Hasip Kaplan: Sine-i Millet ve AKP’nin tuzağı

11 Aralık 2009 tarihinde Anayasa Mahkemesi Demokratik Toplum Partisi’nin kapatılmasına, eş başkanlar Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk’un üyeliklerinin düşmesine karar vermişti.

Partinin Hukuk İşlerinden ve İnsan haklarından sorumlu Eş Başkan yardımcısıydım. DTP olarak ‘’Sine-i Millet’’i uygulama kararlılığını ‘’Meclis çalışmalarından fiilen çekildiğimizi’’ açıklayarak ortaya koyduk.

Mecliste 6 üyelik boşalmıştı. Ufuk Uras ile birlikte istifa edersek sayı 28 olacaktı. Anayasay 84. maddeye göre istifalar için meclis kararı gerekiyordu. İktidar buna yanaşmıyordu.

Diğer bir yol İçtüzük 138. maddeye göre izinsiz ve özürsüz mecliste beş oturuma katılmayan milletvekillerinin üyelikleri düşüyordu. İktidar bunu da uygulamadı.

25 Aralık 2009 tarihinde biz Barış ve Demokrasi Partisi’ne geçerek Meclis’te grup kurmuştuk. Geçici Başkanlığa Muş Milletvekili Nuri Yaman’ı seçmiştik.

Mecliste Bütçe görüşmeleri başlamıştı ve beş oturumdan fazla katılmamıştık. AKP üyeliklerin düşürülmesini ve ara seçim istemiyordu.

7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra HDP’ye yönelik yoğun saldırılar başladı. Dokunulmazlıkların kaldırılması, belediye başkanlarının görevden alınıp kayyum atanması sonucu sine- millet tartışmaların gündemine oturdu.

HDP 2019 yılında genişletilmiş bir toplantıda sine- millet kararını değrlendirdi. Sonuç olarak iktidarı erken seçime zorlama kararı alındı.

DP zamanında başlayan sine- millet tartışmaları yakın zamana kadar bir çok kez gündeme geldi. Saadet Partisi milletvekilleri kapatılma kararına karşı istifa dilekçelerini Genel Başkana vermişti.

Saadet Parti içinde Gelenekçilerle Yenilikçileri karşı karşıya getiren ilk tartışmalardan biriydi.

SHP ve CHP zamanlarında da sine-i millet dile getirildi tartışıldı,ama hiç bir karar alınmadı uygulanmadı.

Sine-i millet, meclis zeminini terk etmek, halkın arasına katılıp, halk hareketi başlatmak ve siyasi iktidara ya da egemenlere başkaldırı anlamını taşıyor. 

Türkiye’de muhalefet birlikte hareket edebilirse etkili sonuçlar doğurabilir. Böylesi bir ihtimal ise çok zayıftır.

Sine-i Millet siyaset hayatında  muhalefetin iktidara karşı kullanabileceği son kozu olarak tanımlanıyor. 

Bugüne kadar Meclis’te tek bir milletvekili sine-i millete döndü. O da Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı seçiminde gerçekleşti. 

Sine-i millet diyen DYP Hatay milletvekili Murat Sökmenoğlu milletvekilliğinden istifa etmişti.

Şimdi asıl meseleye gelelim AKP, Sine-i Millet’ restine karşı muhalefete en büyük tuzağı tezgahlarken, İYİ Parti şimdiden, ‘’Sazan Siyaset’’ kulvarında yer alarak, HDP Milletvekillerinin fezlekelerinde evet oyu kullanacağını açıkladı.

Bunun anlamı siyasette kendi ayağına sıkmaktır. Mevcut anayasaya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan iki dönem görev aldığı için, üçüncü kez aday olamıyor.

Bunu aşmak için yeni sivil anayasa tuzağını öne sürdü. Mecliste  Anayasa değişiklikleri 360 oyla kabul edilirse halk oylamasına gitme yolu açılacak. 400 oy alabilirse anayasa değişikliği kabul edilmiş olacak.

AKP+MHP+BBP= 340 oyları var. Anayasa değişikliği için 20 milletvekiline ihtiyaçları var.

HDP nin yeni fezlekelerini Meclis’te çabucak geçirirp üyelikler düşürülse şu an mecliste ,586 üye var, 570 milletvekili altına düşürmeye çalışacaklar.

Anayasananın 78. maddesi ile Milletvekili Kanunu 7.maddeye göre mecliste üyeliklerin beşte birinin boşalması halinde üç ay içinde zorunlu ara seçime gidiliyor.

Çünkü seçimlerin üzerinden 30 ay geçmiş ve 2023 seçimlerine ise bir yıldan fazla zaman bulunmaktadır.

AKP+MHP ise yeni anayasa değişikliklerinde öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a üçüncü kez CB seçilmesi ve ömür boyu başkanlık yolunu açmak istiyor.

Diğer amaçları HDP’nin kapatılması ve hazine yardımından mahrum edilmesi değişiklikleri başta olmak üzere,bir çok anti demokratik değişikliğe gitmek.

Anayasa Mahemesinin yapısının değiştirilmesi,kayyum uygulamalarının her alanda kalıcı hale getirilmesi,seçim yasalarında değişikler bunların başında geliyor.

İktidar bununla da kalmıyor. Anayasa değişikliği için 400 oyu bulmak için İYİ Parti ile flört ediyor. Millet İttifakını parçalamaya ve hemen arkasından erken genel seçimlere gitmeyi düşünüyor.

İktidarın kurduğu tezgah tuzak öğle bir taşla iki kuş vurmak değil,tüm muhalefeti vurmak üzerine kuruludur.

Erdoğan daha yeni parti grup konuşmasında açıkladıkları sinyalini verdikleri gibi ‘’Milli yerli bir Ana Muhalefet Partisine’’ kavuşmak istiyor.

Sine-i Millet Meclis’teki milletvekillerinin istifa ederek Halk arasına karışması, halkla birlikte totaliter iktidarlara karşı bir başkaldırı yoludur.

Mevcut muhalefette başkaldırı mecali,inancı direnci yoktur.Hepsinin zayıf halkası noktası Kürt Halkına düşmanlıktır. 

BM’in 665 sayılı kararında : ‘’ Diktatörler hak ve özgürlükleri tanımıyorsa,muhalefete orantısız şiddet uyguluyor zulüm ediyorsa,yaygın ve sistematik operasyon yapıyorsa,meşru baş kaldırı hakkı doğar ‘’diyor.

Sine-i Millet resti çekebilmek için cesaret gerekiyor.Barışa demokrasiye inanılıyorsa,Başkanlık rejiminin karanlık diktasına zulmüne karşı muhalefet birlik ve dayanışma içinde olur.

HDP Milletvekillerine yönelik fezlekeler dokunulmazlıkların kaldırılması siyasetin yeniden dizayni içindir. Sırada CHP ile İYİ Parti var.

HDP milletvekillerinin şu an yapması gereken iyi tasarlanmış bir siyaset mühendisliğidir. Tüm milletvekilleri istifa dilekçelerini eş başkanlarına vermelidir.

Yeri ve zamanı gelince AKP’nin tuzağını boşa çıkaracak hamleler yapmak gerekir. İktidarı zayıf olduğu illerde bir ara seçime zorlayacak taktikler önemli olabilir.

İktidarın tuzaklarına karşı,Sine-i Millet yerine Sille-i Millet zamanıdır.

 

İlginizi çekebilir