Gazeteci Sezgin Kartal hakkında iddianame hazırlandı
Gazeteci Sezgin Kartal, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde evinin kapısı kırılarak gözaltına alınmış ve 13 Ocak’ta “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanmıştı. Kartal hakkında hazırlanan iddianamede, savcının Google Haritalar uygulamasına bakarak, Kobani ve Suruç arası mesafenin 10 km olmasını gazetecinin silahlı örgüt eylemlerine katıldığı iddiasına dayanak gösterdiği öğrenildi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) Murat Kök’ün aktardığına göre, KarşıMahalle muhabiri Sezgin Kartal hakkında hazırlanan ve Kartal’ın savunmasını üstlenen MLSA avukatlarına bugün tebliğ edilen iddianamede, gazeteciye “örgüt üyeliği” suçlaması yöneltiliyor.
‘SAÇ, ALIN, BURUN VE YANAK YAPISI BENZİYOR’
Dört sayfalık iddianamenin iki sayfasında PKK/KCK/YPG tarihçesinden bahseden iddianame savcısı, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bir başka kişi hakkında yürüttüğü soruşturma kapsamında 16 Eylül 2020 tarihinde gerçekleştirilen bir ev aramasında el konulan bilgisayarda, 26 Eylül 2014 tarihli bir fotoğraf bulunduğundan bahsederek fotoğraftaki bir kişinin Kartal ile “saç, alın, burun ve yanak yapısı ile benzerlik gösterdiğinin” 10 Kasım 2021 tarihli Ankara Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı raporu ile tespit edildiğini öne sürdü. Savcı, “daha detaylı bir karşılaştırma raporu hazırlanması için” İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvarı Müdürlüğü’ne yazılan yazıya hala cevap verilmediğine de değindi.
İddianame savcısının, Sezgin Kartal’ın terör örgütü ile bağlantısı olduğu iddialarına delil olarak, Kartal hakkındaki en yenisi beş yıl önce yürütülen soruşturma ve dava dosyalarını, derdest bir davayı ve ev aramasında ele geçirilen dijital materyallerde yer alan fotoğrafları gösterdiği öğrenildi.
‘SURUÇ İLE KOBANİ ARASINDA 10 KM OLDUĞU…’
Gazeteci Kartal’ın savunmasına iddianamede 6 satır ve özet olarak yer veren savcının, gazetecinin hattı üzerinde HTS çalışmaları yapıldığını belirterek Kartal’ın suçlama konusu yapılan fotoğrafın çekildiği tarihten iki gün önce İstanbul’dan yola çıktığını ve 26 Eylül günü ise Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde baz sinyali alındığını öne sürdüğü aktarıldı.
Savcı, Kartal’ın telefonunun 26 Eylül 2014 tarihinde 20.19- 23.06 saatleri arasında sinyal vermeyi kestiğini ve dolayısıyla telefonunu kapattığının tespit edildiğini belirterek şu iddiayı dile getirdiği öğrenildi:
“Suruç ilçesi ile fotoğrafın çekildiği Ayn el-Arab kenti arasındaki mesafenin Google üzerinden yapılan araştırmada 10 km olduğunun belirlendiği, bu kapsamda şüphelinin bahse konu tarihte Suriye’nin Ayn el-Arab kentinde bulunan PKK/KCK/YPG silahlı terör örgütü üyeleri ile buluşup silahlı eylemlerde bulunmak amacı ile Şanlıurfa ili Suruç ilçesinden illegal yoldan yurttan çıkış yaptığı yönünde kuvvetli şüphenin oluştuğu…”
İLK DURUŞMA 4 NİSAN’DA
İddianamede, “gazeteci kimliği altında örgüte müzahir yayınlar üzerinden silahlı terör örgütünün eylem ve ideolojisini halka sempatik olarak gösterme çabası içerisinde yazılar kaleme aldığı” iddia edilen Sezgin Kartal’ın, “örgüt üyeliği” suçundan cezalandırılması talep edildi. İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddianameyi kabul etmesi üzerine, davanın ilk duruşması 4 Nisan 2023 günü saat 14.00’te görülecek.
MLSA Eş Direktörü Veysel Ok, iddianamedeki argümanların hiçbir hukuki dayanağı olmadığına dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Savcının iddialarına tek ‘dayanağı’, Sezgin’in telefonunun baz sinyalleridir. Ancak hiçbir savcı, bir gazetecinin haber için nereye, nasıl, ne zaman ve neden gittiğini sorgulayamaz. Kaldı ki bunu ‘örgüt üyeliği’ gibi bir iddiaya dayanak göstermek ne hukuka ne de mantığa uygundur. Hiçbir kriminal rapor alınmadan sadece ‘benzerlik’ üzerinden bir kişiye ‘örgüt üyeliği’ gibi bir ithamda bulunmak kötü niyetli bir yaklaşımdır. Biz, tutukluğun hak ihlali olduğuna dair başvurumuzu Anayasa Mahkemesi’ne yaptık fakat iddianameye bakacak olursak Sezgin tensip ile birlikte tahliye edilmelidir. En kötü ihtimalle Sezgin’in tahliye edilmesi gereken ilk duruşmada iddianamenin dayanaksızlığını gözler önüne sereceğiz.”
Kaynak: İleri Haber