BM İnsan Hakları Özel Raportörlüğü: Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş olmasından derin endişe duyuyoruz

BM İnsan Hakları Özel Raportörlüğü, 21 Eylül 2022’de Türkiye’ye yapılan yazılı iletişimin tam metnini kamuoyuna açtı. BM İnsan Hakları Özel Raportörlüğü, “AİHM kararına ve devam eden ihlal prosedürü süreçlerine rağmen, Kavala’nın davasının yerel mahkemelerde görülmeye devam edilmesinden ve Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş olmasından derin endişe duyuyoruz. Hükümetinizi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına ve meşruiyetine saygı duymaya ve yaklaşık beş yıldır keyfi olarak tutuklu bulunan Kavala’nın özgürlüğünü güvence altına alma sürecini başlatmaya çağırıyoruz.” ifadesini kullandı.

Yapılan açıklamada, Türkiye’ye verilen 60 günlük yanıt süresi boyunca kamuya açıklanmadığı belirtilen iletişime, Türkiye’nin 10 Kasım 2022’de yanıt verdiği ancak maalesef iletişimde değinilen konulara Türkiye’nin yanıt vermekten kaçındığı dile getirildi.

Metinde şunlar kaydedildi:

Benzer haberler

Rojava’da yerel seçimler 30 Mayıs’ta yapılacak

Mesrur Barzani aldıkları kararı açıkladı: Maaşlar ödenecek

Yazılı iletişimde, Avrupa’nın en yüksek insan hakları mahkemesinin şu ana kadar iki kez yasal olarak bağlayıcı kararlar verdiği Osman Kavala’ya yönelik adaletin sağlanmasının açıkça reddedilmesine ilişkin endişelerimizi dile getirdik. AİHM kararına ve devam eden ihlal prosedürü süreçlerine rağmen, Kavala’nın davasının yerel mahkemelerde görülmeye devam edilmesinden ve Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş olmasından derin endişe duyuyoruz. Bu tür eylemler, Türkiye’nin AİHM’in yetkisi altındaki yükümlülüklerine aykırı düşmesinin yanı sıra Türkiye’deki insan hakları savunucuları ve insan hakları ihlalleri iddiasıyla adalet arayan herkes için geniş kapsamlı sonuçlar doğurma potansiyeli taşımaktadır.

Türkiye’nin karara uymayı reddetmesi, AİHM’in itibarına ve savunmaya çalıştığı vazgeçilmez insan haklarına doğrudan bir saldırı gibi de görünüyor. Dolayısıyla, Türkiye’nin karara uymamasının yurtiçinde insan haklarını koruma ve adalete giden yolları sağlama taahhüdü bağlamında daha geniş anlamından endişe duyuyoruz. Dahası, bu davanın Türkiye’de kendini ifade etmek, barışçıl gösteri yapmak, toplanmak, kamusal ve siyasi hayata katılmak isteyen bireyler üzerinde caydırıcı bir etkisi olabileceğinden derin endişe duyuyoruz. Hükümetinizi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına ve meşruiyetine saygı duymaya ve yaklaşık beş yıldır keyfi olarak tutuklu bulunan Kavala’nın özgürlüğünü güvence altına alma sürecini başlatmaya çağırıyoruz.”

 

/T24/

İlginizi çekebilir