Günay Aslan: Irak Cumhurbaşkanlığı için 6 Kürt aday yarışıyor

Yakın geçmişte, söz gelimi 20 yıl önce birileri çıkıp da , ‘’gün gelecek Irak Cumhurbaşkanlığı için 6 Kürt aday olacak ve Cumhurbaşkanı bunlar arasından seçilecek’’ deseydi büyük ihtimalle tepki çekerdi.  20 yıl önce böyle bir olasılığın gerçekleşeceğini kimse düşünmezdi ancak bugün gerçekleşecek gibi duruyor.

Her ne kadar hem Irak hem de Kürt siyasetinin içine girdiği türbülans nedeniyle süreçte son günlerde bir belirsizlik hali yaşansa da 26 adaydan 6’sının Kürt olduğu Irak’ta, cumhurbaşkanlığı seçimini Kürt adaylardan birinin kazanması ihtimali yine de çok yüksek görünüyor.

Kürtler adına seçimlere Irak’ın devrik diktatörü Saddam’ı yargılayan Hakim Rizgar Amin, YNK’den mevcut Cumhurbaşkanı Berham Salih ve eski bakan Reşid Letif, KDP’den eski Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Yeni Nesil Hareketi’nden Rebwar Awrahman ve Bağımsız aday Halid Şeyh Sıdıq katılıyor. Bir de aday olmayan ancak adı çokça geçen Mele Bextiyar var ki ona birazdan değineceğim…

Geçmeden belirteyim; Irak cumhurbaşkanlığı seçimini Saddam’ı yargılayan hakim Rızgar’ın kazanmasını isterdim. Diktatörün koltuğuna onu işlediği insanlık karşıtı suçlardan yargılayan Kürt hakimin oturması birçok açıdan anlamlı ve olumlu olurdu. Gönlüm onun seçilmesinden yana ama siyasetin anlama, değere, ilkeye bağlı olmak yerine hesaba ve çıkara bağlı olarak yapıldığı bir yerde anlam aramanın naif ve nafile bir çaba olduğunu biliyorum.

Irak Cumhurbaşkanlığı makamına 2005 yılından bu yana Kürtler oturuyor. Irak’ta 2004 yılında sağlanan uzlaşma gereği Cumhurbaşkanlığı Kürtlere, Meclis Başkanlığı Sünni, Başbakanlık ise Şii Araplar’a bırakıldı. Irak’ın geneli için böyle bir uzlaşma sağlandı. Anlaşmanın Kürdistan’a yansıması ise Irak cumhurbaşkanlığının YNK’ye, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanlığının ise KDP’ye bırakılması oldu.

Ne var ki YNK’nin lideri merhum Kürt siyasetçi Celal Talabani ile 2005’te başlayan ve onun vefatının ardından 2014’te Fuad Masum, 2018 yılında Berham Salih ile devam eden anlaşma bozulmuşa benziyor. KDP’nin Irak cumhurbaşkanlığı için aday göstermesi bunu gösteriyor.

Gerçi kulislerde YNK’nin Berham Salih’in yerine başka birini aday göstermesi halinde KDP’nin adayı Zebari’yi geri çekeceği konuşuluyor ve KDP’nin YNK’den Mele Bextiyar’ın aday gösterilmesini istediği ileri sürülüyor fakat, siyasette yaşanan çalkantı nedeniyle neyin yanlış, neyin doğru olduğunu söylemek zor görünüyor.  Mele Bextiyar cephesinden de takip edebildiğim kadarıyla bir açıklama yapılmış değil.

Kaldı ki YNK de Zebari’nin aday gösterilmesi konusunda ne düşündüğünü kamuoyuna açıklamış değil. Artık bu partiler arasında bir kriz mi yaşanıyor yoksa uzlaşma mı var, pek bilinmiyor. Ne varsa da iki parti arasında anlaşıldığı kadarıyla alttan alta sürüyor. Kimse çıkıp açık bir şey söylemese de bölgenin nabzını iyi tutan kimi siyasi gözlemcilere göre bu sessizliğin iki parti arasındaki gerginliğin yükselmesinden kaynaklanma ihtimali yüksek görünüyor. Fırtına öncesi sessizlik değerlendirmeleri önce çıkıyor.

Oysa Lahor Çengi’nin YNK’den uzaklaştırılmasının ardından KDP-YNK ilişkilerinin normalleşmesi ve iyileşmesi bekleniyordu. Karşılıklı açıklamalar, ziyaretler de buna işaret ediyordu. Ama şimdi sürecin ne yana evrileceğini kestirmek çok zor görünüyor.

Diğer yandan Irak cumhurbaşkanını seçecek olan parlamentodaki Başkanlık Divanı krizi de aşılamadı. 9 Ocak’ta yapılan Başkanlık Divanı seçimiyle ilgi açılan davada ‘yürütmeyi durdurma kararı’ veren Federal Mahkeme, bugün duruşmayı 25 Ocak tarihine erteledi.

9 Ocak’ta yapılan seçimde eski meclis başkan Muhammed Halbusi yeniden seçilmişti. Halbusi’nin yardımcıları ise Hakim Zamili ve KDP’li Şaxewan Ebdullah olmuştu. Başkanlık Divanı’nın faaliyetleri, cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinin son günü durdurulduğu için yeni aday başvurusu oldu mu ya da yapılacak mı o da bilinmiyor. 8 Şubat’ta yapılacağı açıklanan cumhurbaşkanlığı seçiminin zamanında yapılıp yapılmayacağı da belirsiz.

10 Ekim’de yapılan seçimlerden Irak’ta Sadr Hareketi, Kürdistan Bölgesi’nde KDP birinci parti çıkmıştı. Sadr Hareketi, KDP ve Halbusi’nin başında olduğu Takaddum arasında koalisyon görüşmeleri yapılmaktaydı. İran yanlısı Şiiler seçimlerde güç kaybetmişti ancak yine de hükümet kurulurken denklem dışında kalmak istemiyorlar. İran yanlısı Şiiler hükümetten dışlanmaları halinde sokakları karıştıracakları mesajını veriyor ve Başbakan Kazımi’yi açıktan tehdit ediyorlar.

Bağdat’ta son günlerde Kürt bankalarına, Sünni Arap ve KDP’li siyasetçilere yönelik saldırıların arkasında bunların olduğu ileri sürülüyor. Irak’ta siyasal süreç birçok açıdan tıkanmış durumda ve bunun nasıl aşılacağı bilinmiyor.  Mahkemenin nasıl bir karar vereceği gibi, İran’ın Kudüs Gücü Komutanı Kaani’nin Irak temaslarının ne sonuç verdiği de bilinmiyor. Aynı şekilde Haşdi Şabi’nin bağlı olduğu Fetih Koalisyonu lideri Amiri’nin Erbil’de Mesud Barzani’yle yaptığı görüşme de önemliydi ve bunun da ne tür sonuçlar üreteceği bilinmiyor. Çok şey bilinmiyor ve anlaşıldığı kadarıyla pazarlıklar devam ediyor.

Süreç normale döner ve cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında ve mevcut adaylarla yapılır ise Başbakan Kazimi’nin ve özellikle de Sadr Hareketi’nin tavrı belirleyici olacaktır. Kazimi kendisine göreve getiren Berham Salih’in yerine Hoşyar Zebari’yi tercih ederse, Sadr Hareketi de onay verirse KDP’nin adayı Zebari’nin seçilmesi mümkün görünüyor. Ancak dediğim gibi burası Irak ve burada değil bir gün, bir saat bile siyasette uzun süre…

Kürtlere dönecek olursak; KDP ve YNK arasındaki anlaşmanın bozulması bir yerde KDP içindeki dengelerin de bozulması anlamına geliyor. Bunun da Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani’nin konumunu sarsması olası görünüyor. YNK’nin Irak Cumhurbaşkanlığı için bölge başkanlığını isteyeceği ve Kubat Talabi’nin bu görevi üstleneceğini söyleyen var ancak, bu pek gerçekçi görünmüyor. Gerçekçi olan KDP’nin kendi içinde de yeni bir yapılanmanın startını verdiğidir.

Görünen o ki KDP’nin Zebari hamlesiyle birlikte ok yaydan çıktı. Okun kimi yaralayacağı ve kime ne kazandıracağı ise zamanla ortaya çıkacak. Umarım yeni dönemde Kürtler Irak’ta yakın geçmişte elde ettikleri kazanımları kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmazlar…

Umarım, yeni dönem Kürtlere yeni travmalar yaratmaz…

İlginizi çekebilir