Diyarbakır meslek örgütleri özgür basına sahip çıkma çağrısı yaptı

 Diyarbakır’daki meslek örgütleri, ülkeyi yönetemeyen iktidarın bu hakikati saklamak için gazetecileri hedef aldığını belirterek, haber alma hakkı elinden alının tüm topluma özgür basına ve tutuklanan gazetecilere sahip çıkma çağırısı yaptı. 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 8 Haziran’da gözaltına alınan 20 gazeteciden 16’sı, 16 Haziran’da sevk edildikleri mahkeme tarafından tutuklandı. Gazeteciler, yaptıkları haber ve programlarla sorgulandılar. Gazeteciliğin hedef alınmasına yönelik tepkiler ise devam ediyor.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Doğan Hatun, bir ülkenin özgürlüğünün o ülkedeki basının özgürlüğüyle ilintili olduğunu belirtti. Basının tüm toplumu ilgilendirdiğini ifade eden Hatun, “Doğalında basın bir bütün olarak tüm canlı doğanın ve toplumun sesidir. Bu nedenle basın olmadığı zaman, tüm canlı doğa sessiz bir canlıya dönüşür. Bunu böyle görmek, okumak ve anlamak gerekir” dedi. Türkiye’de, demokrasinin d’sinin dahi kalmadığına dikkat çeken Hatun, ülkeyi yönetemeyen iktidarın bu durumun teşhir edilmemesi için basına yönelik baskıları arttığını söyledi.
Hatun, “Özellikle toplumun ekonomik sıkıntılarını ve savaş halini gündem yapan basındır. Yönetemediği için de kendisini zor duruma sokan basını susturarak, var olan sorun ve sıkıntıları kapatmaya çalışıyor. Özellikle tutuklanan 16 gazetecinin Kürt olması ve Kürdistan’da yaşananlara karşı sessiz bırakılmaya çalışılmasıdır. Tümden demokratik hakkı ortandan kaldırmaktan başka bir şey değildir” diye belirtti.
HABER ALMA HAKKININ İHLALİ 
Özgür basına dönük saldırıların temelinde toplumu sessizliğe büründürmek olduğunu kaydeden Hatun, “Eğer bir toplumda basın özgür değilse, o toplumda hiç kimse özgür değil. Geldiğimiz aşamada; özgür bir basından söz etmek imkansız. Halkın sorunlarını ve sıkıntılarını dinlendirecek bir basın bırakmadılar. STÖ’ler olarak, yaşananlar karşında çok kaygılıyız. Hatta kaygının ötesini de yaşadığımızı söyleyebilirim. Çünkü bizler kentin sorunları ve sıkıntılarını dinlendirdiğimiz için haftalardır tehdit ediliyoruz. Bunu kamuoyuna iletecek bir basın bulamıyoruz. Aslında vahim olan da budur. Olaya buradan bakarsak aslında iktidarın ne yapmak istediği açık olarak ortadadır” dedi. Ülkedeki sorunların basının susturulmasıyla çözülemeyeceğinin altını çizen Hatun, “Yapmanız gereken tek şey, kendinizi feshetmeniz” ifadelerini kullandı.
TUTUKLAMALAR HUKUKSUZLUĞUN GÖSTERGESİ 
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Elif Turan, uluslararası kanunlara göre basının savunulması gerektiğini ancak Türkiye’de 16 gazetecini daha hukuksuz bir şekilde tutuklandığına işaret etti. Gazetecilerin tutuklanmasıyla birlikte haber alma haklarının da ellerinden alındığını vurgulayan Turan, “Gazetecilerin tamamı, yaptıkları haberlerden dolayı tutuklandı. Bu yanlıştır. Sen bir gazeteciyi mesleki faaliyetlerinden dolayı gözaltına ne alabilirsin ne de tutuklayabilirsin” tepkisinde bulundu. Özgür basının her zaman hakikati ortaya çıkarmaya çalıştığını belirten Turan, tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını ve yasalara uyulması çağrısında bulundu.
İKTİDAR HAKİKATİ SAKLAMA PEŞİNDE
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Şiyar Güldiken de, AKP Hükümeti’nin iktidara geldiği günden bu yana gazeteciler üzerindeki baskının arttığına değinerek, ülkedeki basınının yüzde 90’ının havuz medyasından oluştuğunu, ancak buna rağmen özgür basınla gerçeklerin topluma ulaştığını söyledi. Güldiken, şöyle devam etti: “Ülkede 100’lerce TV kanal ve onlarca gazete olsa da özgür basın dışında hepsi iktidarın söylemlerini kullanıyor. Olaylar sürekli manipüle ediliyor. Bunu en çok pandemi döneminde gördük. Ancak özgür basın sayesinde var olan hakikati topluma ulaştırmaya çalıştık. Hakikat neyse onları yazıp paylaşmışlar. İktidar artık ülkeyi yönetemediğini saklamak için gazetecileri tutukluyor. Halk haber alma hakkını savunmak için tutuklu gazetecilere ve özgür basına sahip çıkmalıdır. Gazeteciler derhal serbest bırakılmadır. Sendika olarak, sonuna kadar gazetecilerin yanında olacağız ve hakikati halka ulaştırmaya çalışacağız.”
Mezopotamya Ajansı / Mehmet Güleş 
İlginizi çekebilir