Dünya nüfusuna Afrika damga vuracak: 2100 yılında 10 kişiden 4’ü Afrikalı olacak

Zengin ülkelerde nüfus erirken az gelişmiş ülkelerde artıyor. BM tahminlerine göre 2100 yılına gelindiğinde nüfusu artan tek kıta Afrika olacak. 

Dünyanın gelişmiş zengin ülkeleri nüfustaki sert düşüş eğilimine karşı çare arayışında. Son alarm Japonya’dan geldi. Dünyanın en “yaşlı” ülkelerinden biri olarak bilinen Japonya’da 2022 yılına dair açıklanan doğum istatistikleri en olumsuz beklentileri bile geride bıraktı. Ülke tarihinde doğum sayısı ilk kez 800 binin altına düştü. Bu, ancak sekiz yıl sonra yaşanması öngörülen bir durumdu. Başbakan Fumio Kişida, doğum oranlarındaki düşüşün önüne geçmek için acil önlem çağrısı yaptı, “Ya şimdi ya hiç” dedi.

125 milyonu aşkın kişinin yaşadığı Japonya’da nüfus 14 yıldır düşüş eğiliminde. Ülke nüfusu sadece 2011-2021 yılları arasındaki on yılda 3 milyon kişi azaldı. Nüfusun 2060’a kadar 86,7 milyona gerilemesi bekleniyor.

Geçen hafta da Çin’den benzer haberler gelmiş, nüfusta 60 yıldır ilk kez düşüş kaydedildiği bildirilmişti. Çin’in 2100 yılına kadar şu anki 1,4 milyarlık nüfusunun neredeyse yarısını kaybetmesi ve nüfusun 771 milyona gerilemesi bekleniyor. Dünyanın en kalabalık nüfuslu ülkesi unvanını taşıyan Çin’in bu konumunu bu yıl içinde Hindistan’a devretmesi bekleniyor.

Doğum oranları azalıyor, yaşam beklentisi artıyor

Özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin nüfusundaki erime, tıbbi imkânların gelişmişliği nedeniyle yaşam süresinin uzaması, kadınların çalışma hayatına yoğun katılımı nedeniyle çocuk doğurmayan ya da geç doğuran kadınların sayısının artması, artan yaşam maliyeti gibi faktörlerle yakından bağlantılı.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre dünyada ortalama olarak kadın başına düşen çocuk sayısı 1950’lerde beş iken yarı yarıya azalarak 2021’de 2,3’e düştü. Dünyada ortalama yaşam beklentisi ise 1990’dan beri dokuz yıl artarak 2019’da 72,8 yıla ulaştı. Yaşam beklentisinin daha da artarak 2050’de 77,2 yıla ulaşması bekleniyor.

Sanayi ülkeleri göçe bel bağladı

Almanya gibi sanayi ülkeleri, doğurganlıktaki düşüş ve yaşam beklentisindeki artışa rağmen nüfustaki artışın sürmesini alınan göçe borçlu. BM, önümüzdeki birkaç on yıllık dönemde göçün, yüksek gelirli ülkelerde nüfusu artıran ana faktör olacağı öngörüsünde bulunuyor.

Yunanistan, Polonya, Romanya gibi doğum oranı düşük, ama aynı zamanda az göç alan ülkelerde ise durum daha kritik. BM, Bulgaristan, Letonya, Litvanya, Sırbistan ve Ukrayna gibi Avrupa ülkelerinde 2050 yılına kadar yüzde 20’yi aşan nüfus kayıpları olabileceğine işaret ediyor.

BM projeksiyonlarında Avrupa ve Kuzey Amerika’nın nüfusta doruk noktasına 2030’ların sonlarında ulaşması ve 70’lerin ortasından beri gözlenen düşük doğurganlık oranları nedeniyle nüfusun gerilemeye başlayacağı öngörülüyor.

2100’de 10 kişiden 4’ü Afrikalı olacak

Avrupa, Amerika ve Asya kıtalarında uzun vadede nüfus gerilerken Afrika’nın ise farklı bir tablo çizmesi bekleniyor. Afrika kıtasında şu an 1,4 milyar olan nüfusun 2100 yılına kadar 3,9 milyara yükselmesi öngörülüyor. Bu durumda Afrika’da yaşayanların dünya nüfusuna oranı da 2100’de yüzde 18’den yüzde 38’e yükselmiş olacak.

2050’ye kadarki dönemde dünya nüfusundaki artış oranının yarısından fazlasını sadece sekiz ülkenin karşılaması bekleniyor. BM bu ülkeleri Kongo, Mısır, Etiyopya, Hindistan, Nijerya, Pakistan, Filipinler ve Tanzanya olarak sıralıyor. Sahra Altı Afrika ülkelerinde nüfusun 2100 ötesinde de büyümeye devam etmesi bekleniyor.

2021 itibarıyla doğumların en yüksek olduğu bölge de kadın başına 4,6 doğumla Sahra Altı Afrika ülkeleri oldu. BM, 2021 itibarıyla dünya genelindeki doğumların yüzde 10’unun, yani 13,3 milyon bebeğin, 20 yaşın altındaki kadınlar tarafından dünyaya getirildiğine işaret ediyor.

 

/DW/

İlginizi çekebilir