Buldan Manisa’da: HDP halkların umudu ve cesaretidir

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, MYK ve PM üyeleri, milletvekilleriyle birlikte Manisa ve ilçelerinde halk buluşmaları gerçekleştirdi.

Manisa girişinde karşılanan Buldan ve HDP heyeti Fevzi Çakmak Mahallesi’nde bulunan Ahmet Kaya Parkı’nda halk buluşması gerçekleştirdi. Heyet ardından Yunus Emre ilçesine geçerek burada HDP ilçe örgütünün açılışını yaptı.

Buldan son olarak Salihli’de halk buluşmasına katıldı. Manisa ve ilçelerinde coşkuyla karşılanan Buldan Salihli’deki halk buluşmasında şunları söyledi:

 

Merhaba sevgili halkımız, merhaba sevgili anneler, sevgili kadınlar, gençler; hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Baş göz üstüne geldiniz. Hûn bi xêr hatine ser serên min ser çavên min re hatine. Ez we hemûyan silav dikim.

 

Halk buluşmasını mitinge çevirdiniz: Bugün Ege’deysek yarın Karadeniz’de olacağız

 

Bu bir miting değil, bu bir halk buluşması ama burayı mitinge çevirdiniz. Bu ülkeyi yönetenler HDP’nin her sokağa çıkışını, her meydana inişini, her halkla buluşmasını görmezden gelebilir ama biz her türlü engellemeye rağmen, her türlü yasaklamaya rağmen halkımızla buluşmaya, sizlerle bir araya gelmeye her koşulda ve şartta devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. HDP bugün Manisa’da ise yarın Amed’de, Hakkari’de olacak. HDP bugün Ege’de ise yarın Karadeniz’de olacak. HDP bugün Ege’de ise yarın Botan’da, Serhat’ta, Amed’de olacak. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. HDP sizlerle var, sizlerle daha da büyüyecek, daha da genişleyecek ve HDP artık bu ülkenin umudu, yarınları, bu ülkenin geleceği ve bu ülkede yeni bir yaşamı, adaleti, barışı, demokrasiyi tesis edene kadar yola devam edecek.

 

Bu ülkede artık çözümün adı HDP’dir, HDP halkların umudu ve cesaretidir

 

Bizler bu ülkede Kürtlere, Alevilere, kadınlara, gençlere zulmeden, Kürtleri yok sayan Alevilerin eşit yurttaşlık hakkını, talebini görmeyen, kadınların eşitlik talebini görmeyen ve duymayan iktidara karşı biz varız, buradayız ve çözüm biziz diyerek yollara çıktık. 3 Temmuz’da Ankara’da  büyük bir kongre gerçekleştirdik. Biz kongremizi yapmadan önce bu ülkenin Cumhurbaşkanı HDP için “artık mecalleri kalmadı, artık sokağa çıkamıyorlar, meydanlara inemiyorlar’ demişti. Ama kongremizde de gördükleri gibi sadece yurt içinden değil yurtdışından gelen konuklarla birlikte halkımızın desteği ile büyük bir kongre gerçekleştirdik ve taleplerimizi ifade ettik. HDP bu ülkeye barışı, demokrasiyi, adaleti getirecek, insan haklarını getirecek, dedik. Bunun için de şöyle bir söz kurduk; çözüm biziz dedik. Bu ülkede artık çözümün adı HDP’dir. Çünkü HDP bu ülkenin umudu ve cesaretidir.

 

Bizimle siyaseten baş edemeyenler kumpas davalarını önümüze çıkarıyorlar

 

Biz bunu yaptığımız için, halkımızla her yerde buluştuğumuz, bu ülkenin halklarına, Türkiye toplumuna adalet sözü verdiğimiz için, barış, demokrasi sözü verdiğimiz için her gün iktidarın hedefindeyiz. Bizimle sandıklarda baş edemeyenler, siyaseten baş edemeyenler, önümüze kumpas davalarıyla çıkıyorlar, saldırılarla, hakaretlerle çıkıyorlar. Her gün siyasi soykırım operasyonları ile il ve ilçe örgütlerimize yapılan saldırılarla, inkarla Kürt sorununu çözmeye çalışanlar bilsinler ki, Kürtler bu ülkede yüzyıllardır var olan ve bundan sonra var olacak olan bir halktır. Demokratik siyaseti savunan, bu ülkede yaşayan tüm kesimlerin, inançların, farklı mezheplerin, farklı dinlerin ve dillerin sorunlarını kendi sorunu gibi gündemine alan HDP’ye her gün kumpas davaları açıyorlar.

 

Geçmişte bütün kumpas davalarıyla baş ettik, bu kumpaslara karşı zafer kazandık

 

Şimdi karşımızda HDP kapatma davası var, aynı zamanda Kobanî Kumpas Davası var. Yine siyasi soykırım davaları var. Bu davalarla zannediyorlar ki biz HDP’yi bitiririz. Ama şunu bilsinler ki, HDP geçmişte de şimdi de gelecekte de bu tür davalarla baş etmesini bilmiş, siyasi soykırım davasını püskürtmüş, bu davalar karşısında zafer elde etmiş ve hiçbir zaman kimsenin önünde diz çökmemiş, boyun eğmemiş ve biat etmemiştir. Bundan sonra da diz çökmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz.

 

Herkese zulmeden bu iktidarı göndermek için buluşuyoruz, çoğalıyoruz

 

Bu ülkenin sorunları var tabi ki. Bu ülkenin sorunlarını çözmek istemeyen bir iktidar var. Bu iktidar sadece ve sadece kendi geleceğini, koltuğunu, iktidarını devam ettirmek için bu ülkede açlığı, sefaleti, yoksulluğu, haksızlığı, zulmü önüne bir siyaset ve konsept olarak koydu. Bu ülkede artık AKP ve MHP iktidarının zulmünü yaşamayan, haksızlığına maruz kalmayan tek bir insan bile kalmadı. Bu ülkede derelerimizi, ormanlarımızı, bütün alanları talan eden, imara açan, kendi 5’li çetesine peşkeş bir iktidar var. Aramızda çevreciler var, kadınlar var, gençler var, aramızda Kürtler var, muhafazakar kesimler var. Herkesin bu ülkede bu iktidardan mutlaka ama mutlaka çektiği bir şey var. Bu iktidar bu ülkede her bir ferde, her bir vatandaşa ayrı ayrı zulüm ederken onların derdini kendine dert etmezken her gün bu zulümlerin üzerine yeni yeni zulümler eklerken, bu ülkenin halkları bu iktidarı göndermenin hesaplarını yapıyor. İşte biz bugün bunun için buradayız. Bu iktidarı hep birlikte göndermek için Türk’üyle, Kürd’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle, kadınıyla, genciyle hep beraber 7’den 70’e seçim sabahına kadar durmadan çalışacağımızı, bu iktidarı bu seçimlerde mutlaka göndereceğimizi herkes bilsin.

 

Bütün halkımıza sözümüzdür bu zulüm bitecek, bu iktidar gidecek

 

Size söz veriyoruz sevgili halkımız; göndereceğiz, göndereceğiz, göndereceğiz. Bu zulüm bitecek. Bu ülke rahat bir nefes alacak, bu ülke baskılardan kurtulacak. Kadınlar eşit bir yaşamın inşasını gerçekleştirecek. Eşit vatandaş olarak bu ülkede yaşamayı bizimle birlikte mutlaka başaracak. Bu ülkede Aleviler eşit yurttaşlık hakkını mutlaka elde edecek. Bu ülkede Kürtler kendi anadilinde eğitim hakkı başta olmak üzere kimliğini, dilini, kültürünü özgürce kullanacak. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

 

Kürt sorununu inkarla, tecritle çözemezsiniz, çözüm müzakere ve diyalogdadır

 

Bu ülkenin büyük bir sorunu var. Bu sorun elbette Kürt sorunudur. Kürt sorununu çözmek için Kürtleri inkar etmek, dillerini yasaklamak, demokratik siyasetin dışına atmak için bu iktidar her türlü oyunu oynuyor. Kürt sorunu Kürtleri inkar ederek çözülmez, Kürtlere düşmanlık ederek çözülmez. Kürt sorunu bugün ülkenin en büyük sorunu ise mutlaka ama mutlaka diyalog ve müzakere süreciyle, konuşarak, müzakere edilerek çözülmek zorundadır. Siz bu sorunu görmezden gelirseniz bu sorun yok olmuyor. Bu sorunu çözmek istemezseniz bu sorun yok olmuyor. Bu sorun var ve devasa bir sorun haline geldi. Bu sorunu çözmek yerine siz eğer İmralı cezaevinde sayın Öcalan’a tecrit uygularsanız bu sorunun çözümü mümkün olmaz. Biz geçmişte devam eden bir barış ve müzakere sürecinde 3 yıl içinde barışın ne kadar kıymetli olduğunu, demokrasinin, diyalog ve müzakerenin ne kadar anlamlı ve başarılı olduğunu gördük. O 3 yıllık süreç içinde hiçbir annenin gözyaşı dökmediğine, hiçbir gencimizin yaşamını yitirmediğine hep birlikte tanıklık ettik. İşte böylesi onurlu ve önemli bir süreçten sonra siz bu sorunu inkarla, tecritten görmezden gelemezsiniz.

 

HDP meydanlardır, Karadeniz’dedir, Ege’dedir, Amed’de ve Serhat’tadır

O yüzden diyoruz ki HDP Kürt sorunun çözümünde de Alevi yurttaşların eşit yurttaşlık talebinde de kadınların eşit yaşam talebinde de gençlerin geleceğinde de bütün kimliklerin inançların, dillerin yaşam bulması için HDP önemli bir aktördür. Bu aktörü kapatma davasıyla korkutmaya çalışanlar şunu bilsinler ki siz HDP’yi sadece bir binadan ibaret görebilirsiniz. Ama HDP buradadır, alanlardır, meydanlardadır, bu ülkenin her yerindedir. HDP Karadeniz’de deresi ve suyu talan edilen insanların yanındadır, HDP Ege’de ormanları yanan vatandaşların yanındadır. HDP Amed’de Botan’da Serhat’ta dili yok sayılan, inkar edilen Kürtlerin yanındadır. HDP her gün Cemevlerine saldırı yapılan Alevi yurttaşların yanındadır. Her gün sokaklarda katledilen, tecavüze uğrayan, tacize maruz kalan kadınların yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir.

 

Gençlere çağrı: Festivallerin yasaklanmasına karşı her yerde türkü söyleyin halay çekin

 

Sevgili gençler size de bir sözüm var. Bu iktidar sizi bir oy deposu olarak görüyor. Z kuşağını önemsediğini ifade ediyor. Ama bunları söylerken sizin geleceğinizi çalıyorlar. KPSS sorularını çaldıkları gibi sizin geleceğinizle oynuyorlar. Buna asla müsaade etmeyeceğiz, izin vermeyeceğiz. Gençlerin geleceği bizim en önemli işlerimizdendir. Sizin yapmak istediğiniz festivallerinizi yasaklıyorlar. Bu yasaklara karşı sevgili gençler her yerde şarkılar söyleyin, türküler söyleyin her yerde halaylar çekin. Çünkü bu ülkeyi kurtaracak olan gençler ve kadınlardır.

 

Hasta tutsakların tahliye edilmemesi insanlık ayıbıdır: Ant olsun ki sizi göndereceğiz

 

Bu ülkede adaletsizlikler var. Cezaevlerinde insanlar ölümle pençeleşiyor. Hasta tutuklular her gün ölümle yüz yüze kalırken tek bir hasta tutuklunun bile tahliye edilmemesi, başta Aysel Tuğluk olmak üzere hasta tutsakların cezaevinde tutulması insanlık suçudur, insanlık ayıbıdır. Geçen gün bir tahliye gerçekleşti. Aysel Tuğluk’un hastalığını yaşayan biri. Çünkü bu Çevik Bir. Peki Çevik Bir’in hastalığı ile Aysel Tuğluk’un hastalığı arasında herhangi bir fark var mı? Hayır yok. İkisinin hastalığı aynı ancak ikisi arasında tek fark Aysel’in kadın ve Kürt olmasıdır. İşte sizin Kürtlere de kadınlara da düşmanlığınız budur. Bunu her yerde ifşa edeceğiz. Her yerde sizin yüzünüze vuracağız. Bugün cezaevleri siyasi tutuklularla doludur. Siyaset yapan milletvekilleriyle belediye eşbaşkanlarıyla doludur. Bugün cezaevlerinde iki sefer cumhurbaşkanı adayı olan siyasetçiler vardır. Bunlarla birlikte günü dolmasına rağmen tahliye edilmeyen insanlarla doludur. Bu hukuksuzluğun, bu vicdansızlığın asla kabul edilir bir yanı yoktur. Biz biliyoruz ki bütün bunları HDP’ye ,Kürtlere, kadınlara olan düşmanlıklarından yapıyorlar. Ama ant olsun ki sizi bu iktidardan biz göndereceğiz.

Seçime kadar durmadan ev ev, sokak sokak çalışacağız

 

İşçiye de esnafa da tarlada çalışana da fabrikada çalışana da, geçim sıkıntısı, açlık yoksulluk çeken her bir insanımıza söz veriyoruz. Bugün AKP’ye oy veren insanlar da artık AKP’nin gitmesini istiyor. Çünkü onlar da biliyorlar ki AKP, bu ülkede artık umut olmaktan çıktı. Sadece ve sadece kendisini düşünen, bu ülkeyi bu kadar yoksullaştıran, insanları birbirine düşmanlaştıran tek parti AKP’dir. AKP bu yüzden artık siyasi miadını doldurdu. Bütün ittifaklarımızla beraber daha da büyüyecek ve genişleyecek olan ve seçim tarihinde Türkiye halklarının tamamını temsil edecek parti HDP’dir. Hepinize sözümüzdür değerli halkımız. Bu ülkeye barışı getireceğiz, adaleti, demokrasiyi, insan haklarını getireceğiz. Geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz. Ama şimdi çalışma zamanı. Her gün her bir insanımız tek bir kişiyi bile ikna etse seçimlere kadar milyonlar olur. AKP’yi iktidardan indirecek kadar gücümüz olur, sözümüz olur, başarımız olur, zaferimiz olur. Hepinize bir kez daha geldiğiniz için, katıldığınız için, bu güzel geceyi bizlere yaşattığınız, bu kararlı iradeyi gösterdiğiniz, bizlere moral verdiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Özellikle kadın arkadaşlarıma, barış annelerine gençlere ayrı ayrı sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Önünüzde sevgiyle, saygıyla eğiliyorum.

İlginizi çekebilir