Müslüm Yücel tarafından yazılan yazılar

Müslüm Yücel: İran’da putlar yıkılıyor

Yazarlar
  Mahsa Emini’nin katledilmesinden bu yana her kentte, her kasabada, güç imkânlarla da olsa putların yıkıldığına tanık oluyoruz. Zor ve kanlı bir süreç olduğu da açıktır; İran şiddette sınır tanımıyor.…

Müslüm Yücel: İran, yenilecektir

Yazarlar
Gözlerimiz, kulaklarımız, kalbimiz, beynimiz İran’dadır; Kürdistan’da…  Her şey bir film şeridi gibi gözlerimizin önündedir: Simko gözlerimizin önündedir. Altı arkadaşıyla Tebriz’e gidiyor, kapıda karşılanıyor, atlarını hemen ahırlarına alıyorlar, yem veriyor ama…

Müslüm Yücel: Mahsa Emini, Mahsa Emini!

Yazarlar
Mahsa Emini! Mahsa Emini! Kaç gündür uyuyamıyorum, kaç gündür yastığımın altında bir ateş topu dönüp duruyor; bildiğim, duyduğum İranlı şairlerden nefret ediyorum, ayaklarım buradaysa, kalbim diye bir şeyim varsa ve…

Müslüm Yücel: Mesafe pathosu, sevilmemek

Yazarlar
Birileri kendilerini üstte bir yerlerde görüyor: “Ben Türk aydınıyım” diyor. Başka biri “ben Fransız aydınıyım” diyor. Aydınlığın ölçütü, kitap adları, isimler saymaktan ileri gitmiyor; varsa bir kavram, bunu da açıklamıyor.…

Müslüm Yücel: Dişin edebiyatı 

Yazarlar
İnsanın neresi ağrırsa canı da ruhu ordadır. Mesele şu;  bu yaz yeniden “devrimci romanlar” okuyacağım dedim ve Maksim Gorki’den başladım. Çok eskiden Gorki’nin dişleri ağrıyan bir adamın hikâyesini okumuştum, sevmiştim,…

Müslüm Yücel: Medya Kitapevi kapanırsa…

Yazarlar
Hayat bir yerden sonra çekilmez oluyor. Hiçbir şey yapamıyoruz. Bundan mıdır bilinmez son yıllarda, sanki bu devirde yaşamıyorum duygusu ağır basıyor; çocukluğuma gidiyorum; burada mutlu, huzurlu olduğum anlar var mı?…