve davanın yürütüldüğü tarihlerin seçilmesi bile tek başına bu davanın nasıl açıldığını göstermesi bakımından yeterlidir. Dolayısıyla bütün Türkiye kamuoyu da dünya da bu davanın iddianamesinin Saray’da hazırlandığını biliyor.

 

Karar AYM’den değil MHP grup toplantısından çıkmıştır

 

Bu dava sürecinde karşımızda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ya da Anayasa Mahkemesi değil AKP ve MHP iktidarı vardır. İktidar, partimizin kapatma davası ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne ayar verme, mahkeme sürecini yönlendirme görevini küçük ortağı MHP’ye ve onun Genel Başkanı Bahçeli’ye vermiştir. Bahçeli’nin Salı günü grup toplantısında yaptığı açıklama da bunun somut göstergesidir. Dolayısıyla partimizin “dava süreci seçim sonrasına bırakılsın, Anayasa Mahkemesi eliyle seçimlere müdahale edilmesin” talebinin reddedilmesi kararı bugün AYM’den değil Salı günü MHP grup toplantısından çıkmıştır.

 

Bu karar Türkiye’de hukukun tabutuna son çivinin çakılmasıdır

 

Biz bu süreci tekrar yandaş basın üzerinden öğrendik. Anayasa Mahkemesi Salı günü verilen talimatlı kararı ilan etmiştir. Bu karar Türkiye’de hukukun tabutuna son çivinin çakılmasıdır. Anayasa Mahkemesi’nin bugün verdiği karar, esasen kapatma davası konusunda tavrının ne olacağını da göstermiştir. Anayasa Mahkemesi, bu tehdide karşı durması gerekirken, suç duyurusunda bulunması gerekirken, yargının bağımsızlığına darbe indirmiş ve iktidarın oyunlarına alet olmuştur. Bloke kararı ile birlikte düşündüğümüzde, yargı eliyle HDP’yi siyasi mücadele sahnesinden tasfiye etmeye dönük bir adım daha atılmıştır.

 

AKP-MHP bloku, bugün bu kararını yargı eliyle resmen ilan etmiş oldu

 

Sonuçta iktidar da yargıyı tehdit eden küçük ortağı da bizim siyasi rakiplerimiz ve bizimle siyaseten baş edemediği için partimize dönük her türlü baskı ve hukuksuzluğun yanı sıra partimizi kapatmaya kadar pervasızlaşmış durumdalar. Ülkede adaletin, hukukun kırıntısı dahi kalmamıştır. İlk günden itibaren partimizi siyaseten tasfiye amaçlarını apaçık ortaya koyan AKP-MHP bloku, bugün bu kararını yargı eliyle resmen ilan etmiş oldu. Hazine yardımına tarihte örneği olmayan bir hukuksuzlukla ve bu hukuksuzluğa Anayasa Mahkemesi’nin alet edilmesiyle el konulması, tedbir kararının yaptırım olarak uygulanması da bu durumun çok açık bir örneğidir. Hep söyledik, yine söylüyoruz, ne partimizi kapatarak, ne hazine yardımını keserek, ne de partililerimizi baskı altına alarak, halkın iradesine asla ipotek koyamayacaksınız. Siz korkmaya devam edin, biz büyük kazanmaya devam edeceğiz.

 

Davaya sipariş gizli tanık yetiştirme telaşı bir kez daha belgelendi

 

Değerli basın emekçileri ve ekranları başında bizleri takip eden değerli halkımız, partimize karşı açılan kapatma davasının nasıl bir siyasi kampanya şeklinde sürdüğünü bütün Türkiye ve dünya ibretle izlemeye devam ediyor. Yaşanan hukuksuzlukları anlatmaya yetişemiyoruz. Aldığı her siyasi talimat doğrultusunda hareket eden Cumhuriyet Başsavcısının talimatları yerine getirmek için hukuku çiğnediğine ve suç işlediğine ilişkin her gün ibretlik yeni bir örnek ortaya çıkıyor. Hukuk Komisyonumuz partimizin kazanılmış hakkı olan hazine yardımının gasp edilmesi ile ilgili sahte delil üretme, davaya sipariş gizli tanık yetiştirme telaşını bir kez daha belgeledi.

 

Bekir Şahin alelacele bir şekilde delil yaratma çabasına girişmiş

 

Ben buradan tane tane anlatayım. Başsavcılık hazine yardımı yatan banka hesaplarının bloke edilmesi için daha önce yaptığı başvuru 21 Haziran 2021 tarihindeki başvuru AYM kararı ile reddedildi. Bekir Şahin reddedilen bu talebi 13 Aralık 2022 tarihinde herhangi bir gerekçe ve somut delil göstermeden ilgili hesaplarımıza bloke konulması tekrar talebini yineledi. AYM derhal reddetmesi gereken bu talebe karşı 29 Aralık 2022 tarihinde başsavcılığın talebini delillendirmesi için 5 günlük süre tanıdı. Yani AYM daha önce reddettiği talebi gerçekleştirmek için başsavcılığın gerekçe sunmasını istedi. Bunun üzerine Bekir Şahin alelacele bir şekilde delil yaratma çabasına girişmiş ve 3 Ocak 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne yeni bir dilekçe sunmuştur. Bu dilekçede Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2022/3879 soruşturma numaralı dosya içerisinde yer alan tanık ifadelerini bloke kararının gerekçesi olarak kabul edilmesini istemiştir.

 

Başsavcısı ilgili diğer devlet kuruluşlarıyla delil yaratma faaliyetlerine başlamıştır

 

Bu dosyada yer alan tanık ifadelerine bakıldığında daha önce dosyada tanıklık yapmayan bir gizli tanık ifadesinin yer aldığı ve bu ifadenin 31 Aralık 2022 tarihinde alındığı tespit edilmiştir. Yani yılın son tatil gününde savcının talebinden sonraki gün. Söz konusu gizli tanık ifadesi direkt şu ifadelerle başlamaktadır; “HDP (Halkların Demokratik Partisi) başta parti olmak üzere hazineden aldığı bütçe yardımını örgütü üyelerine dağıtmakta(…)” gibi saçma bir ifade vermiştir. 3 gün içerisinde istenen delil sahte bir şekilde üretilmiş ve AYM’nin önüne konulmuştur. AYM’nin “bana gerekçe getirin” isteği üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, TEM Daire Başkanlığı ve ilgili diğer devlet kuruluşlarıyla hızlıca temasa geçmiş ve delil yaratma faaliyetlerine başlamıştır.

 

Devlet kuruluşları arasında baş döndürücü bir evrak trafiği başlamış

 

AYM’nin 29 Aralık tarihinde vermiş olduğu 5 günlük süre zarfında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile ilgili devlet kuruluşları arasında baş döndürücü bir evrak trafiği başlamış, bu kapsamda sıcağı sıcağına 31 Aralık 2022 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının ulaştığı ismini okumakta zorlandığım ‘CV23TY45UO78’ kod ismi verilen gizli tanık vermiş olduğu ifadesinde HDP’nin hazineden aldığı bütçe yardımını doğrudan örgüte aktardığına dair iddialarda bulunmuştur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2 Ocak 2023 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğünden araştırma tutanağı talep etmiştir; her nasıl oluyorsa aynı gün Emniyet Genel Müdürlüğünce 100 sayfalık bir araştırma tutanağı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca devletin diğer ilgili kurumları seferber edilerek üretilen deliller ile Anayasa Mahkemesi tarafından 5 Ocak 2023 tarihinde yasaya ve usule aykırı olarak partinin devlet yardımlarının bulunduğu banka hesaplarına bloke konulmasına karar verilmiştir.

 

Anayasa Mahkemesi Anayasa’yı çiğneyerek iktidarların oyunlarına alet oldu

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı partimiz aleyhine kapatma davası açarken sunmadığı delilleri, iddianamesinde yer vermediği fiilleri davayla ilgili kararın verileceği dönemlerde mahkemeyi etkilemek, yanıltmak üzere delil üreterek sunmuştur. Yeni bir iddianameye konu edilmesi gereken fiil ve deliller Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesi gerekirken hukuka aykırı olarak dikkate alınıp değerlendirilmiştir. Delil olma niteliği olmayan, üretilmiş sahte beyanlarla Anayasa Mahkemesi de istediği gerekçeye kavuşmuştur. Daha kötüsü hukuku ve anayasayı çiğneyerek iktidarların oyunlarına alet oldu.

 

Hiçbir saldırıya, hiçbir hukuksuzluğa karşı boyun eğmedik

 

Bu hukuk dışı müdahalelere her zaman tanıklık ediyoruz. Partimize yönelik bu müdahale ile seçimlere hukuk dışı müdahale de başlamış oldu. Bu müdahalenin iki önemli aşaması var. Birincisi HDP üzerinde kapatma davasını Demokles’in kılıcı gibi sallandırarak bir muğlaklık yaratmak istiyorlar. İkincisi ise partimizin anayasal hakkı olan hazine yardımını yine hukuk dışı yöntemlerle bloke ederek, partimizin hak olarak kazandığı maddi imkânlara el koyarak seçim çalışmalarını yürütemez hale getirmeyi amaçlamaktadırlar. Peşinen şunu söyleyelim; bugüne kadar partimize karşı yürütülen hiçbir saldırıya, hiçbir hukuksuzluğa karşı boyun eğmedik, geri adım atmadık. Bize karşı hiçbir saldırı sonuç almadı bu saldırılar da sonuç alamayacak. Biz her türlü saldırıya karşı yılmadan direndik, her saldırıya daha da büyüyerek cevap verdik, dün başardık bugün de başaracağız. O yüzden asla doğru bildiğimizi yapmaktan, halkımızın bizden beklediklerini yerine getirmekten geri durmadık, bundan sonra da geri durmayacağız.

 

En net cevabı “Hazinemiz Halkımızdır” şiarı etrafında kenetlenerek vereceğiz

 

Açıktır ki her şeyi maddiyat sayanlar elbette HDP gibi halk gücüne dayanan, direnişle ve mücadeleyle var olan bir yapıyı bu basit yöntemlerle durduracaklarını düşünüyorlar. Bu kadar gafillik görülmedi! Hiç mi tanımadınız bizi? Hiç mi taşı delen inadımızı, kendini küllerinden yaratan mücadelemizi görmediniz? Siz bizi para ile mi tehdit ediyorsunuz? Siz ‘ceketimi satarım, partime sahip çıkarım’ diyen seslerin önünde mi duracaksınız? Şimdi bizi para ile tehdit edenlere en net cevabı aramızdaki dayanışmayı güçlendirerek, büyüterek “Hazinemiz Halkımızdır” şiarı etrafında kenetlenerek vereceğiz.

 

7 Haziran’da bu iktidarı koltuğundan ederken hazine yardımımız yoktu

 

Örgütlü bir halkı hiçbir gücün alt edemeyeceğini defalarca kanıtladık, bir kez daha kanıtlayacağız. Biz belediyeleri kazanırken hazine yardımı yoktu, biz 90’larda partilerimizi kurup halkımızın dinmez desteği ile milyonlara gelirken hazine yardımı yoktu! 7 Haziran’da bu iktidarı koltuğundan ederken hazine yardımımız yoktu. Biz önümüze konulan yüzde 10 barajlarını, her türlü gayri ahlaki saldırıyı hazine yardımı olmadan aştık. Biz, bileşenlerimizle, ittifaklarımızla, dostlarımızla kocaman bir hareketiz, halkın kendisiyiz.

 

Bu maneviyat, dünyanın bütün hazinelerinden daha değerlidir

 

Bakın partimizin hazine yardımlarının bloke edildiği günden beri telefonlarımız susmuyor, her yerde halkımız önümüzü kesiyor. Kimisi “ceketimi satarım yine partime sahip çıkarım” diyor, kimisi “emekli maaşını partiye bağışlamak” için bizden adres bekliyor. Geçen gün İzmir’den arayan inşaat işçileri birer yevmiyelerini partimize bağışlamak için hesap numarası istedi. Kimi anneler “5 koyunum var 3ü sizin 2si benim” diye yolumuzu kesiyor. İşte bu sahiplenme bu maneviyat dünyanın bütün hazinelerinden daha değerlidir.

 

Halkımızın dayanışmasıyla tarihimizin en görkemli seçim kampanyasını yürüteceğiz

 

Bugün startını verdiğimiz “Hazinemiz Halkımız” kampanyasını halkımızın yoğun destek ve dayanışma talepleri üzerine başlatıyoruz. Başlattığımız ‘Hazinemiz, Halkımız” kampanyamızı tüm halkımızın; büyük küçük demeden, az çok demeden büyüteceğini biliyoruz. Şimdi, filiz verip boy verme zamanı; zifiri karanlıkları delme zamanı. Bu halk bir kez daha hiçbir engeli tanımadığını, hiçbir saldırıya boyun eğmediğini gösterecek. Buradan ilan ediyoruz, biz halkımızın gücü ve dayanışmasıyla tarihimizin en görkemli seçim kampanyasını yürüteceğiz ve bu güçle iktidara hayal dahi edemediği yenilgiyi yaşatacağız. Şimdiye kadar tanık olduğumuz, gördüğümüz halkımızın yüksek duyarlılığı hiçbir çağrıya gerek duymuyor elbette. Yine de bu kampanyadan haberdar olmayanlar varsa onları dayanışmayı büyüterek yeni zaferlere ortak olmaya çağırıyoruz.

 

Partine destek ol zaferde senin de payın olsun

 

Değerli arkadaşlar kampanyamızla ilgili teknik birkaç bilgiyi de sizinle paylaşalım. Kampanyamızı bugün eş genel başkanlarımızın, milletvekillerimizin bağışlarıyla başlatıyoruz. Ardından bunu örgütlü bulunduğumuz bütün il ve ilçe örgütlerimizde yaygınlaştıracağız. Amacımız 3-4 ay boyunca sürdüreceğimiz bu kampanya boyunca en az 6 milyon seçmenimize ulaşmaktadır. İlçe ilçe köy köy bu çalışmaları yaygınlaştıracağız. 1 Şubat ile 21 Mart arası 3 milyon kişiye, 21 Mart’tan seçimlere kadar da en az bir 3 milyon kişiye daha ulaşmayı amaçlıyoruz. Bir kez daha „partine destek ol zaferde senin de payın olsun“ diyoruz. Hesap bilgilerimizi de bugün internet sitemiz ve sosyal medya hesaplarımız üzerinden paylaşacağız. İşte şimdi halkın gücünü gösterme zamanıdır, günüdür diyoruz. İşte şimdi kazanmayı ve dayanışmayı gösterme günüdür diyoruz.

 

Li hemberî êrişên AKP’ê em kampanyaya Xezîneya Me Gelê Me Ye didin destpêkirin

 

Birêz çapemenî; hûn jî dizanin li hemberî partiya me zext û zor her roj dijwartir dibe. Di şert û mercên dijwartir de em ber bi hilbijartinê ve diçin. AKP û şirîkê wê MHP nikarin li hemberî me bi siyasetê bisekinin. Çi rêbazên bêhiqûqî hene diceribînin. Îro jî cardin biryara Dadgeha Bilind nêzakatiya wan nîşan da. Em dizanin ku ev biryar di Qesra AKP’ê de hatiye dayîn. Berdevkê wan jî şirîkê wan ê biçûk MHP û Bahçelî ne. Bahçelî talîmat dide, Dadgeha Bilind jî van biryaran dide. Îro cardin ev yek derket holê. Komîsyona me ya Hiqûqê bêhiqûqî û delîlên sexte derxist holê û bi raya giştî re parve kir. Herî dawî bûyerek bi vî awayî derket holê. Şahidên nepenî bi derewan kirin parçeyekî vê pêvajoyê. Em dizanin ev gel û di heman demê HDP li hemberî van êrişan tu carî stû netewand. Têkoşîn û berxwedana xwe mezin kir. Em ê cardin vê têkoşînê mezin bikin.

Em îro kampanyayekê didin destpêkirin. Em dibêjin Xezîneya Me Gelê Me Ye. Bi vê şîarê kampanayê piştgiriyê em mezin dikin. Em dizanin ji bo desthilatdaran, ji bo kesên êrişî HDP’ê dikin pere û madiyet pir giring e. Lê HDP heya niha hemû serkeftinên xwe ne bi pereyan lê bi têkoşînê bi dest xist. Ji îro pê ve jî wê wiha bibe. Di her warê jiyanê de em ê kampanyaya xwe mezin bikin û AKP’ê têk bibin. Bi piştgiriya gelê xwe em ê vê kampanyayê bimeşînin. Em bang li her kesî dikin, yên ku dixwazin desthilatdariya AKP’ê têk biçe yên ku dixwazin gel bi ser bikeve, jin û ciwan bi ser bikevin ji bo serkeftineke mezin li dora HDP’ê kom bibin û bersivekê bidin desthilatdariya AKP’ê.

İlginizi çekebilir