Yetmişli yıllarda ilkokula gidiyordum; Yakup Kalfa İlkokulu, burası eski bir kiliseydi, okulun önü de boydan boya nar ve fıstık ağaçlarıydı. Evimiz buradaydı. Urfa müzesinin olduğu yer dahil her taraf fıstık…
Kimi dar zamanlar vardır, insan, gece ve gündüz karşısında ne yapacağını bilmez; gece de gündüz de tek başına ele alındığında, ağır bir melankoli sızar, gelecek hükmünü yitirmiştir. Kimileri ben olmaktan…
Hayat pahallığının bu kadar ağır olduğu başka bir zaman olmadı. Eski Türk filmlerinde gariban, iki domates, iki salatalık, iki sivri biber, biraz peynir ya da zeytin alır, bunları bir gazetenin…
Mıgırdiç Margosyan’ı kaybettik. Tümden bir değeri kaybetmenin acısı vardır ve bu acı büyüktür; yeri doldurulamaz, içimizde, bir uğultu, bir boşluk olarak kalacak, yaşayacaktır… Otuz beş yıldan fazla bir zamandır, Mıgırdiç’i…
Che! 1928’de doğuyor; 1948’de tıp tahsiline başlıyor, uzun bir motorsiklet seyahati var, 1953’te mezun oluyor, Guatemala’daki devrimci gelişmelerden etkileniyor, söz veriyor, “elimden geleni yapacağım” diyor; 1954’te, Castro’nun kardeşi Raul ile…
Allah insanı kazadan beladan korusun. Bir aksaklığı ifade etme, haklı olmak işe yaramıyor. Bir gün içinde yaşadığım, gördüğüm haksızlıklar bir ömre bedeldir. Üç gün önce (22 Şubat), mahallemizdeki Carrefour’dan, bir…
Herkesin hayatında küçük, büyük fark etmez bir koleksiyonculuğu olmuştur; toplama, bir şeyleri arama, onun peşine düşme, bulma, satın alma, sergileme ve onlara gözü gibi bakma! Büyük bir şeydir, güzeldir. Kendi…
Türkiye’de “iktidar basını” diye geniş bir olgu vardır. Bu basın, haber yapmaz, bir haberin unsurlarının hiçbir önemi yoktur, tek işi vardır: Algı yaratmak. Buna göre onlardan olmayan, onlar gibi düşünmeyen…
Pandeminden dolayı ölüme ve hastalığa alıştık, yas duygumuzu bile büyük oranda kaybettik. Ama bugün, tekrar, unuttuğumuz kimi şeylere döndük; vefaya, yasa, hatıra, kadir ve kıymete döndük. Akşamdan beridir çoğumuz haberleri…
“Ağlamak bayağıdır, inleyip yalvarmak da/ Alın yazının seni çağırdığı tek yolda/ Bitir olanca gücünle uzun, ağır işini/ Sonra da acı çek ve öl, sessizce benim gibi.” (Alfred de Vigny (1797- 1862; Kurdun Ölümü) Alfred de Vigny askerdi ve en…