Davutoğlu’ndan Erdoğan’a : Enkaz altında kalanlar son nefesinde sana hakkını helal etti mi?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Adıyaman’da ‘helallik’ istemesine tepki gösteren Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Başını yastığa koyduğunda düşün. İki gün, üç gün, dört gün canlı bir şekilde enkazın altında, “Benim devletim güçlü ve bana yetişir, beni kurtarır” diye bekleye bekleye son nefesini veren bir vatandaşımız, bir çocuğumuz, bir kadınımız, bir delikanlımız, bir yaşlımız acaba son nefesinde sana hakkını helal etti mi?” dedi.

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün Adıyaman ziyareti sırasında depremin ilk günlerinde müdahale etmekte gecikilmesine ilişkin “Sarsıntıların yıkıcı etkisi, olumsuz hava şartları, hasar gören alt yapının getirdiği zorluklar gibi sebeplerle maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum” sözlerine sosyal medya hesabından paylaştığı bir video ile yanıt verdi.

“Sayın Erdoğan depremden yirmi bir gün sonra bugün, Adıyamanlılardan helallik istemişsin. Duyunca hüzünle ve hayretle izledim” diyen Davutoğlu, “Biliyorsun helallik kişiseldir, kolektif değildir” diye konuştu. Afet bölgesinde yaşadıklarını aktaran Davutoğlu, “Ben depremin dördüncü günü, bütün geceyi Adıyaman’da geçirdim, oradaki feryatları dinledim. Gece saat birde torunlarının enkazının başında “Torunumun sesini dün geceye kadar duydum” diyen dedeleri gördüm. Madencileri gördüm bir bebeği çıkarmak için çabalayan ve “Keşke daha önce gelebilseydik!” diyen” ifadelerini kullanan Davutoğlu şöyle devam etti:

Sen de biliyorsun; bu afeti daha iyi göğüsleyebilirdik

“Şimdi çıkmış mazeret üreterek altyapı yetersizlikleri, soğuk iklim diyerek bu gecikmenin bedelini iklime, şartlara bağlıyorsun. Evet büyük bir afet yaşadık ama sen de çok iyi biliyorsun ki bu afeti dahi çok daha iyi şekilde göğüsleyebilirdik”

Davutoğlu, paylaşımında şunları söyledi:

Herkes senin talimatını bekledi

“Adıyaman’da o gece bütün vatandaşlarımız “İki gün kimseyi görmedik” diye feryat ettiler. “Askerlerimizi ikinci günün akşamına kadar görmedik” diye feryat ettiler. Neden askerlerimiz alanda değildi, vatandaşımıza güven vermedi? Neden arama kurtarma ekipleri, madenciler daha önce sevk edilmedi biliyor musun? Çünkü hepsi senin talimatını beklediler. Sorumluluk sana ait, senin ekibine ait. AFAD’ı liyakatsiz kadrolarla dolduranlara ait.

Enkaz altında can verenler son nefesinde sana hakkını helal etti mi?

Deprem 04:17’de olmuşsa birkaç saat içinde o kurtarma ekipleri oraya sevk edilmeli, birkaç saat içinde Türk Silahlı Kuvvetleri alanda olmalıydı. Yapamadınız! Şimdi bir hayal et, bir düşün. Başını yastığa koyduğunda düşün. İki gün, üç gün, dört gün canlı bir şekilde enkazın altında, “Benim devletim güçlü ve bana yetişir, beni kurtarır” diye bekleye bekleye son nefesini veren bir vatandaşımız, bir çocuğumuz, bir kadınımız, bir delikanlımız, bir yaşlımız acaba son nefesinde sana hakkını helal etti mi? Sebep ne olursa olsun ister korku ister ihmal silahlı kuvvetlerimiz alanda aynı saatte olmalıydı. Sebep ne olursa olsun hiçbir sebep arama kurtarma ekiplerinin geç kalmasına neden olmalıydı Sayın Erdoğan. Binlerce insan, on binlerce insan Adıyaman’da, Hatay’da, Malatya’da, Kahramanmaraş’ta her yerde son ana kadar devletin şefkat ve kudret elini bekledi. Sen ise Ankara’da bekledin. Bunun helalleşmesi olmaz.

“İlçe başkanı bile bulamazsınız Ahmet Bey” demiştiniz, Şu anda kendi belediye başkanınızı tutuklamak zorunda kaldınız

Bir soru daha sorayım; şimdi için rahat mı? Hani 2015 Şubat’ında bir imar yasası çıkaralım ve imarı rant alanı olmaktan çıkararak rantı vergilendirerek bütün Türkiye’de, özellikle deprem bölgelerinde kentsel dönüşüm yapalım, güvenli barınaklar, güvenli evler inşa edelim dediğimde “İlçe başkanı bile bulamazsınız Ahmet Bey” demiştiniz, engel olmuştunuz. Şimdi içiniz rahat mı? Şu anda kendi belediye başkanınızı ve kendi belediye meclis üyesi müteahhidinizi tutuklamak zorunda kaldınız. Evet öyle belediye başkanları öyle ilçe başkanları buldunuz ki, küçük rantlar için insanların canını feda etmekten çekinmediler.

Helalleşmek ancak suçu kabul etmekle olur

Biz imar baronlarına savaş açalım derken siz yerel ve ulusal imar baronlarını arkanıza aldınız. İşte bugünün vebali, bu hataların, ihmallerin sonucunda sizin omuzunuzda. Helalleşmek güzel bir tabirdir, bizim milletimizin gönlü ganidir. Helalleşir de ama Dicle kenarında bir koyun kaybolsa benden hesabı sorulur diye yola çıkanların, on binlerce insanımız enkaz altında devlet gelir diye beklerken Ankara’da oturmalarının helalleşmesini kimse izah edemez. Helalleşmek bizde vardır ve milletimizin gönlü ganidir helalleşir de. Ama önce sizin çıkıp milletten özür dilemeniz lazım. Helalleşmek ancak suçu, özrü kabul etmekle olabilir. Siz özür dilemek yerine halka tepeden bakan tek mütekebbir bir tavırla sizi eleştirenleri en ağır küfürlerle karşıladınız, hakaretler ettiniz. Bu nasıl helalleşme? Önce kendi vicdanınızda ve halkın önünde hatalarınızı itiraf edin, kabullenin.

Nihai hesaplaşma sandıkta olacak

Şimdi hepimiz için bir muhasebe vakti. Biz milletimizin yanında olmaya devam edeceğiz. İktidara geldiğimizde inşallah imar yasasını çıkarıp, milletimizin güvenli evlerde kalmasını sağlayarak imar baronlarının rantlarına son vereceğiz. Sizin helalleşmeniz de ne zaman olacak biliyor musunuz? Sandıkta olacak. Milletin sizinle helalleşmesi, sizinle hesaplaşması sandıkta olacak. Ve o gün çok yakın. O sandık Türkiye’de yeni bir değişimin öncüsü olacak. Millete sırtını dönenlerle, milletin içinde, milletin acısıyla, milletine feryadıyla yaşayanlar arasındaki nihai hesaplaşma o gün olacak. Milletimiz demokrasi sandığında gerçek bir dersi sizlere verecek ve devletimiz sahip olması gereken kudret ve şefkate mutlaka bir gün kavuşacak.”

 

/T24/

İlginizi çekebilir