Ayhan Bilgen: Kendimi asla HDP düşmanlığı gibi bir pozisyonda konumlandırmıyorum

Eski HDP Kars Belediye Eş Başkanı, Ayhan Bilgen, göçmen krizi için “Küçük bir kıvılcım, basit bir kavga, silahlı çatışmaya dönebilir” uyarısında bulundu. Yeni parti tartışmaları için de “İçinde bulunduğumuz dönem, bir yeni doğumu zorunlu kılıyor diye düşünüyorum, bir sancı yaşıyoruz” yorumunu yaptı. Bilgen, “HDP’nin çözmesi gereken sorunlar, Türkiye siyasetine katkı sunması gereken boyutlar da var. Ben kendimi asla HDP düşmanlığı gibi bir pozisyonda konumlandırmıyorum” dedi.
Eski HDP Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen, RS FM’de Sinan Onuş’la Ankara Masası programının konuğu oldu.
Bilgen, “Mülteci haklarından da baksanız kabul edilemez bir durum. Hepimizi kaygılandıran bir tablo var. Kimse son durağı Türkiye olsun diye buraya gelmiyor. Avrupa’nın Türkiye’ye yüklemeye çalıştığı rol de sorunlu. Batı’dan gelenlere ‘mülteci’ diyoruz, Doğu’dan gelene ‘mülteci’ statüsü bile vermiyoruz. ‘Geçici sığınmacı’ pozisyonu tarif ediyoruz. Türkiye’ye biçilen rol, ‘Parası neyse verelim ama bunları burada durdurun’ düşüncesi ise bu gayet tabii eleştirilmesi gereken bir şey. Bizim de siyaset dilimizi tartışmamız gerekiyor. Bu insanlar, canımız istediğinde başkalarını tehdit edeceğimiz bir aparat değil. En tehlikelisi, ‘toplumsal linç’ riskidir. Türkiye’deki bildiğimiz etnik fay hatlarının üzerine üçüncüsü oturdu. Göç ve yabancı düşmanlığı, Türkiye’yi tehdit eden bir gündem olarak önümüzde duracak. Bu kadar ciddi sorunu oy hesabına kurban etmeden tartışmalıyız” dedi.

“Çatışma kaygısı taşıyorum”

Göçmen krizine ilişkin en büyük kaygısının ‘çatışma’ olduğunun da altını çizen Bilgen, kritik bir riske dikkat çekti ve “Sorun, halının altına süpürülüyor. Bir süre sonra sorun bir kıvılcıma bakıyor. Basit bir park kavgası ya da bazen kadın erkek ilişkileri, dükkân kirası kavgası gibi sokaktaki küçük kıvılcım, sopalı taşlı silahlı kavgayı yaşatabilir, risk büyük” dedi.

“Kendimi asla HDP düşmanlığı gibi bir pozisyonda konumlandırmıyorum”

Eski Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’in cezaevine giriş sürecinde partisi HPD’ye yönelik eleştirileri gündem olmuş, ‘yeni bir parti mi geliyor’ sorularını gündeme getirmişti. ‘Siyasete HDP’de mi devam edeceksiniz?’ sorusuna Bilgen, şu şekilde yanıt verdi:
“İstifayı gerektirecek bir durum olursa buna saygı duyarım. HDP üyesiyim ve yönetici olmam gerekmiyor. Benim açımdan siyaset bir kariyer değil. Tıkanmış bir Türkiye siyasetinde HDP’nin payına düşen bir bölüm var. HDP kapatma davası, tutuklamalar, bütün bunlar gerçeğin bir yüzü ama HDP’nin çözmesi gereken sorunlar, Türkiye siyasetine katkı sunması gereken boyutlar da var. Ben kendimi asla HDP düşmanlığı gibi bir pozisyonda konumlandırmıyorum. Bundan sonra yapılması gereken işler olduğunu düşünüyorum.”

“Benim de bir partim olsun amacında değilim”

Bilgen, hakkında çıkan ‘yeni parti’ kuracağına yönelik iddialara ilişkin, “Bir partim olsun amacı taşımıyorum” dedi ve sebeplerini şu şekilde açıkladı:
“Parti kurup kurmama tartışmasının ötesinde parti, Türkiye siyasetinde en önemli siyaset yapma aracı ama Türkiye’de 100 civarında parti var. Benim de bir partim olsun amacında değilim. İhtiyaç gördüğüm şey şu; Türkiye siyasetindeki kutuplaşmayı aşacak çözüm odaklı siyaset, çözüme katkı yapacak zemini masaya yatırmak. Bunun için bir partinin temsili yöneticisi olmaktan daha önemlisi, köprü olabilmektir. Yeni role ihtiyaç var, sağduyu inşa etmemiz gerekiyor. İktidar kaynaklı tıkanıklığı aşmanın çözümü, iktidar ile muhalefetin sağlıklı ilişkisinden geçiyor. Siyasetten uzak duran çevreler var, güvenini kaybetmiş olan kişiler var.”

“Tarihsel gerçeklikle gelecek kurgusunu birbirinden ayırmalıyız”

Bilgen, ‘PKK’yı nerede konumlandırdığına’ dair de şunları ifade etti:
“Tarihsel gerçeklikle gelecek kurgusunu ayırarak tartışmalıyız. Tarihsel analiz bir bagaja dönüşmesin. Bugün için şuna ihtiyaç duyuyoruz, ‘Demokratik siyaset nasıl güçlenir’ konusunda HDP’nin de sorumlulukları var. Şiddetin hiçbir surette siyaseti kilitlememesi gerekir. Demokratik siyasi partilerin kapatılması derdimize deva değil. Sorumluluğu kimseye yıkmadan herkese nasıl bir katkı sağlar? ‘HDP ne yaparsa güven verici adımları atar’, bunu tartışabilmeliyiz.”

“Öfkelerimizi yarıştırmamalıyız”

7 Haziran seçimlerini hatırlatan Bilgen, HDP’nin bu başarısını büyütecek adımlar atması gerektiğine dikkat çekti:
“7 Haziran’da toplum HDP’ye bir el uzattı. Bu, bir dayanışma tavrıydı. HDP tarafından bunun takdir edilmesi, sadece kişisel başarı olarak görmeyip bunu büyütecek adım atmalıyız. Eski tartışmalarda boğulmamalıyız, insanların çok acıları var. Acıları vuruşturmak, öfkeleri yarıştırmak değil, gelecekte nasıl bir Türkiye inşa ediyoruz, buna odaklanmalıyız.”

“İçinde bulunduğumuz dönem siyasette yeni doğumları zorunlu kılıyor”

Hem dünya siyasetinin hem de Türkiye’deki siyasetin yeni açılımlara ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Bilgen, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“İçinde bulunduğumuz dönem, bir yeni doğumu zorunlu kılıyor diye düşünüyorum, bir sancı yaşıyoruz. İktidar tarafından metal yorgunluğu deniyor. Dünya siyaseti yeni doğumlara, Türkiye siyaseti de yeni açılımlara gebe. Kendini yenileyen, değişen, değiştirmeyi de başarır. Değişimin karşısında duramazsınız. Önümüzdeki dönem yenilenme yaşanacak. Bu yenilenmeyi yönetebilen parti ayakta duracak, yapamazsa yeni aktörler çıkar, bu kaçınılmazdır.”
/t24/
İlginizi çekebilir